Dairesi
YÜKÜMLÜLERCE BEYAN EDİLEN GELİRİN GERÇEK DURUMU YANSITMADIĞI ANCAK KANUNA UYGUN TESPİTLERLE ORTAYA KONABİLECEĞİNDEN, SADECE KASKO SİGORTA DEĞERİNE GÖRE UYGULANAN TARHİYATTA VE BU TARHİYATA YÖNELİK DAVANIN REDDİ YOLUNDAKİ KARARDA HUKUKA UYGUNLUK BULUNMADIĞI HK.
Karar No
292
Esas No
105
Karar Tarihi
28-09-2001
 
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar Tarihi
VERGİ DAVA DAİRELERİ
2001
292
2001
105
28/09/2001
 
KARAR METNİ

YÜKÜMLÜLERCE BEYAN EDİLEN GELİRİN GERÇEK DURUMU YANSITMADIĞI ANCAK KANUNA UYGUN TESPİTLERLE ORTAYA KONABİLECEĞİNDEN, SADECE KASKO SİGORTA DEĞERİNE GÖRE UYGULANAN TARHİYATTA VE BU TARHİYATA YÖNELİK DAVANIN REDDİ YOLUNDAKİ KARARDA HUKUKA UYGUNLUK BULUNMADIĞI HK.

Temyiz Eden : ...

Vekili : Av. ...

Karşı Taraf : Vergi Dairesi Müdürlüğü

İstemin Özeti : Davacının 1995 yılında satışını yaptığı üç adet aracın beyan edilen değerinin düşük olduğundan bahisle takdir komisyonu kararına dayanılarak, adına ağır kusur cezalı gelir vergisi salınmıştır.

Tarhiyata karşı açılan davayı inceleyen ... Vergi Mahkemesi ... günlü ve ... sayılı kararıyla; bir adet kamyonla iki adet otobüsün satış bedellerinin emsaline göre düşük olması nedeniyle takdir komisyonunca yeterli araştırma yapılarak emsal bedelin belirlendiği kanaatine varıldığından vergi aslında hukuka aykırılık görülmediği, matrah farkının davacının defter ve belgelerinden saptanmış olması sebebiyle ağır kusur cezasının kusur cezasına çevrilmesi gerektiği gerekçesiyle davayı kısmen kabul ederek, ağır kusur cezasını kusura dönüştürmüştür.

Tarafların temyiz istemini inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesi 24.5.2000 günlü ve E:1999/1961, K:2000/2276 sayılı kararıyla; vergi dairesi müdürlüğü temyiz istemini reddetmiş, vergi sistemimizde gerçek gelirin vergilendirilmesi ilkesi esas olduğuna göre yükümlülerce beyan edilen gelirin gerçek durumu yansıtmadığının kanuna uygun biçimde ortaya konulmasının gerekli olduğu, ortada noter satış senedi ve düzenlenmiş faturalar olmasına karşın araçların faturalarda gösterilen bedelin üstünde satıldığına ilişkin somut bir tespit bulunmadığı, takdir komisyonunca araç değeri tespit edilirken de hiç bir somut dayanak gösterilmediği, araçların değerinin nasıl tespit edildiğinin anlaşılamadığı gerekçesiyle yükümlü temyiz istemini kabul ederek kararı bozmuştur.

Bozma kararına uymayan ... Vergi Mahkemesi ... günlü ve ... sayılı kararıyla; 1993 yılında satın alınan üç araç, iki yıl sonra satıldığında, alış satış bedelleri arasında iki araçta cüzi bir fark, diğerinde ise hiç bir fark bulunmadığı, takdir komisyonunca araçların satış tarihindeki değerlerinin Şoförler ve Otomobilciler Odasından araştırılarak saptandığı, aynı nedenle yapılan katma değer vergisi tarhiyatına karşı açılan davanın reddi yolunda mahkemelerince verilen karara karşı yapılan temyiz isteminin Danıştay Onbirinci Dairesince reddedildiği gerekçesiyle kararında direnmiştir.
Yükümlü tarafından, takdir komisyonunun aracın değerini belirlerken hasar durumunu gözönünde bulundurmadığı, alıcı ifadelerinin faturada yazılı bedeli doğruladığı ileri sürülerek direnme kararı temiz edilmiştir.

Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi Gülsen BİŞKİN'in Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar ısrar kararının bozulmasını sağlayacak durumda görülmediğinden istemin reddi gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı Nilgün AKPINAR'ın Düşüncesi : Danıştay Dördüncü Dairesinin 24.5.2000 gün ve K:2000/2276 sayılı kararında yazılı gerekçe uyarınca temyiz isteminin kabulü ile temyize konu Vergi Mahkemesi ısrar kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

1995 yılı işlemleri incelenen davacının satışını yaptığı üç adet aracın beyan edilen satış bedelinin düşük görülmesi üzerine takdir komisyonunca saptanan bedel ile beyan edilen bedel arasındaki fark üzerinden adına resen salınan ağır kusur cezalı gelir vergisine karşı açılan davanın vergi aslına ilişkin kısmının reddi, cezanın kusura çevrilmesi yolundaki vergi mahkemesi ısrar kararı temyiz edilmiştir.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 2 nci maddesinde, kazanç ve iratların gelirin tespitinde gerçek ve safi miktarları ile nazara alınacağı kurala bağlanmıştır. 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 30 uncu maddesinde de resen vergi tarhı, vergi matrahının tamamen veya kısmen maddi delillere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde takdir komisyonunca takdir edilecek matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarhedilmesi şeklinde tanımlanmış, 6 ncı bendinde ise tutulması zorunlu olan defterlerin veya verilen beyannamelerin gerçek durumu yansıtmadığına dair delil bulunması resen takdir nedeni sayılmıştır.

Araçların satış bedellerinin, noter satış sözleşmesinde gösterilen kasko sigorta değerlerinden düşük gösterilmesi, beyannamede vergi matrahına ilişkin bilgilerin gerçek durumu yansıtmadığının kabulünü gerektirmektedir.

Araçlardan ikisinin 29.11.1995 ve 27.8.1995 tarihlerinde kaza geçirdiği kaza yeri tespit tutanaklarından anlaşılmaktadır.

Ancak, takdir komisyonunca matrah takdiri sırasında bu konuda herhangi bir araştırma yapılmadığı anlaşıldığından araçların hasarlı durumu dikkate alınmadan takdir edilen matrah üzerinden uygulanan tarhiyatta ve davanın reddi yolundaki ısrar kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.

Bu nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile ... Vergi Mahkemesinin ... günlü, ... sayılı ısrar kararının bozulmasına, 28.9.2001 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

X - K A R Ş I O Y

Temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler, bozulması istenen mahkeme kararının dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında yerinde ve ısrar kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte değildir.

Bu nedenle temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle karara katılmıyoruz.

YÖ/ÖEK

 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı