ANONİM ŞİRKETLERDE ŞİRKET YÖNETİMİ TEMSİLİ MURAHHAS AZAYA VEYA MÜDÜRE
BIRAKILMIŞ İSE DİĞER YÖNETİM KURULU ÜYELERİNİN SORUMLU TUTULAMAYACAĞI HK.
Tarmak Makina İmalat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketinin 1990 yılına
ait vadesinde ödenmeyen vergi borçlarının tahsili amacıyla şirketin
yönetim kurulu üyesi olan davacı adına düzenlenerek tebliğ edilen öde-
me emrinin iptali istemiyle açılan davayı; 213 sayılı Vergi Usul Ka-
nununun 10. maddesinde; tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların,
vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mükel-
lef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevlerin ka-
nuni temsilcileri, tüzel kişiliği olmayan teşekkülleri idare edenler
veya varsa bunların temsilcileri tarafından yerine getirileceğinin,
yukarıda yazılı olanların bu ödevleri yerine getirmemeleri yüzünden
mükelleflerin veya vergi sorumlularının mal varlığından tamamen veya
kısmen alınamayan vergi ve buna bağlı alacakların, kanuni ödevlerini
yerine getirmeyenlerin mal varlıklarından alınacağının hükme bağlandı-
ğı, madde uyarınca kanuni temsilcilerin sorumlu tutulabilmesi için
herşeyden önce kamu alacağının şirket tüzel kişiliğinden tahsil olana-
ğının kalmamış olması gerektiği, bu koşulun gerçekleşip gerçekleşmedi-
ğinin, idarenin bu konuda yaptığı yasal takip işlemlerinin sonuçsuz
kalmasından anlaşılacağı ve bu koşulun diğer koşullardan önce incelen-
mesi gerektiği, şirketin malvarlığının araştırılması sırasında ... İ-
li, ... İlçesi, ... ada, ... parselde kayıtlı ve üzerinde çırçır fab-
rikası bulunan taşınmaza sahip olduğunun tesbit edildiği, ancak ...
İcra Müdürlüğünün 7.11.1996 günlü yazısından, bu taşınmazın ... A.Ş.
ne 1. derecede ipotekli olduğu, yapılan ihalede ... lira bedelle ihale
edildiğinin anlaşıldığı, öte yandan şirkete ait menkul malların ...
lira bedelle satılarak şirket borçlarına mahsup edildiği halde borcun
tamamının ödenmemiş olduğunun anlaşıldığı, ... Asliye Hukuk Hakimliği-
nin ... gün ve 1995/749 sayılı kararı ile şirketin iflasına karar ve-
rildiği, bu durumda, yapılan araştırmalar sonucu şirkete ait haczi ka-
bil taşınır ve taşınmaz malların bulunmadığı, şirkete ait üzerinde
çırçır fabrikası bulunan taşınmazın satışından da vergi dairesine her-
hangi bir ödeme yapılmadığı, bu durumda şirket tüzel kişiliğinden tah-
sil olanağı kalmayan amme alacağının tahsili için kanuni temsilci olan
davacıya ödeme emri tebliğinde kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçe-
siyle reddeden ... Vergi Mahkemesinin ... gün ve ... sayılı kararının;
yasal temsilcinin şirketi imzasıyla temsil eden kimse olduğu, şirketin
mürahhas üyesi, genel müdürü ve yönetim kurulu başkanı ... olup, ken-
disinin imza atma yetkisinin bulunmadığı ileri sürülerek bozulması is-
temidir.
