1- İŞ ORTAKLIĞI SONUCUNDA MEYDANA GELECEK KAR VEYA ZARARIN İŞ ORTAKLI-
ĞINA AİT OLDUĞU, ZARARIN İŞ ORTAKLIĞINA KATILAN KURUM KENDİ KAZANCIN-
DAN İNDİRİLEMEYECEĞİ,
2- S.S.K.NA SİGORTA PRİMLERİNİN GEÇ ÖDENMESİ NEDENİYLE TAHSİL EDİLEN
GECİKME ZAMMININ GİDER YAZILAMAYACAĞI HK.
İnşaat, taahhüt işi ile uğraşan davacı şirketin, ihtirazi kayıtla ver-
diği 1992 takvim yılı beyannamesindeki ihtirazı kaydın kabul edilmeye-
rek adına yapılan tahakkuk işlemine karşı açılan davayı; Kurumlar Ver-
gisi Kanununun mükerrer 6.maddesinde; birinci maddenin A,B,C ve D bent
lerinde yazılı kurumların kendi aralarında, şahıs ortaklıkları veya
gerçek kişilerle belli bir işin birlikte yapılmasını müştereken taah-
hüt etmek ve kazancını paylaşmak amacıyla kurdukları ortaklıkların iş
ortaklığı olduğu, bunların tüzel kişiliklerinin olmamasının mükellefi-
yetlerini etkilemeyeceğinin hükme bağlandığı, madde hükmünden, kanun
koyucu tarafından iş ortaklığının ayrı bir kurumlar vergisi mükellefi
olarak kabul edildiği, iş ortaklığını meydana getiren tüzel kişi veya
gerçek kişilerin ilk statülerinin iş ortaklığından tamamen ayrı tutul-
duğu, iş ortaklığının sürekli işler için kurulamayacağı, belirli bir
sürede bitecek işler için iş ırtaklığının kurulması söz konusu olduğun
dan, sürenin sonunda kar veya zararın ortaya çıkması nedeniyle iş or-
taklığının kendisini tasfiye etmesinin gerektiği, bu nedenle bu faali-
yet sonucunda meydana gelecek kar veya zararın iş ortaklığına ait oldu
ğu, bu zararın iş ortaklığına katılan kurumun kendi kazancından mahsup
edilemeyeceği, zira kurumlar vergisi kanunda her kurum faaliyetinin
müstakil olarak kabul edildiği, bu nedenle kurum kazancının tesbitinde
kanunen indirilebilir gider olarak kabul edilmesinin düşünülemeyeceği,
öte yandan S.S.K.na sigorta primlerinin geç ödenmesi nedeniyle tahsil
edilen gecikme zammının gider yazılıp yazılamayacağı konusuna gelince,
5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 15/6.maddesinde, kurumlar vergi
si ile her türlü para cezaları, vergi cezaları ve Amme Alacaklarının
Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun hükümlerine göre ödenen cezalar, gecikme
zamları ve faizlerin kurum kazancının tesbitinde kabul edilmeyen indi-
rimler olarak sayıldığı, maddeden bir indirimin kabul edilebilmesi
için ilgili yasasında indirim yapılabileceğine dair hüküm bulunması ge
rektiği, oysa Kanunda S.S.K.na ödenen gecikme zammının kurum kazancın-
dan indirileceğine dair hükmün bulunmadığı, gelir ve kurumlar vergisi
kanunlarında, indirim konusu kabul edilenlerin genellikle ticari ve ku
rum kazancının elde edilmesiyle ilgili olduğu, sigorta prim borcunu za
manında yatırmayan kurumun ödediği gecikme zammının tamamen kendi kusu
rundan kaynaklandığı, dolayısıyla kurum kazancının tesbitinde kanunen
indirilebilir gider olarak kabul edilemeyeceği, zira bu durumun kabul
edilmesi halinde hem kurumlar vergisine tabi kurum matrahının azaltıl-
masına hemde S.S.K.na sigorta primlerinin geç ödenmesinin teşvik edil-
miş olunacağı, dolayısıyla gecikme zammının caydırıcı özelliğini orta-
dan kaldıracağı gerekçesiyle reddederek tahakkuk işlemini tasdik eden
İzmir Birinci Vergi Mahkemesinin 28.3.1994 gün ve 1994/347 sayılı kara
rının; iş ortaklığından elde edilen zararın kurum kazancından düşülme-
si gerektiği S.S.K.na ödenen gecikme zammınından gider olarak kabul
edilmesi gerektiği ileri sürülerek bozulması istemidir.
Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanan İz-
mir Birinci Vergi Mahkemesinin 28.3.1994 gün ve 1994/347 sayılı kara-
rı, aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup tem-
yiz istemine ilişkin dilekçede ileri sürülen iddialar sözü geçen kara-
rın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından temyiz isteminin
reddine ve kararın onanmasına oybirliğiyle karar verildi.
BŞ/ES
|