Dairesi
486 SAYILI YASANIN 2.MADDESİNE GÖRE HESAPLANAN HASAR BEDELİ VERGİ...
Karar No
2767
Esas No
1531
Karar Tarihi
20-11-1992
 
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar Tarihi
DOKUZUNCU DAİRE
1992
2767
1992
1531
20/11/1992
 
KARAR METNİ

486 SAYILI YASANIN 2.MADDESİNE GÖRE HESAPLANAN HASAR BEDELİ VERGİ Nİ-
TELİĞİNDE OLMADIĞINDAN 213 SAYILI YASAYA GÖRE TARH, TAHAKKUK AŞAMASI
GEÇİRMESİNE GEREK YOKTUR. ANCAK, İDARENİN, İHBARNAME DÜZENLEYEREK TEB-
LİĞ ETMESİ HALİNDE ÖDEME EMRİ DÜZENLEMEDEN ÖNCEKİ 213 SAYILI YASADA
ÖNGÖRÜLEN SÜRELERİN DOLMASINI BEKLEMEK ZORUNDA OLDUĞU HK.

P.T.T.nin yeraltı telefeon kablosu döşeme çalışmaları sırasında çalış-
ma yapılan bölgedeki yolların hasar görmesine sebep olduğu ileri sürü-
lerek tarh edilen hasar bedelinin tahsili amacıyla düzenlenen ödeme
emrine karşı açılan davayı; dava konusu alacağın 2464 sayılı kanunun
97.maddesinden değil, 486 sayılı Umuru Belediyeye Müteallik Ahkamı Ce-
zaiye Hakkında Kanunun 2.maddesinden kaynaklandığı ve 4.maddesine göre
belediye rüsumu gibi tahsili gerektiği, hasar bedelinin 2576 sayılı
Kanunun 6.maddesinde yer alan mali yüküm niteliğinde olduğu, tahsili
için 6183 sayılı Kanun hükümlerininuygulanması gerektiği, 6183 sayılı
Kanunun 55.maddesinde; kamu alacağını vadesinde ödemeyenler hakkında
ödeme emri düzenleneceğinin belirtildiği, 213. sayılı kanunun 111.
maddesinde ise, ödeme süresinin son gününün verginin vade tarihi oldu-
ğunun hükme bağlandığı, bu hükümlere göre; ihbarnamenin tebliğ tari-
hinden itibaren otuz günlük dava açma süresinin geçmesiyle verginin
kesinleşerek tahakkuk aşamasına geleceği, dava açma süresinin bitimiy-
le tahakkuk edecek alacağın, tahakkuk tarihinden itibaren bir aylık
süre içinde ödeneceği, dolayısıyla ödeme süresinin son günün borcun
vade tarihi olduğu, olayda ödeme emrinin dayanağı olan ihbarnamenin
4.4.1991 tarihinde tebliğ edildiği, buna göre borcun vade tarihinin
4.6.1991 olduğu, oysa ödeme emrinin bu tarih beklenmeden vade tarihin-
den önce 30.5.1991 tarihinde düzenlendiği, bu durumun 6182 sayılı ka-
nunun 55.maddesine aykırı bulunduğu ve ödeme emrinin yasal olmadığı
gerekçesiyle kabul ederek idarenin yeniden ödeme emri düzenlemekte
muhtar olmak üzere dava konusu ödeme emrini iptal eden Vergi Mahkemesi
kararının bozulması istenilmektedir.

Uyuşmazlık, P.T.T. idaresinin yeraltı telefon kablosu döşeme çalışma-
ları esnasında asfalt yolların tahrip edilmesine ve hasar görmesine
sebep olunması nedeniyle tahakkuk ettirilen hasar bedelinin tahsili
amacıyla düzenlenen ödeme emrine karşı açılan davanın; davaya konu
ödeme emrinin, borcun vade tarihi beklenmeksizin düzenlenmiş olmasının
6183 sayılı Kanunun 55.maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle kabulüne
dair mahkeme kararının taraflarca temyizen incelenerek bozulması iste-
mine ilişkin bulunmaktadır.

P.T.T.nin temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari
Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen neden-
lerden hiç birisine uymayıp vergi mahkemesince verilen kararın dayan-
dığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını
gerektirir nitelikte görülmemiştir.

Belediye temyiz istemine gelince;

Uyuşmazlığa konu hasar bedeli, 486 sayılı Umuru Belediyeye Müteallik
Ahkamı Cezaiye Hakkında Kanunun 2.maddesinden kaynaklanmaktadır. Söz
konusu maddede; Umumi ana lağımlarıyla su yollarını hasbezzarure açtı-
ranların belediyece tayin edilen müddet zarfında hali sabıkınaicraa
mecbur oldukları, müddeti mezkure zarfında yapılmadığı takdirde bele-
diyece keşif yaptırılacağı, belediyece sarfolunan para alındıktan baş-
ka mesarifi vakıanın yüzde onu'da ayrıca cezaen istifa olunacağı hük-
me bağlanmıştır. Söz konusu Kanunun 4.maddesinde ise hasar bedelinin
belediye rüsumu gibi tahsil olunacağı belirtilmiştir.

Buna göre, hasar bedeli 486 sayılı Kanuna göre alınan bir masraf oldu-
ğundan, buna ilişkin belediye encümeni kararının yükümlüye tebliği
üzerine bir ay içinde ödenmesi gerekmektedir. Ödenmemesi halinde anı-
lan 4.madde gereği tahsili için 6183 sayılı kanuna göre ödeme emri dü-
zenlenerek tebliğ edilecektir.

Bu nedenle 213 sayılı Vergi Usul Kanununa göre tarh ve tahakkuk aşama-
sı geçirmesine gerek bulunmamaktadır.

Ancak, olayda İdare, hesapladığı hasar bedeli için ihbarname düzenle-
yerek tebliğ ettiğine göre, ödeme emri düzenlemeden önce 213 sayılı
Kanunda öngörülen sürelerin dolmasını beklemesi gerekir.

213 sayılı Kanunun "tahakkuk" başlığını taşıyan 22.maddesinde tahak-
kuk, tarh ve tebliğ edilen bir verginin ödenmesi gereken bir safhaya
gelmesi olarak tanımlanmış, aynı kanunun30.maddesinin 5.fıkrasının ilk
cümlesinde de, verginin tahakkuku için vergi mahkemesinde dava açma
süresinin geçmesi gerektiği hükme bağlanmak suretiyle verginin ne za-
man tahakkuk edeceği açıklanmıştır. Diğer bir anlatımla, yükümlü tarh
edilen vergilere karşı vergi mahkemesine başvurabileceğinden, bu ver-
giler ancak otuz günlük dava açma süresinin geçirilmesinden sonra
ödenmesi gereken safhava gelecektir.

Diğer taraftan 213 sayılı Kanunun ödeme zamanını düzenleyen 111.madde-
sinde, verginin, kanunlarında gösterilen süreler içinde ödeneceği,
ödeme süresinin son gününün verginin vade tarihi olduğu belirlenmiş-
tir. Bu maddeye göre, dava konusu yapılmayan verginin vade tarihi, ta-
hakkuk tarihinden itibaren bir aylık ödeme süresinin son günü olacak-
tır.

Yukarıda bahsi geçen hükümlere göre, bir vergi niteliğinde olmamakla
beraber ihbarname düzenlenerek tarh olunan hasar bedeli için de, idare
ihbarnamenin tebliğinden itibaren 60 gün geçmedikçe, söz konusu amme
alacağını ödeme emri ile takip ve tahsil edemez.

Olayda, uyuşmazlık konusu ödeme emrinin dayanağı ihbarnamenin 4.4.1991
tarihinde tebliğ edildiği, otuz günlük dava açma süresi içinde vergi
mahkemesinde dava açılmadığı ve idarece ihtilaflı alacağın tahsilini
sağlamak amacıyla 30.5.1991 tarihinde düzenlenen ödeme emrinin
13.6.1991 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür.

Temyize konu mahkeme kararında; ödeme emrinin, borcun vade tarihi bek-
lenmeksizin düzenlenmiş olması nedeniyle iptaline hükmedilmiş ise de;
ödeme emri düzenlenmesi bir iç işlemi olup, ancak tebliğ edilmekle hu-
kuki sonuç doğurur.

Bu durumda, ihbarnamenin tebliğ edildiği tarihten itibaren altmış gün-
lük süre dolduktan sonra tebliğ edilen ödeme emrinin mahkemece iptal
edilmesinde yasal isabet görülmemiştir.

Bu nedenlerle, P.T.T.nin temyiz isteminin reddine, Belediye temyiz is-
teminin kabulüne, açıklanan hususlar dikkate alınarak yeniden bir ka-
rar verilmek üzere İçel 1.Vergi Mahkemesinin 21.4.1992 gün ve 1992/240
sayılı kararının bozulmasına karar verildi.

AYRIŞIK OY:

Uyuşmazlığa konu hasar bedeli, 486 sayılı Umuru Belediyeye Müteallik
Ahkamı Cezai ve Hakkındaki Kanundan kaynaklandığından davalı idarece
davacıdan istenen para vergi veya harç niteliğinde olmayıp yapılan
masrafın tahsili niteliğindedir. Bu nedenle 213 sayılı V.U.K. hükümle-
rine göre tarh ve tahakkuk aşaması geçirmesine gerek bulunmadan 486
sayılı Kanunun 4.maddesi gereğince sadece "tahsil" yönünden 6183 sayı-
lı Kanuna tabi tutulacaktır.

Bu nedenle davalı idarece yapılan masrafın hesaplanıp bildirilmesi
üzerine bir aylık ödeme süresi içinde ödenmemesi üzerine alacağın
"ödeme emri" tanzim ve tebliği suretiyle tahsili cihetine gidilmesinde
yasaya aykırılık yoktur.

Davacının ödeme emrine karşı açtığı davada, 6183 sayılı Kanunun 58.
maddesinde yer alan "borcu olmadığı" "kısmen ödediği" "veya zaman
aşımına" uğradığı yolundaki iddiaların incelenmesi gerekirken 213 sa-
yılı V.U.K.nun maddelerinden bahisle ödeme emrinin iptaline karar
verilmesinde yasal isabet görülmediğinden gerekçede çdğunluk kararına
karşıyım.

(DAN-DER, SAYI:87)

(MT/NÇ)
 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı