Dairesi
YÖNETİM KURULU ÜYESİ OLDUĞU ŞİRKETİN MAL VARLIĞI AMME ALACAĞINI...
Karar No
2704
Esas No
2445
Karar Tarihi
20-09-1990
 
 
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar Tarihi
YEDİNCİ DAİRE
1990
2704
1987
2445
20/09/1990
 
KARAR METNİ

YÖNETİM KURULU ÜYESİ OLDUĞU ŞİRKETİN MAL VARLIĞI AMME ALACAĞINI KARŞI-
LAYAMAMIŞ BULUNDUĞUNA GÖRE KAÇAKÇILIĞA İŞTİRAK FİİLİNİN OLUŞUMUNDA DOĞ
RUDAN SORUMLULUK TAŞIYAN DAVACI HAKKINDA 213 SAYILI KANUNUN 10.MADDE-
SİNDE ÖNGÖRÜLEN KOŞULLARIN GERÇEKLEŞTİĞİNİN KABULÜ GEREKTİĞİ HK.

Yönetim kurulu üyesi bulunduğu şirket hakkında katma değer vergisi yö-
nünden başlamış olan vergi incelemeleri dolayısıyla yapılan ilk hesap-
lamalara göre tesbit edilen kaçakçılık cezası üzerinden 6183 sayılı
Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 9 ve 13.maddeleri hük
mü uyarınca anılan şirket hakkında ihtiyati haciz uygulaması sonucunda
şirket mal varlığının istenilen teminata kafi gelmemesi nedeniyle dava
cının menkul mallarına uygulanan ihtiyati haciz işleminin iptali iste-
miyle açılan davayı; 6183 sayılı Kanunun 9.maddesinin 2347 sayılı Kanu
nun 1.maddesiyle değişen şeklinde Vergi Usul Kanununun 344.maddesinde
sayılan kaçakçılık halleriyle mükerrer 347.maddesinin 1 numaralı ben-
dinde belirtilen hallere temas eden bir Amme Alacağının salınması için
gerekli muamelelere başlanmış olduğu takdirde vergi incelemesine yetki
li memurlarca yapılan ilk hesaplara göre belirtilen miktar üzerinden
tahsil dairelerince teminat isteneceği, gene aynı kanunun 13.maddesi-
nin 1 numaralı fıkrasında bir malı ihtiyaten haczedilebilmesi için yu-
karıda bahsi geçen 9.madde uyarınca teminat istenmesini gerekli kılan
hallerin varlığının şart olduğunun belirtildiği, olayda davacı adına
Vergi Usul Kanununun teşvik başlığını taşıyan 346.maddesi uyarınca ih-
tiyati haciz işlemi yapıldığı, bu durumun 9.maddede sayılanlar dışında
kaldığı, kaldı ki ihtiyati haciz işlemi 6183 sayılı Amme Alacaklarının
Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 1.kısım 2.bölümündeki Amme Alacaklarının
korunması yollarından biri olup, amme borçlusu hakkında uygulanabilece
ği, olayda ise ileride inceleme sonucu doğacak ve henüz kesin olmayan
amme borcunun söz konusu olduğu ve bu borcun Bitaş Sınai Ürünler İtha-
lat ve Ticaret Anonim Şirketini ilgilendiren bir borç olması nedeniyle
tedbirin de borçlu anonim şirket hakkında uygulanması gerektiği borçlu
su anonim şirket tüzel kişiliği olan Amme Alacağının ortaklar hakkında
uygulancak işlemlerle korunmasına ilişkin bir kanun yolu bulunmadığı,
Vergi Usul Kanununun 10.maddesinin ise kanuni temsilcilerin ödevlerini
kasıt ve ihmalleri yerine getirmemeleri yüzünden mükelleflerin varlı-
ğından tamamen veya kısmen alınamayan vergi alacaklarının, kanuni ödev
leri yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınacağına dair olması ve
böylece şartların varlığı, halinde cebren tahsil imkanı veren bir hü-
küm niteliğinde bulunması nedeniyle tahsil safhasından evvel koruma
tedbirlerinin de kanuni temsilcilere uygulanmasına imkan verir nitelik
te bulunmadığı gerekçesiyle kabul ederek, dava konusu ihtiyati haciz
işlemini iptal eden İstanbul 3.Vergi Mahkemesinin 24.11.1986 günlü,
1986/646 sayılı kararının Bitaş Sınai Urünleri İthalat İhracat Ticaret
A.Ş. hakkında başlamış olan vergi incelemeleri dolayısıyla yapılan ilk
hesaplamalara göre 3.750.000.000.-liralık kaçakçılık cezası üzerinden
213 sayılı Kanunun 344.maddesi itibariyle 6183 sayılı Kanunun 9 ve 13.
maddelerinin tatbiki ile bundan böyle adı geçen şirket her türlü ödeme
ve iadelerin incelenmesininin sonuna dek durdurulmasının emrolunduğu,
bu emir doğrultusunda Amme Alacağının korunması için 6183 sayılı Kanu-
nun 9,13,17 ve 18.maddeleri uyarınca ödevli şirketin 510.000.-liralık
menkul mallarının 30.1.1986 tarih ve 314603 sayılı haciz tutanağıyla
haczolunduğu, diğer taraftan da aynı hükümlerin 213 sayılı Kanunun 10.
maddesi hükmü ile birlikte uygulanmasına yönelik işlemler tekemmül et-
tirilerek şirket yöneticileri hakkında ihtiyati haciz uygulandığı, ya-
pılan işlemlerin mevzuata uygun olduğu öne sürülerek bozulması istenil
mektedir.

6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanununun 3.madde
sinde bu kanunda yer alan amme borçlusu-yada borçlu teriminin "amme
alacağını ödemek mecburiyetinde olan hakiki ve hükmü şahısları ve bun-
ların kanuni temsilci veya mirasçılarını ve vergi mükellleflerini ifa-
de ettiği belirtilmiş olup, amme borçlusunun kim olduğu ise ilgili ver
gi kanununda gösterilmiştir.

Öte yandan, kanunun 2347 sayılı kanunun 1.maddesiyle değişik 9.madde-
sinde "Vergi Usul Kanununun 344.maddesinde sayılan kaçakçılık halleriy
le, mükerrer 347.maddesinin 1 numaralı bendinde belirtilen hallere te-
mas eden bir amme alacağının salınması için gerekli muamemelere başlan
mış olduğu takdirde vergi incelemesine yetkili memurlarca yapılan ilk
hesaplamalara göre belirtilen miktar üzerinden tahsil dairelerince te-
mina istenir" denilmiş olup, 13.maddesinde ise 9.madde gereğince temi-
nat istenmesini mucip haller mevcut ise hiç bir müddetle mukayyet ol-
maksızın alacakla amme idaresinin mahalli en büyük memurunun kararı
ile ihtiyati haciz uygulanacağı belirtilmiştir.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 10.maddesinde, tüzel kişilerin mükel-
lef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevlerin kanu
ni temsilcileri tarafından yerine getirileceği, bunların bu ödevleri
kasıt ve ihmalleriyle yerine getirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya
vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi
alacaklarının kanuni ödevleri yerine getirmeyenlerin varlıklarından
alıncağı hükme bağlanmış olup bu hükme göre kanuni temsilcilerin sorum
lu tutulabilmeleri için vergi ödevlerinin temsilcinin kasıt ve ihmali
sonucu yerine getirilmemiş olması nedeniyle bir vergi ziyaı doğması ve
ziyaa uğratılan verginin yine kasıt ve ihkali sonucu tüzel kişinin var
lığından alınamaması gerekir.

Dairemizin 1987/2444 esas sayılı dosyasına 25.11.1987 tarihli ara kara
rı cevabı olarak gönderilen 30.12.1987 tarih ve 161-99 sayılı yazı ve
eklerin incelenmesinden, davacının yönetim kurulu üyesi bulunduğu Bi-
taş Sınai Ürünler İthalat-İhracat ve Ticaret A.Ş.'nin Mayıs 1985'te
gerçek dışı ihracat yaparak teminat göstermeksizin avans olarak
1.250.000.000.-lira katma değer vergisi idaresi aldığı, bu nedenle ya-
pılan vergi incelemeleri sırasından inceleme elemanınca gerçek dışı fa
turalara dayandığı kanısına varılan mal alışlara dolayısıyla Vergi
Usul Kanununun 344.maddesinin 2.fıkrasındaki fiillerin işlendiği, tes-
bit edilererk 6183 sayılı Kanunun 9 ve 13/1.maddeleri hükümlerinin tat
bikinin istenildiği, bu arada ihracatçı fırmaya mal temin etmiş gibi
gerçek dışı fatura kesen 22 alt firma arasında Bitaş A.Ş.'de bulunduğu
ve aralarında organik bir bağın mevcut olduğunun anlaşılması nedeniyle
ve gerek ihracatçı Çevtaş A.Ş.'nin ve gerekse yükümlünün yönetim kuru-
lu üyesi bulunduğu Bitaş A.Ş'nin mal varlıklarının amme alacağını kar-
şılamaması dolayısıyla da Çevtaş A.Ş.'nin ve Çevtaş'ın fatura temin et
tiği diğer alt firmaların yöneticilerinin yanında Bitaş A.Ş. yönetici-
si olan davacının menkul mallarına ihtiyati haciz uygulandığı anlaşıl-
maktadır.

3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun ihracat istisnası başlığını
taşıyan 11.maddesinin 1-a bendinde ihracat teslimleri ve bu teslimlere
ilişkin hizmetler ile yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetler
vergi istisnası kapsamında sayılmış, kanunun 32.maddesinde ise bu kanu
nun 11,13,14 ve 15.maddeleri uyarınca vergiden istisna edilmiş bulunan
işlemlerle ilgili fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer
vergisinin, mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanacak
katma değer vergisinden indirileceği, vergiye tabi işlemlerin mevcut
olmaması veya hesaplanan verginin indirilecek vergiden az olması halle
rinde indirilmeyen katma değer vergisinin Maliye Ve Gümrük Bakanlığın-
ca tesbit edilecek esaslara göre bu işlemleri yapanlara da iade oluna-
cağı hükme bağlanmıştır.

Vergi Usul Kanununun 3.maddesinin (E) bendinde ifade edildiği üzere
vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin
gerçek mahiyeti esastır.

Bu kuralın bir gereği olarak yükümlülerin katma değer vergisi kanunu-
nun yukarıda sözü edilen 11 ve 32.madde hükümlerinden yararlanabilmele
rinin ön şartı vergiden istasna edilmiş bulunan işlemlerle ilgili fatu
ra ve benzeri vesikaların gerçeği yansıtması, bir başka anlatımla yü-
kümlü tarafından ihraç edildiği bildirilen mallar için gerçekte katma
değer vergisi ödenmiş olmasıdır.

Bunun tabii bir sonucu da gerçekleşmemiş teslim ve hizmetler dolayasıy
la bir katma değer vergisi ödemesi ve dolayısıyla bir vergi iadesinin
söz konusu edilemeyeceği hususudur.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun "İştirak" başlığını taşıyan 338.madde-
sinde; "ayrı ayrı menfaat gözetmek şartıyla birden fazla kişi kaçakçı-
lık yaptıkları veya kaçakçılığa teşebbüs sayılan fiilleri irtikap et-
tikleri veya doğrudan doğruya beraber işlemiş oldukları takdirde her
biri hakkında iştirak ettikleri suçlar için bu kanunda yazılı cezalar
uygulanır" hükmü yer almıştır.

