Dairesi
SATIŞ BEDELİ UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN TAŞITLARIN EMSAL BEDELİNİN...
Karar No
266
Esas No
202
Karar Tarihi
14-06-1996
 
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar Tarihi
VERGİ DAVA DAİRELERİ
1996
266
1995
202
14/06/1996
 
KARAR METNİ

SATIŞ BEDELİ UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN TAŞITLARIN EMSAL BEDELİNİN SAP-
TANMASI SIRASINDA MAHALLİ TİCARET ODASI İLE ŞOFÖRLER VE OTOMOBİLCİLER
DERNEĞİ VE BENZERİ KURULUŞLARDAN ELDE EDİLECEK BİLGİLER DEĞERLENDİRİL-
DİKTEN SONRA KARAR VERİLMESİ GEREKİRKEN GENEL İFADELERE DAYALI OLARAK
BELİRLENEN MATRAH ÜZERİNDEN YAPILAN TARHİYATIN ONANMASINDA HUKUKA UY-
GUNLUK BULUNMADIĞI HK.

Kasko sigorta değerinin altında kalan bedel ile araç satan yükümlü
adına, takdir komisyonunca belirlenen matrah üzerinden 1991 yılı için
resen gelir vergisi ile geçici vergi salınmış, kaçakçılık, ağır kusur
ve usulsüzlük cezaları kesilmiştir.

Tarhiyata karşı açılan davayı inceleyen Tekirdağ Vergi Mahke-
mesi, 1993/240, K:1993/735 sayılı kararıyla; Harçlar Kanununun 43 üncü
maddesinde motorlu kara taşıtları ile ilgili alım-satım işlemlerinde
gösterilecek değerin kasko sigortasına esas alınan değerden aşağı ola-
mayacağının öngörüldüğü, bu düzenleme ile gerek satış esnasında noter-
lerce tahsil edilen vergi, resim, harç ve gerekse satış dolayısıyla
düzenlenen faturalar nedeniyle doğacak vergi kayıplarının azaltılma-
sının amaçlandığı, yükümlü tarafından satışı yapılan kamyonun değeri
alım-satım sırasındaki kasko sigortasına esas değer olan 64.230.000.-
liradan aşağı olamayacağından, bu değerin alım satım değeri olarak ka-
bulü ile satış faturasının da bu değer üzerinden düzenlenmesi gerekti-
ği, uyuşmazlık konusu olayda ise, noter satış senedine alım-satım be-
deli olarak kasko sigortasına esas alınan bedel yazılmasına rağmen yi-
ne aynı noter senedine satış bedelinin 5.000.000.- lira olduğu şeklin-
de not konulmasının, aracın hasarlı olduğu yolunda iddia da ileri sü-
rülmemiş olması nedeniyle, bu tutarın gerçek alım satım bedeli olarak
kabulünü mümkün kılmadığı, bu nedenle, takdir komisyonu kararına daya-
lı olarak salınan gelir vergisi ile kesilen kaçakçılık cezasında yasa-
ya aykırılık bulunmadığı, Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 120 nci
maddesinde ikmalen ve resen yapılan tarhiyatlarda ayrıca geçici vergi
tarh edileceğine ilişkin bir hüküm yer almaması karşısında, yükümlü
adına salınan geçici vergi ve kesilen ağır kusur cezasında kanuna uy-
gunluk bulunmadığı, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 336 ncı Maddesin-
de, cezayı gerektirecek tek bir fiil ile kaçakçılık ve usulsüzlük veya
ağır kusur ve usulsüzlük veyahut kusur ile usulsüzlük birlikte işlen-
miş olursa bunlara ait cezalardan sadece miktar itibarıyla en ağırının
kesileceği belirtildiğinden, yükümlü adına usulsüzlük cezası kesileme-
yeceği gerekçesiyle gelir vergisi ile kaçakçılık cezası yönünden da-
vanın reddine, geçici vergi ile ağır kusur ve usulsüzlük cezalarının
kaldırılmasına karar vermiştir.

Bu karar vergi dairesi müdürlüğünce geçici vergi ve cezası yö-
nünden, yükümlü tarafından ise gelir vergisi ve kaçakçılık cezası yö-
nünden temyiz edilmiştir.

Temyiz başvurularını inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesi
1994/6153 sayılı kararıyla; geçici vergi tarhiyatına ilişkin olarak
ileri sürülen iddiaların, kararın bozulmasını sağlayacak durumda gö-
rülmediğinden söz ederek vergi dairesi müdürlüğünün temyiz istemini
reddetmiş, yükümlü temyizini ise; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 30
uncu maddesinde "resen vergi tarhı" nın vergi matrahının tamamen veya
kısmen maddi delillere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde
takdir komisyonlarınca takdir edilecek matrah veya matrah kısmı üze-
rinden vergi tarh olunması şeklinde tanımlandığı, aynı maddenin 6 ncı
bendinde de "tutulması zorunlu olan defterlerin veya verilen beyanna-
melerin gerçek durumu yansıtmadığına dair delil bulunması"nın resen
takdir karinesi kabul edildiği, noter satış sözleşmesinin sahte olduğu
ya da aracın, sözleşmede yazılı bedelin üstünde bir bedelle satıldığı
yolunda tespit yapılmadan, kasko bedelinin altında satış yapılmış ol-
masının tek başına resen takdir nedeni olarak kabul edilemeyeceği, Ge-
lir Vergisi Kanununun 2 nci maddesinde gelirin, gerçek ve safi mikta-
rının vergilendirilmesinin amaçlandığı, gerçek kazancın yalnızca rayiç
bedel, emsal bedel veya kasko bedelinden hareketle saptanmasının müm-
kün olmadığı, aracı satın alan nezdinde araştırma yapılması, bu kişi
ile yükümlü arasında satış bedeli dışında bir nakit hareketi varsa bu-
un tespit edilmesi gerektiği, bu araştırma yapılmadan satışa konu ara-
cın, sadece harca konu değerinin kasko sigortasına esas bedelin altın-
da gösterilemeyeceği yolundaki Harçlar Kanununun 43 üncü maddesi hükmü
esas alınarak, gelir vergisine tabi olacak değerinin saptanmasının,
gerçek gelirin vergilendirilmesi ilkesine uygun olmadığı gerekçesiyle
kabul ederek, mahkeme kararının bozulmasına karar vermiştir.

Bozma kararına uymayan Tekirdağ Vergi Mahkemesi 1995/57 sayılı
kararıyla aynı hukuksal nedenlerle ilk kararında direnmiştir.

Direnme kararı yükümlü tarafından temyiz edilmiş ve aracın, no-
ter senedinde yazılı 5.000.000.- lira üzerinden satıldığı, bu tutardan
başka bir para tahsil edilmediği ileri sürülerek kararın bozulması is-
tenmiştir.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde; gelirin,
bir gerçek kişinin bir takvim yılında elde ettiği kazanç ve iratların
safi tutarı olduğu, 2 nci maddesinde ise, bu Kanunda yazılı kazanç ve
iratların gelirin tesbitinde, gerçek ve safi miktarları ile nazara
alınacağı belirtilmiştir.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 30 uncu maddesinde resen vergi
tarhı; vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere
veya kanuni ölçülere dayanılarak tesbitine imkan bulunmayan hallerde
takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi
yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında be-
lirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunması şek-
linde tanımlanmıştır.

Uyuşmazlık konusu olayda, noter satış senedine alım satım bede-
li olarak kasko sigortasına esas alınan bedel yazılmasına rağmen yine
aynı noter senedine, satış bedelinin 5.000.000.- lira olduğu şeklinde
not konulmuş ve davacı bu tutar üzerinden beyanda bulunmuş ise de, sa-
tış tarihinin ekonomik koşullarında söz konusu satış tutarının gerçek
durumu yansıtmadığı açık olduğundan, dönem kazancının gerçeğe yakın
miktarını tesbit için işlemlerin takdir komisyonuna sevkinde isabet-
sizlik yoktur.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 31 inci maddesinin 2 nci fıkra-
sının 8 inci bendinde takdir komisyonu kararlarında takdirin dayanağı
ve takdir matrahına ilişkin açıklamaya yer verilmesi gereği belirtil-
miştir. Takdir Komisyonu kararında tarafların satış bedeli konusunda
iddia ettikleri miktarın dışında bir matrah farkı takdir edildiği an-
cak, takdirin somut dayanaklarının gösterilmediği, genel ifadelerle
yetinildiği saptanmaktadır. Nitekim Gelirler Genel Müdürlüğünün
6.5.1994 gün ve 1994/2 sıra nolu İç Genelgesinde de, bazı vergi daire-
lerinin gerçek satış bedelleri konusunda hiçbir araştırma yapmadan
kasko sigortasına esas bedelleri kullanarak mükellefler adına tarhiyat
yaptıkları, bu uygulamanın idare ve mükellefler arasında gereksiz ih-
tilaflara neden olduğu, bu tür ihtilaflara yol açılmaması için sadece
kasko bedellerinden hareketle mükellefler adına tarhiyat yapılmaması,
gerçek satış bedellerinin tesbiti sırasında diğer hususların da ince-
lenmesi gerektiği belirtilmiştir.

Yukarıda değinilen yasal ve yönetsel düzenlemeler karşısında
satış bedeli uyuşmazlık konusu olan taşıtların emsal bedelinin takdir
komisyonunca saptanması sırasında, aracın tüm özellikleri gözönüne
alınarak matrah takdir edilmesi gerekirken, genel ifadelere dayanı-
larak belirlenen matrah üzerinden yapılan tarhiyatın onanması hukuka
uygun düşmemiştir.

Bu durumda satışa konu aracın satış tarihindeki değerinin tüm
özellikleri gözönüne alınarak saptanması amacıyla mahalli ticaret oda-
sı ile Şoförler ve Otomobilciler Derneği ve benzeri kuruluşlardan elde
edilecek bilgiler değerlendirildikten sonra karar verilmesi gerekir-
ken, ısrar kararında yazılı gerekçe ile davanın reddinde yasaya uygun-
luk bulunmamıştır.

Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile Tekirdağ Vergi
Mahkemesinin 1995/57 sayılı kararının bozulmasına karar verildi.

MT/ES






 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı