|
1- AKARYAKIT İSTİHLAK RESMİNİN TAHSİLİ MÜMKÜN BİR KAMU ALACAĞI HALİNE
GELEBİLMESİ İÇİN İHBARNAME İLE TEBLİĞ EDİLMESİ GEREKTİĞİ,
2- GECİKME ZAMMI UYGULANABİLMESİ İÇİN ÖNCELİKLE KESİNLEŞMİŞ BİR KAMU
ALACAĞININ BULUNMASI VE BUNUN SÜRESİ İÇİNDE ÖDENMEMESİ GEREKTİĞİ HK.
Dava; mükellefin sattığı akaryakıt nedeniyle salınan Akaryakıt istih-
lak resmi ve gecikme zammına ilişkin ödeme emrini iptal eden İtiraz
Komisyonu kararının bozulması isteminden oluşmaktadır.
5237 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 49.maddesinin birinci fıkra-
sında, başka vergilere bağlı olarak tahakkuk ettirilenler ile munzam
kesir şeklindeki yüklenmeler ve tahakkuku tahsiline bağlı bulunanlar
ayrık olmak üzere diğer belediye gelirlerinin ve bu gelirlere ilişkin
cezaların mükelleflere bir ihbarname ile tebliğ olunacağı; keza bele-
diye gelirleri için de geçerli olan 213 sayılı Vergi Usul Kanununun
"ihbarname esasını" düzenleyen 34.maddesinde ikmalen ve resen tarh
edilen vergilerin ihbarname ile ilgililere tebliğ olunacağı hükme bağ-
lanmıştır. Bu hükümler karşısında vergiyi doğuran olayın niteliği ve
vergi yükümlüsü dikkate alındığında tahakkuku tahsiline bağlı vergi-
lerden olmadığı kuşkusuz olan akaryakıt istihlak resminin tahsili müm-
kün bir kamu alacağı haline gelmesi "ihbarname" tebliğinin yerine ge-
tirilmesi ve tarhiyatın usulüne göre kesinleşmiş olması halinde müm-
kündür.
Diğer taraftan 6183 sayılı kanunun 51.maddesinde amme alacağının ödeme
müddeti içinde ödenmeyen kısmına vade gününü takip eden günden itiba-
ren bir aylık müddet için % 10 müteakip her ay için % 2 gecikme zammı
tatbik olunacağı belirtilmiştir, gecikme zammının uygulanması için ön-
celikle kesinleşmiş bir amme alacağı olması ve kesinleşen bu amme ala-
cağının süresi içinde ödenmemesi gerekmektedir. Olayda ihbarname teb-
liği suretiyle kesinleşen bir akaryakıt istihlak resmi olmadığına göre
gecikme zammı tatbikide imkansızdır.
Bu nedenlerle davada ileri sürülen iddialar akaryakıt istiklak resmi
ve gecikme zammına ilişkin ödeme emrini iptal eden İtiraz Komisyonu
kararının bozulmasını sağlıyacak nitelikte görülmediğinden davanın
reddine karar verildi.
(MS/YÖ)
|