Dairesi
TARHİYAT AŞAMASINDA İLERİ SÜRÜLEBİLECEK İDDİALARIN ÖDEME...
Karar No
265
Esas No
266
Karar Tarihi
30-04-1999
 
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar Tarihi
VERGİ DAVA DAİRELERİ
1999
265
1998
266
30/04/1999
 
KARAR METNİ

TARHİYAT AŞAMASINDA İLERİ SÜRÜLEBİLECEK İDDİALARIN ÖDEME EMRİNE KARŞI
AÇILAN DAVADA İNCELENEMEYECEĞİ HK.

1993 yılına ilişkin gayrisafi kazancı ortalama kar haddine göre beya-
nı gerekenden düşük bulunan davacı adına salınıp vadesinde ödenmeyen
kurumlar vergisi ve geçici vergi ile hesaplanan gecikme faizinin tah-
sili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmış-
tır.

Davayı inceleyen ... Vergi Mahkemesi; ödeme emrine ilişkin da-
valarda 6183 sayılı Yasa kuralları çerçevesinde inceleme yapılabile-
ceği, davacı iddialarının tarh safhasına yönelik olduğu ancak, Kurum-
lar Vergisi Kanununun mükerrer 40 ıncı maddesi ve 193 sayılı Gelir
Vergisi Kanununun Mükerrer 120 nci maddesine 3946 sayılı Yasanın 24
üncü maddesiyle eklenen ve yıllık beyanname verme süresi geçtikten
sonra geçici vergi aslının aranmayacağı yolundaki hüküm karşısında ge-
çici vergi istenemeyeceği gerekçesiyle ödeme emrinin geçici vergiye i-
lişkin kısmını iptal etmiştir.

Yükümlünün temyiz başvurusunu inceleyen Danıştay Dördüncü Dai-
resi, ... günlü, ... sayılı kararıyla; amme alacağının esasına ilişkin
iddiaların tahsilat safhasında ileri sürülmesine ve incelenmesine ola-
nak bulunmadığı, tarh aşamasına ilişkin iddiaların ödeme emrine karşı
açılan davada incelenemeyeceği ancak, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun
112 nci maddesi uyarınca istenen gecikme faizi ilk kez ödeme emri ile
yükümlü şirkete duyurulduğundan, gecikme faizine ilişkin iddiaların bu
aşamada incelenebileceği, gecikme faizinin kurumlar vergisi ve geçici
vergi üzerinden hesaplandığı, kurumlar vergisi dava konusu edilmeksi-
zin kesinleştiğinden, bu vergi üzerinden hesaplanan gecikme faizinde
kanuna aykırılık bulunmadığı, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun mü-
kerrer 120 nci maddesine 3946 sayılı Yasayla eklenen dördüncü fıkra
karşısında esasen alınamayacak olan geçici vergi üzerinden ayrıca he-
saplanan gecikme faizinin tasdikinde isabet görülmediği gerekçesiyle
temyiz istemini kısmen kabul ederek kararın ödeme emrinin geçici vergi
üzerinden hesaplanan gecikme faizine ilişkin kısmını bozmuş, diğer
temyiz iddialarını reddetmiştir. Ancak, yükümlünün karar düzeltme is-
teminin kabul edildiği ... günlü, ... sayılı kararla Dairenin ... sa-
yılı kararı ortadan kaldırılarak; Ortalama Kar Hadleri Cetvelinin dip-
notlar bölümünün 4 üncü maddesinde yer alan hükme rağmen ... Anonim
Şirketi bayii olarak faaliyette bulunan davacı şirket adına ortalama
kar hadleri üzerinden tarhiyat yapılmasının hukuka açıkça aykırılık
teşkil ettiği, böyle bir verginin ikmalen salınması ve ihbarnameyle
ilgilisine duyurularak ödeme emrine konu edilmesinin esasen doğmamış
olan borcun tahsiline imkan vermeyeceğinden, davacı şirket iddiaları-
nın ödeme emrine karşı açılan davada incelenmesine engel teşkil etme-
yeceği, alım satımlarının büyük kısmını toptan yaptığı ve hem toptan
hem de perakende satışlarda ... Anonim Şirketinin belirlediği kar o-
ranını uyguladığı anlaşılan davacı adına yapılan tarhiyat kanuna ay-
kırı olduğundan ödeme emrine karşı açılan davada aksi yönde verilen
kararda isabet görülmediği gerekçesiyle vergi mahkemesi kararını boz-
muştur.

Bozma kararına uymayan ... Vergi Mahkemesi, ... günlü ve ...
sayılı kararıyla ilk kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe
ile direnmiştir.

Direnme kararını temyiz eden yükümlü kurum ortalama kar haddi
uygulanmasının hatalı olduğunu, tüm satışlarının perakende olmadığını,
... Anonim Şirketinin belirlediği kar oranına göre satış yapıldığını
ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

1993 yılında beyan ettiği gayrisafi kazancı ortalama kar haddi-
ne göre beyanı gerekenden düşük bulunan davacı adına ikmalen salınan
ve vadesinde ödenmeyen kurumlar vergisi, geçici vergi ve gecikme fai-
zinin tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin geçici vergiye ilişkin
kısmını iptal eden vergi mahkemesi ısrar kararının ödeme emrinin diğer
kısmına yönelik olarak davanın reddi yolundaki hüküm fıkrası temyiz e-
dilmiştir.

6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 55
inci maddesinde amme alacağını vadesinde ödemeyenlere 7 gün içinde
borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir
"ödeme emri" ile tebliğ olunacağı, 58 inci maddesinde, kendisine ödeme
emri tebliğ olunan şahsın böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği
veya zamanaşımına uğradığı iddialarıyla ödeme emrinin iptali istemiyle
dava açabileceği kurala bağlanmıştır.

Olayda, akaryakıt ticareti yapan davacının beyan ettiği gayrı-
safi kazancın düşük bulunması nedeniyle 1993 yılı için ortalama kar
hadlerine göre ikmalen salınan vergilere karşı dava açılmadığından
tarhiyat kesinleşmiştir.

... Anonim Şirketinin bayii sıfatıyla yaptığı satışların bir
kısmının toptan olduğu, aralarında düzenlenen sözleşme gereğince bayie
tanınan kar oranıyla satış yapıldığı yolundaki davacı iddiaları, tar-
hiyat aşamasında ileri sürülebilecek niteliktedir. Ödeme emrine karşı
açılan bir davada ancak, 6183 sayılı Yasanın 58 inci maddesinde belir-
tilen iddialar incelenebileceğinden ve davacı tarafından ileri sürülen
iddialar bu kapsamda olmadığından, ısrar kararında hukuka aykırılık
görülmemiştir.

Bu nedenlerle temyiz isteminin reddine karar verildi. YÖ/ES

 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı