ÖDEME EMRİNE KARŞI DAVA AÇILMAMASI HALİNDE ÖDEME EMRİNE KONU KAMU ALA-
CAĞI İÇİN HACİZ İŞLEMİ UYGULANABİLECEĞİ VE KANUNİ TEMSİLCİDEN VERGİ
İSTENEMİYECEĞİ YOLUNDAKİ İDDİANIN ÖDEME EMRİ AŞAMASINDA İNCELENECEĞİ HK.
Uyuşmazlık; başkanı olduğu Köy-Koop birliğinin gelir (stopaj) vergisi
borcundan dolayı Vergi Usul Kanununun 10.maddesine dayanılarak 6183 sa
yılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 79 ve 88.maddele
rine göre davacının malları üzerine haciz konulmasına dair işlemi ip-
tal eden Vergi Mahkemesi kararının temyizen bozulması istemine ilişkin
dir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 10.maddesinde, tüzel kişilerin kanuni
ödevlerinin, kanuni temsilcilerinin kasıt veya ihmalleriyle yerine ge-
tirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığın-
dan tamamen veya kısmen alınamayan vergi alacaklarının, bu kanuni ödev
leri yerine getirmeyen kanuni temsilcilerinden alınacağı; 6183 sayılı
Kanunun 55.maddesinde, amme alacağını vadesinde ödemiyenlere 7 gün i-
çinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun
bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; aynı Kanunun 62.maddesinde de,
borçlunun mal bildiriminde gösterilen veya tahsil dairesince tespit e-
dilen borçlu veya üçüncü şahıslar elindeki menkul malları ile gayrımen
kullarinden, alacak ve haklarından amme alacağına yetecek miktarının
tahsil dairesince haczolunacağı açıklanmış bulunmaktadır.
Herne kadar, Vergi Usul Kanununun 10.maddesinin açık hükmü karşısında,
tüzel kişilerin vergi borçlarının bunların kanuni temsilcilerinden is-
tenebilmesi için, amme alacağının tüzel kişiden tamamen veya kısmen
tahsil imkanının kalmaması ve bunların kanuni ödevlerini yerine getir-
memelerinde kanuni temsilcilerinin kasıt veya ihmallerinin bulunması
gerekmekte ise de; 6183 sayılı kanunun yukarıda açıklanan 55 ve 62.mad
delerini birlikte incelenmesinden, anılan koşulların gerçekleşmediği
ve bu nedenle vergi alacağının kanuni temsilciden istenemiyeceği yolun
daki iddianın, tebliğ edilen ödeme emrine karşı sözkonusu Kanunun 58.
maddesi uyarınca açılacak idari davada ileri sürülebilme olanağı bulun
duğu anlaşılmaktadır. ödeme emrinin idari davaya konu edilmemesi veya
açılan davanın reddedilerek yargı kararının kesin hüküm halini alması
durumunda, kanuni temsilcinin mal varlığına uygulanacak haciz işlemine
karşı açılacak idari davada ayni iddianın ileri sürülmesine ve ileri
sürülen bu iddianın yargı yerince değerlendirilerek haciz işleminin
yalnızca bu nedenle hukuka aykırılığı sonucuna varılmasına kanunen im-
kan bulunmamaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, Vergi Mahkemesi tarafından ara kararı ile
Vergi Dairesi Müdürlüğünden getirtilen onaylı ödeme emri suretlerinden
1983/3005/A,B,C,D,E: 1984/2400 takip nolu olanların Birliğin vergi bor
cundan dolayı kanuni temsilcisi sıfatıyla davacı adına düzenlenerek
tebliğ olunduğu; buna karşılık davacının bu ödeme emirlerini 6183 sayı
lı Kanunun 58.maddesinde öngörülen idari dava açma süresi içersinde i-
dari davaya konu etmediği ve bu suretle anılan ödeme emirlerinin kanu-
su olan ve ödenmeyen kamu alacağının cebri icra yolu ile tahsil edile-
bilir hale geldiği anlaşıldığından Vergi Mahkemesince, davacının malla
rına konulan haciz işleminin, Vergi Usul Kanununun 10.maddesinde öngö-
rülen koşulların bulunmadığı gerekçesine dayanılarak iptal edilmesinde
açıklanan kanun hükümlerine uyarlık görülmemiştir.
Bu durumda, davada, yetkili vergi dairesince usulüne uygun olarak te-
sis edilmiş bir haciz işlemi bulunup bulunmadığı, ödeme emirlerinin
tebliğinden haciz işleminin tesisine kadar geçen süre zarfında kamu
alacağı ile ilgili bir ödemenin yapılmış olup olmadığı ve nihayet, hac
ze konu malların haczi kabil mallardan olup olmadıkları araştırılarak
karar verilmesi gerekmekte ise de; dava ve temyiz dosyasında bulunan
bilgilerden, haciz işleminde açıklanan yönleri itibariyle herhangi bir
isabetsizlik olmadığı anlaşılmıştır.
Ancak, davacının mallarına konulan haczin, miktar itibariyle yukarıda
takip numaraları yazılı ödeme emirlerine konu kamu alacağının toplamın
dan fazla olup olmadığı bilinmediğinden, gerçek olması halinde haciz
işlemini kısmen sakatlıyacak nitelikteki bu durumun araştırılarak yapı
lacak saptamaya göre yeniden karar verilmek üzere Kayseri Vergi Mahke-
mesinin temyize konu kararının bozulmasına karar verildi.
BŞ/EK
|