UZLAŞMA TALEBİNİN, İHTİLAFLI KONUNUN UZLAŞMA KOMİSYONUNUN YETKİSİ İÇİN
DE BULUNMADIĞI GEREKÇESİ İLE REDDEDİLMESİ ÜZERİNE YÜKÜMLÜNÜN 213 SAYI-
LI V.U.K.NUN EK 7.MADDESİNDE TANINAN 15 GÜNLÜK EK DAVA AÇMA SÜRESİNDEN
YARARLANAMAYACAĞI HK.
Uyuşmazlık, uzlaşma talebinin uzlaşma komisyonunun yetkisi içinde bu-
lunmadığından bahisle reddedilmesi üzerine 213 sayılı Vergi Usul Kanu-
nun ek 7.maddesinde tanınan 15 günlük dava açma süresinin tanınıp ta-
nınmayacağına ilişkin bulunmaktadır.
213 sayılı Vergi Usul Kanununa 205 sayılı kanunun 22.maddesiyle ekle-
nen ek 1.maddesinde, resen veya ikmalen tarhedilen vergilerle bunlara
ilişkin vergi cezalarının tahakkuk edecek miktarları mevzuunda idare-
nin, bu bölümünde yer alan hükümler dairesinde mükellefler veya cezaya
muhatap olanlarla uzlaşabileceği belirtilmiş, ek 5.maddesinde, uzlaşma
komisyonlarının uzlaşma müzakeresine başlamadan önce talebin ek 4.mad-
deye uygun şekilde ve müddedti içinde yapılıp yapılmadığını ve uzlaşma
komisyonunun yetkisi içinde bulunup bulunmadığını inceleyeceği, tale-
bin usulüne uygun şekilde yapılmadığının veya uzlaşmanın yetkisi dışın
da bulunduğunun tesbiti halinde esasa geçmeden talebi reddedeceği açık
lanmış olup, aynı kanunun ek 7.maddesinde, müddeti içinde uzlaşma tale
binde bulunan mükellef veya ceza muhatabının uzlaşma talep ettiği ver-
gi ve ceza için ancak uzlaşma vaki olmadığı takdirde dava açma yoluna
gidilebileceği, uzlaşmanın vaki olmaması halinde mükellef veya ceza mu
hatabının, tarhedilen vergiye veya kesilen cezaya, uzlaşmanın vaki ol-
madığına dair tutanağın kendisine tebliğinden itibaren genel hükümler
dairesinde ve yetkili vergi mahkemesi nezdinde dava açabileceği, bu
takdirde dava açma müddeti bitmiş veya 15 günden az kalmış ise bu müd-
detin tutanağın tebliği tarihinden itibaren 15 gün olarak uzayacağı
hükme bağlanmıştır.
Bu madde hükümlerinden, uzlaşma talebinin usulüne uygun olarak süresi
içinde yapılması ve komisyonun yetkisi içinde bulunması halinde uzlaş-
ma komisyonunca işin esasının inceleneceği ve uzlaşmanın vaki olmaması
sonucunda yükümlülere 15 günlük ek dava açma süresi tanınacağı, aksi
halde yani, uzlaşma talebinin süresinde yapılmaması veya komisyonun
yetkisinde bulunmaması halinde uzlaşma komisyonunca müzakere yapılmaya
rak talebin reddedilmesi üzerine yükümlülere 15 günlük ek dava açma aç
ma süresinin tanınmayacağı anlaşılmaktadır.
Olayda, 28.5.1984 tarihinde tebliğ edilen ceza ihbarnamesine karşı yü-
kümlünün 26.6.1984 tarihinde uzlaşma komisyonuna başvurduğu, komisyon-
ca ağır kusur cezasının uzlaşma kapsamına girmediğinden bahisle uzlaş-
ma talebinin reddedildiği, bu kararın yükümlüye 18.2.1985 tarihinde
tebliğ edilmesi üzerine 27.2.1985 tarihinde vergi mahkemesinde dava
açıldığı görüldüğünden, yükümlünün yukarıda bahsedilen yasa hükmü uya-
rınca 15 günlük ek dava açma süresinden faydalanması mümkün olmadığı
gibi uzlaşma komisyonu kararının iptali için ayrıca yargı yoluna başvu
rulmadığı da anlaşıldığından davayı, süreaşımı nedeniyle reddeden ver-
gi mahkemesi kararında isabetsizlik bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddine reddine Vergi Mahkemesi
kararının onanmasına oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY:
Yükümlünün davasının süresinde açıldığının kabulü gerekir Çünkü:
Yükümlünün dava açma yerine uzlaşmaya gitme ile davayı uzatma, gecik-
tirme gibi bir kastı düşünülemez. Böyle bir durumdan herhangi bir yara
rı bahis konusu değildir.
Diğer yandan yükümlü uzlaşmaya başvuru ile dava açma süresi bakımından
kendine bir hak yaratacak da değildir. Uzlaşmaya başvuru süresi ile
(213 sayılı VUK.Ek Md 4 fıkra 2) vergi mahkemesine dava açma süresi
(2577 sayılı İ.Y.U.K. Md 7 bent 1) arasında bir fark yoktur, her ikisi
de 30 gündür.
Demekki burada bir yanılma hali vardır ve bu normaldir.
İncelemekte bulunduğumuz Vergi Mahkemesi kararında Mahkemece Başkanı-
nın karşı oyunda görüleceği gibi bu konunun, ağır kusur cezasının, uz-
laşma konusu olabileceği ciddi olarak düşünülebilir ve bir tartışma
konusudur.
Yasa koyucunun Vergi ve cezalarda nedeni belli olmıyan bir ayırımı yap
ması düşünülemez. Belki usulsüzlük cezalarının miktarı az bulunduğu
için vaktiyle bunlar uzlaşma konusuna alınmamışlardır.
Halbuki bugün usulsüzlük cezaları büyük rakamlara ulaştığı gibi ağır
kusur cezası yükümlüler için ciddi sorunları yaratacak rakamlara ulaş-
maktadır. Yani üzerinde uzlaşılabilecek rakamlardır. Nitekim incelemek
te bulunduğumuz olayda rakam 4.082.370 TL.dir.
Kaldı ki Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu bu konuda dar bir yo-
rum içinde olmamıştır.
|çtihatları Birleştirme Kurulu Resmi Gazetenin 6.1.1987 gün 19333 sayı
lı nüshasında yayımlanan 23.10.1986 gün ve E:1986/2, K:1986/2 sayılı
kararında uzlaşmanın temin edilememesi halini uzlaşmanının vaki olmama
sı hali ile bir tutmuş ve bu halde de tutanağın yükümlüye tebliğinden
itibaren 15 gün içinde dava açabileceğini kabul etmiştir.
Bütün bu düşüncelerle Dairemiz 25.11.1986 günü yükümlünün yürütmenin
durdurulması istemini kabul etmiş bulunmaktadır.
Bu nedenlerle yükümlüye, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun Ek 7.maddesin
de tanınan dava açma süresinin tanınmasının kanunun amacına uygun dü-
şeceği, bu sebeplerle temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının
bozulması gerekeceği düşüncesiyle çoğunluk kararına karşıyım.
BŞ/YÖ
|