MÜŞTERİYE MAL TESLİMİ VEYA HİZMET İFASININ YAPLDIĞI BUZHANE İŞYERİ
OLARAK KABUL EDİLECEĞİNDEN, BİRDEN SONRAKİ BU İŞYERİ İÇİN HAYAT STAN-
DARDI TEMEL GÖSTERGE TUTARINA % 50 ORANINDA İLAVE YAPILMASI GEREKTİĞİ HK.
Halı faaliyetine toptan elma ticareti yaptığından bahisle davacı adına
ikinci işyeri için hayat standardı temel gösterge tutarına yüzde elli
ilave edilmek suretiyle 1992 takvim yılı için ikmalen salınan gelir
vergisi, geçici gelir vergisi ile kesilen kusur cezasına karşı açılan
davayı; 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununa 3689 sayılı Kanunla eklenen
geçici 35.maddesinin 2 fıkrasının (c) bendinde "aynı veya ayrı neviden
birden fazla işyerinde ticari faaliyette bulunan mükellefin temel gös-
terge tutarına, birden sonraki herbir işyeri için temel gösterge tuta-
rının % 50'si oranında ilave yapılır" hükmünün yer aldığı, 213 sayılı
Vergi Usul Kanununun 156.maddesinde işyeri, "ticari, sınai, zirai ve
mesleki faaliyette işyeri, mağaza, yazıhane, idarehane, muayehane, ima
lathane, şube, depo, otel, kahvehane, eğlence ve spor yerleri, tarla,
bağ, bahçe, çiftlik hayvancılık tesisleri, dalyan ve voli mahalleri,
madenler, taşocakları, inşaat şantiyeleri, vapur büfeleri gibi ticari,
sinai, zirai veya mesleki bir faaliyetin icrasına tahsis edilen veya
bu faaliyetlerde kullanılan yer olarak tanımlandığı, aynı kanunun 5.
maddesinin 2365 sayılı kanunun 2.maddesiyle değişen fıkrasında da, ge-
lir vergisi mükelleflerinin ve sermaye şirketlerinin, her yıl Mayıs
ayının son gününe kadar vergi tarhına esas olan kazanç tutarları ile
bunlara isabet eden vergi miktarlarını gösteren levhayı merkezlerine,
şubelerine, satış mağazalarına, iş sahipleri ile mükellefler tarafın-
rdan kolayca okunup, görünecek şekilde asmak zorunda olduklarının be-
lirtildiği, bu hükümlerden ticari, sınai, zirai veya mesleki faaliye-
tin icrasına tahsis edilen bir yerin işyeri olarak kabul edilebilmesi
için, bu yerin kanunda tanım ve anlamı verilen niteliklere sahip olma-
sı ve müşterilere mal teslimi yapılan, hizmet ifa edilen bir yer olma-
sı, faaliyetin icrası yönünden ayrı ve bağımsız niteliklere sahip olma
sının gerekli olduğunun anlaşıldığı, buna göre halıcılık faaliyle uğra
şan davacının bu işinin yanısıra toptan elma ticareti de yaptığından,
bu faaliyetini sürdürebilmesi için alım satımını yaptığı elmaları baş-
kasına ait olan soğukhava deposunda muhafaza etmesinin olağan olduğu,
elmaların emaneten bırakıldığı bu yerin yukarıda yazılı işyeri tanımı-
na uygun düşmediğinden ayrı bir işyeri olarak kabul edilmesinin mümkün
olmadığı, kaldı ki davalı idare tarafından davacının elmalarını emane-
ten bıraktığı soğuk hava deposundaki bölümde mal teslimi yapıldığı yö-
nünde herhangi bir tesbitin de bulunmadığı gerekçesiyle kabul ederek
tarhiyatı terkin eden Antalya Vergi Mahkemesinin 1994/302 sayılı kara-
rının; davacının kullandığı buzhanenin 213 sayılı Vergi Usul Kanununun
156.maddesinde işyeri olarak sayıldığı, bu nedenle yapılan tarhiyatta
kanuna aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istemidir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun, 3689 sayılı Kanunla eklenen geçici
35.maddesinin 1.fıkrasında, 1.1.1990-31.12.1999 tarihleri arasında,
gerçek usulde gelir vergisine tabi ticari kazanç sahipleri ile serbest
meslek erbabının, bu maddede belirtilen hayat standardı esasına tabi
olduğu ve 2.fıkrasının (c) bendinde, aynı veya ayrı neviden birden faz
la işyerinde ticari faaliyette bulunan mükellefin temel gösterge tuta-
rına, birden sonraki her bir işyeri için temel gösterge tutarının % 50
si oranında ilave yapılacağı hükme bağlanmıştır.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 156.maddesinde, ticari, sinai, zirai
ve mesleki faaliyette işyeri, mağaza, yazıhane, idarehane, muayeneha-
ne, imalathane, şube, depo, otel, kahvehane, eğlence ve spor yerleri,
tarla, bağ, bahçe, çiftlik, hayvancılık tesisleri, dalyan ve voli ma-
halleri, madenler, taşocakları, inşaaat şantiyeleri, vapur büfeleri gi
bi ticari, sinai, zirai veya mesleki bir faaliyetin icrasına tahsis
edilen veya bu faaliyetlerde kullanılan yer olduğu şeklinde tanımlan-
mıştır.
