TÜRK TİCARET KANUNUNUN 540.MADDESİ UYARINA, ŞİRKET ORTAKLARININ HEP
BİRLİKTE TEMSİLE MEZUN VE MECBUR OLMALARI SEBEBİ İLE, ŞİRKETTEN TAHSİL
İMKANI BULUNMAYAN VERGİ BORÇLARININ TÜM ORTAKLARDAN İSTENEBİLECEĞİ HK.
Uyuşmazlık; Tibersan Limited şirketinin 1982 ila 1985 takvim yıllarına
ait vergi borcu nedeniyle yönetim kurulu üyesi olduğu gerekçesiyle da-
vacı adına tanzim ve tebliğ edilen ödeme emrine karşı açılan davayı;
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3505 sayılı kanunla değişmeden önceki
10.maddesinde, tüzelkişilerle küçüklerin ve kısıtlıların vakıflar ve
cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mükellef veya ver-
gi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevlerin kanuni temsilci-
leri, tüzel kişiliği olmayan teşekkülleri idare edenler ve varsa bunla
rın temsilcileri tarafından yerine getirileceği, yukarıda yazılı olan-
ların bu ödevleri kasıt ve ihmalleriyle yerine getirmemeleri yüzünden
mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kıs-
men alınamayan vergi alacaklarının kanuni ödevlerini yerine getirmeyen
lerin varlıklarından alınacağının hükme bağlandığı, davacı vekilince,
Fibersan Limited Şirketi müdürünün ortaklardan Akın Ünaldı olduğu, mü-
vekkilinin şirketin kanuni temsilcisi olmadığı iddia edilmekte ise de,
mahkemelerinde Fibersan Limited Şirketinin davacı olduğu E:1989/51 sa-
yılı dava dosyasında mahkemelerince verilen ara kararıyla 24.12.1980
gün ve 150 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edilen şir-
ket mukavelesinin 8.maddesinin 2.fıkrası ile birinci yıl için şirket
müdürü tayin edilen ve 1981 yılı sonunda bu görevi sona erdiği anlaşı-
lan Akın Ünaldı'nın veya başka bir şahsın müteakip 1982-1988 yılların-
da ortaklar kurulunca müdür olarak görevlendirilip, görevlendirilmedi-
ğinin sorulduğu, verilen cevabi yazıda, şirketin anılan yıllarda hiç-
bir faaliyetinin bulunmadığı, Türk Ticaret Kanununun 324.maddesi uya-
rınca fesh edilmiş sayılacağından müdür tayininin mümkün olmadığının
bildirildiği, şirket mukavelesiyle birinci yıl müdür tayin edilen Akın
Ünaldı'nın bu görevi 1981 yılı sonunda sona erdiğinden, ortaklar kuru-
lunca müteakip yıllarda yeni bir müdür de atanmadığından Türk Ticaret
Kanununun 540.maddesi uyarınca şirket ortaklarının hep birlikte şirke-
ti temsile mezun ve mecbur olduklarının kabulü gerektiği, öte yandan,
dosyada mevcut 2.3.1989 tarihli haciz tutanağının tetkikinden, Fiber-
san Ltd.Şirketinin bilinen adresinde mal varlığına rastlanamadığı, şir
ketin çevrede ve muhtarlıkça da tanınmadığı, böylece vergi alacağının
şirketin mal varlığından tahsiline imkan kalmadığının anlaşıldığı; ver
gilerin zamanında ödenmemiş olmasının şirket ortaklarının ödevlerini
yerine getirmediğine delil teşkil edeceği, dolayısıyla şirket ortağı
ve kanuni temsilcisi olan davacı adına ödeme emri düzenlenmesinde kanu
na aykırılık görülmediği, ancak ara kararıyla davalı idareden dava ko-
nusu ödeme emirlerinde yer alan vergi cezalarının mahiyetinin soruldu-
ğu, gelen cevabi yazıdan ise, 1982 yılı için talep edilen vergi cezası
nın 50.000 lirasının, 1983 yılı için talep edilen vergi cezasının
500.000 lirasının, 1984 takvim yılı için talep edilen vergi cezasının
750.000 lirasının, 1985 yılı için talep edilen Vergi cezasının 1.242.
000 lirasının gecikme faizine ilişkin bulunduğunun bildirildiği, Danış
tay İçtihatları Birleştirme Kurulunun "213 sayılı Vergi Usul Kanununun
3239 sayılı kanunla değişik 112.maddesinin 3 numaralı fıkrasında öngö-
rülen gecikme faizinin 1.1.1986 tarihinden önceki vergilendirme dönem-
lerine ait tarhlara uygulanamıyacağına" dair 3.7.1989 gün ve E:1988/5,
K:1989/3 sayılı kararı uyarınca ödeme emirlerinin gecikme faizine iliş
kin kısımlarının yerinde olmadığı gerekçesiyle kısmen kabul ederek öde
me emrilerinin kurumlar vergisi, ağır kusur ve kaçakçılık cezalarına
ilişkin kısmını tasdik eden , gecikme faizlerine ilişkin kısmını iptal
eden Vergi Mahkemesi kararının; bozulması isteminden ibarettir.
Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanan Ver
gi Mahkemesi kararı, aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun
görülmüş olup temyiz istemine ilişkin dilekçede ileri sürülen iddialar
sözü geçen kararın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından tem-
yiz isteminin reddine ve kararın onanmasına karar verildi.
BŞ/SE
|