|
1- KURAKLIK NEDENİYLE UĞRANILAN ZARARIN İL VE İLÇE İDARE KURULLARINCA
SAPTANARAK MALİYE BAKANLIĞINCA VERGİNİN UĞRANILAN ZARARA GÖRE KISMEN
VEYA TAMAMEN TERKİN İŞLEMİNİN YAPILMASI GEREKTİĞİ VE OLAYDAN SONRA
ZİRAAT TEKNİSYENLİĞİNCE DÜZENLENEN HASAR TESPİT RAPORUNA İTİBAR EDİLE-
MİYECEĞİ;
2- TEKERRÜR NEDENİYLE CEZA KESİLEBİLMESİ İÇİN CEZA KESİLMESİNİ GEREK-
TİREN AYNI NEV'İDEN BİR FİİLİ İŞLENMESİ GEREKTİĞİ VE RANDIMAN HESAPLA-
MASINDAN DOĞMAYAN MATRAH FARKINA KAÇAKCILIK CEZASI UYGULANACAĞI HK.
Uyuşmazlık; İslahiye Ziraat Teknisyenliğinin yazısında yükümlünün beya
nı dışında ayrıca 240 dekar çeltik ekimi yaptığının bildirilmesi üzeri
ne adına 1978 takvim yılı için resen takdir yoluyla salınan gelir ver-
gisini, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 115.maddesinde, yangın, yer
kayması, yer sarsıntısı, su basması, kuralık, muzir hayvan ve haşarat
istilası ve bunlara benzer afetler yüzünden varlıklarının en az üçte
birini kaybeden mükelleflerin bu afetlerin zarar verdiği gelir kaynak-
ları ile ilgili bulunan vergi borçlarının ve cezalarının Maliye Bakan-
lığınca zararla mütenasip olmak üzere kısmen veya tamamen terkin olaca
ğı, zarar derecesinin ve ilgili bulunduğu gelir kaynağının yerel idare
heyetlerinin yaptıracağı inceleme sonucu saptanacağının hükme bağlan-
dığı, buna göre yükümlünün kuraklık nedeniyle uğradığı zararın ... İl-
çe İdare Heyetince saptanarak Maliye Bakanlığınca da zararla mütenasip
olmak üzere kısmen veya tamamen terkin işleminin yapılması gerekirken,
yükümlüce dayısının ölümü nedeniyle hasar tesbiti yaptırmadığı için
daha sonra Ziraat Teknisyeninden alınan hasar tesbit raporuna itibar
edilemiyeceği, gerekçesiyle aynen tadik, kesilen kaçakcılık ve teker-
rür cezasını ise, matrah farkının Takdir Komisyonunca Resmi Gazetede
yayınlanan miktar ve oranlar üzerinden saptandığı, çeltik ekiminin nok
san beyan edilmesinin resen takdir sebebi olduğu, ancak randıman ince-
lemesinden doğan matrah farkına kaçakcılık yerine kusur cezası uygulan
masının yasa hükmüne uygun olacağı, diğer taraftan 213 sayılı Vergi
Usul Kanununun 339.maddesine göre aynı neviden bir fiili cezanın kesin
leştiği tarihi takipeden yılın başından başlamak üzere kaçakcılıkta
beş yıl, kusurda üç yıl zarfında tekrar işlenirse tekerrür nedeniyle
cezanın artırılacağının hükme bağlandığı, Komisyonlarınca yükümlü adı-
na kesilmesi uygun görülen kusur cezası ile Takdir Komisyonu kararına
dayanılarak kesilen kaçakcılık cezasının aynı neviden ceza olmadığın-
dan tekerrür nedeniyle ceza kesilmesinin de uygun görülmediği gerekçe-
siyle kaçakcılık cezasını kusura çevirmek suretiyle tadil, tekerrür
cezasını ise terkin eden İtiraz Komisyonu kararının bozulması istemin-
den ibarettir.
Vergi Dairesi Müdürlüğünce tekerrüre ilişkin olarak ileri sürülen iddi
alar dava konusu İtiraz Komisyonu kararının bozulmasını sağlayacak du-
rumda bulunmadığından bu kısma ilişkin davanın reddine;
Kaçakcılık cezasına gelince;
Herne kadar İtiraz Komisyonunca olayda randıman hesaplamasından doğan
matrah farkından dolayı kaçakcılık değil kusur cezası uygulanması ge-
rektiği nedeniyle kaçakcılık cezasının kusur cezasına çevrilmesine ka-
rar verilmişse de; uyuşmazlık konusu olayda, 1978 yılında yükümlünün
beyanı dışında ayrıca 240 dekar çeltik ekimi yaptığının Ziraat Teknis-
yenliğince bildirilmesi üzerine Vergi Usul Kanununun 30.maddesine göre
takdire sevkedilip, Takdir Komisyonunca (240x325)=78000 kg çeltikten
(78000x900)=702.000 lira gayrisafi kar elde edildiğinin tesbit edile-
rek % 70 götürü gider 491.400 lira düşülmesi suretiyle 210600 lira mat
rah farkı hesaplandığına ve sözkonusu matrah farkının randıman incele-
mesinden doğmadığı anlaşıldığı cihetle, Vergi Usul Kanununun 344.madde
sine göre kaçakcılık cezası kesilmesinde yasaya aykırılık görülmemiş-
tir.
Açıklanan nedenle, davanın kısmen kabulü ile İtiraz Komisyonu kararı-
nın bozulmasına, kaçakcılık cezasının resen ve nihai olarak onanmasına
karar verildi.
(MS/EK)
|