BEYANNAME VERME SÜRESİ İÇİNDE VERİLEN İTİRAZİ KAYIT DİLEKÇESİNİN KABUL
EDİLMESİ GEREKTİĞİ HK.
29.4.1992 tarihinde süresi içinde verilen 1991 takvim yılı kurumlar
vergisi beyannamesi üzerine yapılan tahakkuk işleminden sonra yine be-
yanname verme süresi içinde verilen 30.4.1992 tarihli dilekçe ile be-
yannamedeki istisna indirim hakkının saklı tutulması isteğinin nazara
alınmaksızın uygulanan tahakkuk işlemine karşı açılan davayı; 213 sayı
lı Vergi Usul Kanununun 378.maddesinde, mükelleflerin beyan ettikleri
matrahlara ve bu matrahlar üzerinden tarh edilen vergilere karşı dava
açamayacaklarının hükme bağlandığı, olayda, davacı şirketçe kurumlar
vergisi beyannamesinde, kurumlar vergisi matrahından % 12 sanayi ürünü
ihracat istisnası indiriminde bulunarak 29.2.1992 tarihinde verdiği,
idarece de beyan üzerinden 29.4.1992 gün ve 11/0312 nolu tahakkuk fişi
ile gerekli tahakkuk işleminin yapıldığı, ihtirazi kayıt dilekçesinin
ise daha sonra 30.4.1992 tarihinde verildiğinin anlaşıldığı, bu durum-
da sözkonusu beyannamenin ihtirazi kayıtla verilmiş olduğunun kabul
edilemiyeceği, anılan kanun hükmü uyarıncada davacı şirketin kendi be-
yan ettiği matrah ve bu matrah üzerinden yapılan tahakkuk işlemine kar
şı dava açma haklarının bulunmadığı gerekçesiyle reddeden İzmir 3.Ver-
gi Mahkemesinin 10.7.1992 gün ve 1992/673 sayılı kararının; beyanname-
ye ihtirazi kayıt konulmamış ise de, yine beyanname verme süresi için-
de verilen dilekçe ile itiraz haklarının saklı tutulmasının istendiği,
sanayi ürünü ihracat istisnasının % 16 dan % 12 ye indirilmesi yolunda
ki Bakanlar Kurulunun 1991/2073 sayılı kararının yürürlüğe girdiği ta-
rinten itibaren uygulanması gerektiği ileri sürülerek bozulması istemi
dir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 378.maddesinde; mükelleflerin, beyan
ettikleri matrahlara ve bu matrahlar üzerinden tarh edilen vergilere
karşı dava açamayacakları, ancak bu kanunun vergi hatalarına ait hüküm
lerinin mahfuz olduğunun hükme bağlandığı, yine aynı kanunun 117.madde
sinde, hesap hatalarının üç madde halinde sıralandıı, 1.bendinde ise,
matrah hataları, vergilendirme ile ilgili beyanname, tahakkuk fişi, ih
barname, tekalif cetveli ve kararlarda matraha ait rakamların veya in-
dirimleri eksik veya fazla gösterilmiş veya hesaplanmış olması şeklin-
de açıklanmıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden, davacı şirket tarafından kurumlar ver
gisi beyannamesinin Kurumlar Vergisi Kanununun 8/6 maddesi uyarınca
% 12 sanayi ürünü ihracat istisnası uygulanmak suretiyle verildiği, bi
lahare bu oranın 13.4.1990 günlü ve 20491 sayılı Resmi Gazetede yayım-
lanan 2.4.1990 gün ve 90/328 sayılı Kararnamede % 16 olarak belirlendi
ği, oranın da % 16 dan % 12 ye indirilmesinin yerinde olmadığı nedeniy
le beyannamede fazla matrah beyan edildiği belirtilerek 30.4.1992 ta-
rihli ihtirazi kayıt dilekçesi vererek itiraz haklarının saklı tutulma
sının istendiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda açıklanan kanun maddesinden anlaşılacağı üzere mükelleflerin
beyan ettikleri matrahlara karşı itiraz hakları yok ise de, vergi hata
larına ait hükümlerin mahfuz olduğu, davacı şirket tarafından da beya-
nına karşı süresi içinde verdiği dilekçe ile itiraz haklarının saklı
tutulmasının istenmiş olması nedeniyle dava açma hakkının varlığında
kuşku bulunmamaktadır.
Hernekadar vergi mevzuatında, beyannamelerin ihtirazi kayıtla verilece
ğine ilişkin bir hükme yer verilmemiş ise de, uygulamada beyannamele-
rin ihtirazi kayıtla verilmesi kabul edilegelmektedir.
Kaldı ki, 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanununun 27/8.maddesinde,
ihtirazi kayıtla verilen beyannameler üzerine yapılan işlemlerle tahsi
lat işlemlerinden dolayı açılan davalarda tahsilat işleminin durmayaca
ğı, bunlar hakkında yürütmenin durdurulmasının istenebileceği belirti-
lerek bu hususa açıklık getirilmiş bulunmaktadır.
İhtirazi kayıt mükellefleri beyanlarına karşı dava açma olanağı tanıdı
ğına ve beyannamesinde kanunda gösterilen beyanname verme süresi için-
de sürenin ilk gününden songünün bitimine kadar verilmesi mükellefle-
rin yasal hakkı olduğundan, dava açma hakkı doğuran ihtirazi kayıt di-
lekçesinin beyanname ile birlikte verilebileceği gibi, beyanname verme
süresi içinde olmak koşulu ile beyannameden önce veya daha sonra da ve
rilebileceğinin kabulü gerekir. Aksine bir düşünce yani ihtirazi kayıt
dilekçesinin beyanname ile birlikte verilmesinin zorunlu olduğu yolun-
daki bir iddia mükelleflerin hatalı beyanlarına karşı dava açma hakkı-
nı ortadan kaldırır.
Nasıl ki beyanname verme süresi içinde olmak koşuluyla beyan edilen
matrahlar ayrı bir beyanname ile yükseltilebiliyorsa ve bu beyan da
idarece süresinde verildiğini kabul edilerek herhangi bir cezai işlem
yapılmıyorsa, beyana karşı dava yolunun açılabilmesine ilişkin ihtira-
zi kayıt dilekçesinin de aynı süre içinde (beyanname verme süresi için
de) olmak koşuluyla beyandan sonra dahi verilse, daha önce verilen be-
yannamenin bir eki olarak kabul edilmesinin hakkaniyet kurallarına uy-
gun düşeceği tabiidir.
Bu durumda, ihtirazi kayıt dilekçesinin beyanname ile birlikte verilme
si zorunlu olmadığından aksi yolda verilen mahkeme kararında yasal isa
bet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile İzmir 3.Vergi Mahkeme
sinin kararının bozulmasına karar verildi.
(DAN-DER; SAYI:89)
ŞT/ES
|