İhracatçı Çevtaş Dış Ticaret A.Ş. tarafından 1985 yılının Mayıs ayında
yapıldığı belirtilen ihracat olayının herhangi bir mal hareketi olmak-
sızın fiktif faturalara dayandığı hususunun yapılmasına başlanan vergi
incelemeleri sırasında tesbit olunması ve avans olarak iade alınan
1.250.000.000.-lira kaçakçılık cezası kesilmesi için gerekli muamelele
re başlanmış olması nedeniyle, 6183 sayılı Kanunun 9,13,17 ve 18.madde
leri uyarınca amme alacağının korunmasını teminen önce ilgili şirket-
ler aleyhine daha sonra da ilgililerin mal varlığının amme alacağını
karşılamaması üzerine Vergi Usul Kanununun 10.maddesi uyarınca şirket-
lerin yönetim kurulu üyelerinin menkul malları için ihtiyati tahakkuk
ve ihtiyatı haciz uygulandığı anlaşılmakta olup, ihracatçı firmanın
gerçek mal hareketine dayanmayan faturalarda gösterilen katma değer
vergisini vergi iadesi olarak aldığı ve sözü edilen faturalardan bir
bölümünü Bitaş A.Ş.'nin temin ettiği saptandığına, bunun aksi geçerli
bir belge ile kanıtlanamadığına göre, Bitaş A.Ş.'nin ihracatçı firma
ile birlikte ayrı ayrı menfaat gözeterek kaçakçılık yaptığı, dolayısıy
la 213 sayılı Yasanın 338.maddesinde yazılı "iştirak" fiilinin meydana
geldiği açıktır.

Bu durumda kaçakçılığa iştirak fiili saptanan Bitaş Anonim Şirketi hak
kında 213 sayılı Vergi Usul Kanunuyla öngörülen cezaların uygulanması
yasal bir zorunluluk teşkil edeceği cihetle bu sebebe dayalı olarak ih
tiyati haciz uygulanmasında 6183 sayılı Kanunun 9 ve 13/1.maddeleri hü
kümlerine aykırılık mevcut değildir.

Olayda yükümlünün yönetim kurulu üyesi olduğu Bitaş Anonim Şirketinin
mal varlığı amme alacağını karşılayamamış bulunmasına göre kaçakçılığa
iştirak fiilinin oluşumunda doğrudan doğruya sorumluluk taşıyan davacı
hakkında 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 10.maddesinde öngörülen koşul
ların gerçekleştiği kabul edilmek gerekir. Bunun sonucu olarak ta yöne
tim kurulu üyesi sıfatıyla kendisine terettüp eden vergi cezasına iliş
kin kamu alacağının teminatı bakımından ihtiyati haciz uygulanması ya-
sal bir zorunluluktur.

Aksine düşüncenin kabulü halinde 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 10.
maddesi hükmü uyarınca kendisine sorumluluk terettüp eden yönetim kuru
lu üyesi hakkında 6183 sayılı Kanunun 9 ve 13/1.maddesiyle öngörülen
teminat hükümlerinin uygulanamaması gibi kanunun amacına ters düşecek
sonuçlar doğacağı kuşkusuzdur.

Diğer taraftan, yukarda belirtildiği üzere 213 sayılı Vergi Usul Kanu-
nunun 338.maddesinde ayrı ayrı maddi menfaat gözetmek şartıyla birden
fazla kişinin kaçakçılık yapmaları halinde bu kanunda yazılı cezaların
uygulanması öngörülmüştür. Kaçakçılık sayılan haller Vergi Usul Kanunu
nun 344.maddesindi zikredildiğine ve iştirak fiili de birden fazla ki-
şi tarafından yapılan kaçakçılık sonucu oluştuğuna göre, kaçakçılığa
iştirak hali de 6183 sayılı Kanunun amme alacaklarının korunması başlı
ğını taşıyan bölümde yer alan teminata ilişkin 9.madde kapsamında sa-
yılmak gerekir.

Öte yandan, inceleme elemanınca Bitaş A.Ş. hakkında Vergi Usul Kanunu-
nun 338.maddesinin değil, "Teşvik" başlığını taşıyan 346.maddesinin uy
gulanmasının önerilmiş bulunması Vergi Usul Kanununun 10.maddesi dela-
letiyle hayali ihracata iştirak ettiği saptanan Bitaş A.Ş'nin yönetici
lerine uygulanan ihtiyati haciz işlemini kusurlandıracak nitelikte gö-
rülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüne, mahkeme kararının bo-
zulmasına karar verildi.

ŞT/ES




 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı