RE'SEN TARH SEBEBİNE BİNAEN BELİRLENEN MATRAH ÜZERİNDEN SALINACAK VER-
Gİ VE KESİLECEK CEZADA UZLAŞMA SAĞLANMASINA KARŞIN, AYNI DÖNEM İÇİN VE
AYNI SEBEBE DAYANILARAK BULUNAN MATRAH FARKI ÜZERİNDEN RE'SEN YAPILAN
TARHİYATTA YASAL İSABET BULUNMADIĞI HK.
Halı, kilim, turistik eşya ticaretiyle uğraşan davacının 1986 takvim
yılına ilişkin işlemlerinin incelenmesi sonucunda bulunan matrah farkı
üzerinden adına re'sen salınan gelir vergisi ile kesilen kaçakçılık ve
özel usulsüzlük cezalarına karşı açılan davayı; dosyanın incelenmesin-
den davacının 17.2.1986 tarih ve 0806 tasdik nolu satış faturasının
dip nüshalarından 9 adet, 28.10.1986 tarih ve 3579 tasdik nolu satış
faturasının dip nüshalarından da 4 adet olmak üzere toplam 13 adet sa-
tış faturasının dip nüshalarının fatura ciltlerinden kopartılarak yok
edilmesi sonucunda bu fatura tutarlarının beyan dışı bırakıldığının,
ciltlerden kopartılarak yok edilen ve beyan dışı bırakılan 13 adet sa-
tış faturasından 3579 sayılı yevmiye ile tasdikli 49 nolu faturanın
16.9.1986 tarihinde İstanbul Fatih Vergi Dairesinin GA-49884 hesap nu-
marasında kayıtlı bulunan Gazi Damgacı adına düzenlendiği ve katma de-
ğer vergisi hariç tutarı 17.383.000 lira olduğu hususunun karşıt ince-
leme ile tesbit edildiğinin, fatura ciltlerinden kopartılarak yok edi-
len 12 adet satış faturasının maliyetinin davacıya sorulması üzerine
ortalama 16.000.000 lira ile 18.000.000 lira olduğunun beyan edilmesi
üzerine davacı lehine olan 16.000.000 liranın eses alınması suretiyle
12 adet satış faturası tutarı olan 192.000.0000 liraya 16.9.1986 tarih
li 49 nolu fatura ile Gazi Damgacı'ya satılan emtia tutarı olan
17.383.000 liranın ilavesi ile 13 adet satış faturasıyla elde edilen
209.383.000 lira hasılattan, daha önce yapılan inceleme sonucunda tes-
bit edilen 195.000 lira hasılatın indirilmesi ile bulunan 209.188.000
lira üzerinden davacının da beyan ettiği gibi % 25 kar sağlandığının
kabulü ile safi kazancın 49.905.320 lira olarak hesaplandığının, hesap
lanan bu miktardan önceki incelemede bulunan 8.067.720 lira matrahın
düşülmesi ile bulunan 41.837.600 lira matrah farkı üzerinden hesapla-
nan vergiden, tarhiyat öncesi uzlaşılıp da tahakkuk ettirilen vergi dü
şülerek kalan miktara göre davacı adına gelir vergisi salındığının, ka
çakçılık cezası kesildiğinin, ayrıca satışı yapılan malın alışında da
fatura alınmadığı için 2.500.000 lira özel usulsüzlük cezası kesildiği
nin anlaşıldığı, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 134 ve devamı maddele
rinde, vergi incelemesinin amacının ödenmesi gereken vergilerin doğru-
luğunun araştırılması tesbit edilmesi ve sağlanması olduğu belirtile-
rek gerçek durumun vergilendirmeye esas alınacağının ve incelemenin de
bu amacı sağlamaya yönelik olduğunun, 3.maddesinde de, vergiyi doğuran
olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu-
nun, iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan ve olayın özelliğine
göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat
külfetinin bunu iddia eden tarafa ait bulunduğunun hükme bağlandığı,
olayda davacının 13 adet satış faturasının dip nüshalarını fatura cilt
lerinden kopartıp yok etme suretiyle bu fatura tutarlarını beyan dışı
bıraktığının tartışmasız bulunduğu, beyan dışı bırakılan fatura tutar-
larından biri karşıt inceleme ile diğer 12 adet fatura tutarı da dava-
cının beyan ve ifadesine istinaden tesbit edildiğinden, aksinin ispatı
nın davacıya ait olduğu, fatura tutarlarının bu kadar olmadığını ispat
edemeyen davacı adına 13 adet satış faturası tutarından hareketle he-
saplanan matrah farkı üzerinden salınan gelir vergisi ile kesilen ka-
çakçılık ve özel usulsüzlük cezalarında yasal isabetsizlik görülmedi-
ği, davacı tarafından her ne kadar uzlaşmaya varılan konuların kesin
olduğundan aynı nedenle ikinci kez inceleme sonucu tarhiyat yapılamaya
cağı idda edilmekte ise de 7.4.1989 günlü inceleme raporuna istinaden
tesbit edilen matrah farkı üzerinden yapılan tahiyata karşı davacının
tarhiyat öncesi uzlaşma isteminde bulunup birtakım maddi delillerin or
taya çıkıp inceleme yapılarak tarhiyatın ikmaline engel olmayacağı,
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 138.maddesinin 3.fıkrasında hükme bağ-
landığından bu iddianın yerinde olmadığı gerekçesiyle reddederek ceza-
lı tarhiyatı onayan Vergi Mahkemesi kararının; uyuşmazlık konusu yıla
ilişkin hesaplar bir kez incelenip re'sen salınan vergi ile kesilen ce
zada uzlaşmaya varıldıktan sonra aynı yıl hesaplarının yeniden incele-
nerek re'sen cezalı tarhiyat yapılamayacağı ileri sürülerek bozulması
istemidir.