Dava dosyasının incelenmesinde, yükümlünün halıcılık faaliyeti yanın-
da, doğrudan üreticiden veya bahçelerden topladığı meyveleri alıcısına
ulaştırmak ya da buzhanede muhafaza ederek satmak suretiyle meyve tica
reti yaptığı anlaşılmaktadır.
Yükümlünün 1992 takvim yılında hayat standardı esasına göre tek işyeri
için beyanda bulunarak verginin buna göre tahakkuk ettirildiği, ancak
meyve-sebze alım satımından dolayı beyanının olmadığı, kendi açıklama-
sı ile de bu hususu kabul ettiği anlaşılmakta olup, anılan faaliyetin-
den dolayı elde ettiği gelir vergi dışı kalamayacağından, hayat stan-
dardı esasına göre tarhiyat yapılmasında isabetsizlik bulunmamaktadır.
Hernekadar, mahkeme tarafından 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 5.madde
sinden hareketle, gelir vergisi mükellefleri ile sermaye şirketlerinin
her yıl Mayıs ayının son gününe kadar vergi tarhına esas olan kazanç
tutarları ile bunlara isabet eden vergi miktarlarını gösteren levhayı
merkezlerine, şubelerine, satış mağazalarına, iş sahipleri ile mükel-
lefler tarafından kolayca okunup, görünecek şekilde asmak zoruda olduk
ları, bu hükümlede ticari, sınai, zirai veya mesleki faaliyetin icrası
na tahsis edilen bir yeri işyeri olarak kabul edilebilmesi için, bu ye
rin kanunda tanım ve anlamı verilen niteliklere sahip olması ve müşte-
riye mal teslimi yapılan, hizmet ifa edilen bir yer olması, faaliyetin
icrası yönünden ayrı ve sağmıszı niteliklere sahip olunmasının gerekli
olduğu, davaının alım satımını yaptığı elmaları başkasına ait olan so-
ukhava deposunda muhafaza etmesinin olağan bulunduğu, elmaların emane-
ten bırakıldığı bu yerinde ayrı bir işyeri olarak kabul edilemiyeceğin
den söz edilmekte ise de esas işyerinin geniş manada tanımının aynı Ka
nunun 156.maddesinde yapılmış bulunduğundan, davacının elmaları muhafa
za için soğuk hava deposuna bırakması ve söz konusu yere verii levhası
nın asılmamış olması buranın davacının işyeri olmadığı anlamına gel-
mez. Kaldı ki bazı işlerin özellikleri nedeniyle zirai ürünlerin tüc-
carlar tarafından tarlada yada ağaçta iken alınıp satıldıkları halde
buralarda veri levhası asılması düşünülümez.
Bu durumda, yükümlünün meyve-sebze alım satım faaliyeti olduğu ve ürün
leri buzhanede teslim ettiği konusunda ihtilaf bulunmadığına göre, iş-
yeri tanımı kapsamını giren ve müşteriye mal teslimi veya hizmet ifası
nın yapıldığı buzhane işyeri olarak anlaşılacaktır. Buna göre, birden
fazla işyerinde ticari faaliyette bulunan mükelleflerde temel gösterge
tutarı, birinci işyeri için tam olarak dikkate alınacak ve bu tutara,
birden sonraki her bir işyeri için % 50 oranında ilave yapılmak sure-
tiyle tespit edileceğinden Vergi Mahkemesince aksi yönde verilen karar
da isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kara
rının bozulmasına karar verildi.
ŞT/ES
|