YASAL DEFTERLERİN YANINDA ÖZEL DEFTER KULLANILDIĞININ BİR KISIM FATU-
RALARLA, FATURA KOÇANLARINDAKİ SATIŞ TUTARLARI ARASINDA FARKLILIKLAR
BULUNDUĞUNUN, KAYIT DIŞI ALIŞ VE SATIŞLARLA HASILATIN GİZLENDİĞİNİN
SAPTANMASI DEFTER VE BELGELERİN VERGİ MATRAHININ DOĞRU VE KESİN OLARAK
TESPİTİNE İMKAN VERMİYECEK DERECEDE NOKSAN VE USULSÜZ OLDUĞUNU GÖSTER-
DİĞİNDEN MATRAHIN RE'SEN TABİP EDİLECEĞİ HK.
Davacının ortağı bulunduğu adi ortaklığın 1986 takvim yılı işlemleri-
nin incelenmesi sonucu adına hissesi oranında resen salınan gelir ver-
gisi ile kesilen kaçakçılık, özel usulsüzlük, usulsüzlük cezalarını ve
213 sayılı Kanunun 29.maddesinde, maddi ölçülere göre tespit edilen
matrah farkı üzerinden ikmalen tarhiyat yapılması öngörülmüş olmasına
karşın inceleme elemanınca yetersiz ve eksik inceleme raporuna dayana-
rak ikmalen saptanan matrah farkı resen kabul edilip tamamı üzerinden
resen tarhiyat yapılmasının yasaya uygun görülmediği, gerekçesiyle
kaldıran Vergi Mahkemesi kararının bozulması istemine ilişkindir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 30.maddesinin birinci fıkrasında resen
vergi tarhı "vergi matrahının tamamen veya kısmen defter kayıt ve bel-
gelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunamayan
hallerde takdir komisyonunca tespit edilen matrah veya matrah kısmı
üzerinden vergi tarh olunmasıdır. İnceleme raporunda bu maddeye göre
belirlenen matrah veya matrah farkı resen takdir olunmuş sayılır, de-
nilmek suretiyle tanımlanmış, ikinci fıkrasının dördüncü bendinde de
defter kayıtları ve bunlarla ilgili vesikalar, vergi matrahının doğru
ve kesin olarak tespitine imkan vermiyecek derecede, noksan, usulsüz
ve karışık olması dolayısıyla ihticaca salih bulunmazsa, vergi matrahı
tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere
dayanılarak tespitinin mümkün olmadığının kabul edileceği ifade edil-
miştir.
Yükümlülerin bir kısım kazanç ve iratlarını vergi dairesinin bilgisi
dışında bıraktıkları ya da bildirdikleri kazanç ve iratlardan noksan
beyan saptanan hallerde gelir vergisine tabi kazanç ve iradın safi
miktarının gerçeğe en yakın biçimde saptanması gerekir. Vergi Usul Ka-
nununun ve resen vergi salınmasını öngören 30.maddesi ile amaçlanan
budur.
Olayda; yasal defter yanında, özel defter kullanıldığı, yıl içinde ke-
silen 520 adet faturadan 198 adet faturanın karşıt inceleme yoluyla
incelenmesi sonucu 149.gösterilen satış tutarları ile koçanlarda yer
alan satış tutarları arasındaki farklılıklar bulunduğu, faturaların
tahrif edilerek alış bedelinin yüksek gösterildiği, kayıt dışı alış
ve satışlarla hasılatın gizlendiği, yükümlü şirket ile doğrudan iliş-
kisi bulunan müşterilerin beyanlarının kasıta yönelik olduğunun iddia
ve tevsik edilemediği saptanmış olup, bu durumda defterlerinin ve bun-
larla ilgili vesikalarının, vergi matrahının doğru ve kesin olarak
tespitine imkan vermiyecek derecede noksan, usulsüz ve karışık olduğu-
nu, dolayısıyla ihticaca salih bulunmadığını ortaya koyması nedeniyle
ilgili dönem matrahının yukarıda anılan yasa maddesi uyarınca resen
takdir olunması yerindedir. Mahkemece, aksine bir görüşle bunların
maddi ölçü kabul edilerek, tarhiyatın kaldırılmasında yasal isabet
yoktur.
Bu nedenlerle, Sivas Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına karar
verildi.
(MT/SE)
|