Dosyanın incelenmesinden, davacının 1986 takvim yılına ilişkin işlemle
rinin incelenmesi sonucunda düzenlenen 7.4.1989 tarihli inceleme rapo-
runa göre .... tasdik nolu fatura cildinden 9 adet, .... tasdik nolu
fatura cildinden de 4 adet olmak üzere toplan 13 adet satış faturası-
nın dip nüshalarının fatura ciltlerinden kopartılarak ibraz edilmemek
suretiyle bu fatura tutarlarının beyan dışı bırakıldığının tesbiti
ile, uyuşmazlık konusu yılda ibraz edilen faturaların dökümünün çıkar-
tıldığı, en düşük tutarın 15.000 liradan aşağı olmadığının üzerine, yü
kümlü lehine hareketle ibrazı mümkün olmayan her faturanın 15.000 lira
tutarında olacağının kabulü ile 13 adet fatura karşılığında toplam
195.000 liranın beyan dışı bırakıldığından bahisle bulunan matrah far-
kı üzerinden adına re'sen salınacak gelir vergisi ile buna bağlı ola-
rak kesilecek kaçakçılık cezası üzerinden 25.5.1989 tarhiyat öncesi uz
laşmaya varıldığı, daha sonra .... tasdik nolu fatura cildinin dip nüs
halırında kopartılan 4 faturadan birinin 16.9.1989 tarihinde İstanbul
Fatih Vergi Dairesinin mükelleflerinden Gazi Damgacı adına düzenlendi-
ğinin ve tutarının katma değer vergisi hariç 17.383.000 lira olduğunun
karşıt inceleme sonucu anlaşılması üzerine, düzenlenen 14.1.1991 günlü
inceleme raporunda 17.383.000 lira tutarındaki fatura dışında kalan di
ğer faturadaki tutarların, yükümlü tarafından 16.000.000 lira ile ara-
sında olduğunun ifade edilmesi üzerine yina yükümlü lehine hareketle
16.000.000 lira kabul edilerek toplam 209.383.000 liranın beyan dışı
bırakıldığının, önceki incelemede bulunan 195.000 lira matrah farkının
bu miktardan düşülmesi ile kalan 209.188.000 lira üzerinden % 25 ora-
nında kar edeceğinin kabulü ile 41.837.600 lira matrah farkına göre da
vacı adına cezalı tarhiyat yapıldığı anlaşılmaktadır.
213 sayılı Vergi Usul Kanununa 205 sayılı Kanunun 22.maddesiyle ekle-
nen 3.bölümünün "Uzlaşma Komisyonu muamelelerinin kesinliği" başlığını
taşıyan ek 6.maddesinde, uzlaşma komisyonlarının ek 5.maddeye göre tu-
tacakları uzlaşma tutanaklarının kesin olup, gereğinin Vergi Dairesin-
ce derhal yerine getirileceği, mükellef veya adına ceza kesilenin, üze
rinde uzlaşılan ve tutanakla tesbit olunan hususlar hakkında dava aça-
mayacağı ve hiçbir mercie şikayette bulunamayacağı , ek 7.maddesinde
de süresi içinde uzlaşma talebinde bulunan mükellef veya ceza muhatabı
nın uzlaşma istediği vergi veya ceza için ancak uzlaşmanın vaki olmama
sı halinde dava açma yoluna gidebileceği hükme bağlanmıştır.
Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 2.7.1985 gün ve E:1985/5,
K:1985/4 sayılı kararı ile de, uzlaşmaya varılan konuların kesin oldu-
ğu, aynı konuda her ne suretle olursa olsun sonradan ikinci bir tarhi-
yatın yapılamayacağı kabul edilmiştir.
Olayda vergi dairesi ile yükümlü, ibraz edilmeyen 13 adet fatura nede-
niyle re'sen bulunan matrah farkı üzerinden salınacak gelir vergisi
ile kesilecek kaçakçılık cezasında tarhiyat öncesi uzlaşmaya vardıkla-
rından bu uzlaşmanın vergi matrahı ile ilgili olarak taraflar arasında
bir anlaşmayı içerdiği söylenebilir.
Buna göre, uyuşmazlık konusu dönemde yapılan inceleme sonucunda 13
adet satış faturasının dip nüshalarının ciltten kopartılarak ibraz
edilmemek suretiyle beyan dışı bırakıldığı vergi dairesince bilinmesi-
ne ve bu faturalarla ilgili olarak 1986 yılına ait belirlenen matrah
üzerinden salınacak vergi ve kesilecek cezada uzlaşılmış olmasına kar-
şın, aynı re'sen tarh sebebine dayanılarak yine 13 adet fatura ile il-
gili olarak bulunan matrah farkı üzerinden yapılan cezalı tarhiyatta
yasal isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile Kayseri Vergi Mahkeme
sinin 17.9.1992 gün ve 1992/1037 sayılı kararının bozulmasına karar
verildi.
AYRIŞIK OY:
Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanan Ver
gi Mahkemesi kararı aynı gerekçe ve nedenlerle uygun görülmüş olup,
temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar sözü geçen kararın bozulma-
sını sağlayacak durumda bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile ka-
rarın onanması gerektiği görüşü ile çoğunluk kararına katılmıyoruz.
(DAN-DER; SAYI:90) ŞT/NÇ
|