Türk Ticaret Kanununun 317. maddesinde, anonim şirketlerin ida-
re meclisi tarafından idare ve temsil olunacağı, 319. maddesinde, esas
mukavelede idare ve temsil işlerinin idare meclisi azaları arasında
taksim edilip edilmeyeceği ve taksim edilecekse bunun nasıl yapılaca-
ğının tesbit olunacağı, idare meclisinin en az bir azasına şirketi
temsil selahiyeti verileceği, esas mukavele ile temsil selahiyetinin
ve idare işlerinin hepsini veya bazılarını idare meclisi azası olan
murahhaslara veya pay sahibi olmaları zaruri bulunmayan müdürlere bı-
rakabilmek için umumi heyete veya idare meclisine selahiyet verilebi-
leceği, bu gibi kayıtlar bulunmadığı takdirde 317 inci madde hükmünün
uygulanacağı, aynı yasanın "Temsil Selahiyeti" başlıklı 321. maddesin-
de temsile selahiyetli olanların, şirketin maksat ve mevzuuna dahil o-
lan her nev'i işleri ve hukuki muameleleri şirket adına yapmak ve şir-
ket ünvanını kullanmak hakkını haiz oldukları, "mesuliyet" başlıklı
336/5. maddesinde, gerek kanunun, gerek esas mukavelelerin kendilerine
yüklediği sair vazifelerin kasden veya ihmal neticesi olarak yapılma-
ması halinde, idare meclisi azalarının münferit pay sahiplerine ve
şirket alacaklarına karşı müteselsilen mesul oldukları, aynı maddenin
son fıkrasında ise, beşinci bentte yazılı vazifelerden birisi 319.
madde gereğince idare meclisi azalarından birine bırakılmışsa, mesuli-
yetin ancak ilgili azaya yükletilmesi lazım gelip, o muameleden dolayı
müteselsilen mesuliyetin cari olmayacağı hükme bağlanmıştır.
Ayrıca ... gün ve ... sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 390 sa-
yılı Tahsilat Genel Tebliğinin II. kısmında, amme alacağının şirket
tüzel kişiliğinden tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması halinde, tüzel
kişiliğin kanuni temsilcisi konumundaki yönetim kurulu üyelerinin şah-
si malvarlıklarından takip ve tahsili cihetine gidilmeden önce, şirket
esas sözleşmesinin incelenerek temsil selahiyetinin aynı zamanda yöne-
tim kurulu üyesi olan murahhas bir veya bir kaç üyeye veya şirkette
pay sahibi olmayan müdürlere bırakılmış olup olmadığının tespit edil-
mesi gerektiği, şirketi temsil selahiyetinin murahhas üye veya üyeler
ile şirkette pay sahibi olmayan müdürlere bırakıldığının anlaşılması
halinde, kamu alacağının bunlardan takip ve tahsiline gidilmesi, bu
durumda diğer yönetim kurulu üyeleri hakkında işlem yapılmaması gerek-
tiği açıklanmıştır.
Anılan hükümlerin birlikte değerlendirilmesinden, anonim şir-
ketlerin yönetim kurulu tarafından temsil edileceği, ancak temsil yet-
kisinin 319 uncu madde uyarınca yönetim kurulu üyelerinden birine veya
bir kaçına bırakılması halinde yetkinin gereği gibi kullanılmamasından
dolayı yetkisini devreden ve temsil yetkisi bulunmayan diğer yönetim
kurulu üyelerinin sorumlu tutulamıyacakları anlaşılmaktadır.
Danıştay 3. Dairesinin 1996/1467 sayılı dosyasında bulunan ...
Ticaret Sicili memurluğunun ... gün ve ... sayılı yazısına göre 1984
1994 yılları arasında şirketi temsil ve ilzam yetkisinin münferit imza
ile ...'a ait bulunduğu, yükümlünün yönetim kurulu üyesi sıfatıyla
şirketi temsil yetkisinin bulunmadığı anlaşıldığından yükümlünün şir-
ketin ödenmeyen vergi borcundan sorumlu olması gerektiği gerekçesiyle
davanın reddi yolunda verilen Mahkeme kararında hukuka uyarlık görül-
memiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile ... Vergi
Mahkemesinin ... gün ve ... sayılı kararının bozulmasına, karar veril-
di.
(MT/ES)
|