KANUNİ TEMSİLCİLERİN SORUMLU TUTULABİLMELERİ İÇİN; ŞİRKETİN VERGİ ÖDEV
LERİNİN BUNLARIN KASIT VE İHMALİ SONUCU YERİNE GETİRİLMEMİŞ OLMASI NE-
DENİYLE BİR VERGİ ZİYAI DOĞMASI VE ZİYAA UĞRATILAN VERGİ VE CEZANIN Yİ
NE TEMSİLCİSİNİN KAST VE İHMALİ SONUCU TÜZEL KİŞİNİN VARLIĞINDAN ALIN-
MAMASI GEREKTİĞİ HK.
Uyuşmazlık; Pamuk ipliği imalatı ile uğraşan şirketten tahsil olanağı
kalmayan Gider Vergisi borcu nedeniyle yönetim kurulu üyesi bulunan yü
kümlü hakkında uygulanan haciz işleminin iptali talebiyle açılan dava-
yı reddeden Vergi Mahkemesi kararının bozulması isteminden ibarettir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun "Kanuni temsilcilerin ödevi" başlıklı
10.maddesinde, "tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların vakıflar ve
cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mükellef veya ver-
gi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevler kanuni temsilcile-
ri, tüzel kişiliği olmayan teşekkülleri idare edenler ve varsa bunla-
rın temsilcileri tarafından yerine getirilir. Yukarıda yazılı olanla-
rın bu ödevleri kasıt ve ihmalleriyle yerine getirmemeleri yüzünden mü
kelleflerin veya vergi sorumlularınının varlığından tamamen ya da kıs-
men alınamayan vergi alacakları kanuni ödevlerini yerine getirmeyenle-
rin varlıklarından alınır" denilmektedir.
Bu hükme göre kanuni temsilcilerin sorumlu tutulabilmeleri için vergi
ödevlerinin temsilcinin kasıt ve ihmali sonucu yerine getirilmemiş ol-
ması nedeniyle bir vergi ziyaı doğması ve ziyaa uğratılan vergi ve ce-
zanın yine temsilcinin kasıt ve ihmali sonucu tüzel kişinin varlığın-
dan alınmaması gerekir.
Diğer bir deyimle, vergi ziyaının meydana çıkarıldığı tarihte bu vergi
alacağının tüzel kişinin varlığından tahsili olanağı varken idarece bu
imkanının kullanılmaması suretiyle amme alacağının tahsil edilemez ha-
le gelmesinde temsilciye atfı kabil bir kastı ve ihmal bulunmadıkça
temsilcinin tüzel kişinin vergi borcundan sorumlu tutulmasına imkan
yoktur.
Olayda ise, temyiz edenin yönetim kurulu üyesi bulunduğu...Anonim Şir-
ketinin 1978, 1979, 1980, 1981 yıllarına ait vergi borcunun 11.2.1980,
12.6.1980, 2.3.1981, 25.7.1981 ve 6.9.1982 tarihlerinde talepleri üze-
rine onaltı ay süre ile onaltı taksitte ödenmek üzere tecil edildiği
ve tecil sırasında alınan teminatın yediemine teslim edildiği ve söz
konusu amme alacağının 6183 sayılı Kanunun 48.maddesi hükmü uyarınca
bu teminattan tahsili gerekirken şirket yöneticilerinin mal varlığın-
dan haciz yolu ile aranıldığı anlaşılmıştır.
Bu durumda, şirket yöneticilerinin şirket borcunun doğumunda kasıt ve
ihmalleri var ise, şirket borcunun ödenmemesinde kasıt ve ihmalleri bu
lunmadığı açıktır. Zira borcun doğumundan sonra tüzel kişinin mal var-
lığı bu borcu karşılıyacak miktarda olup teminat olarak gösterilmiş-
tir.
Teminatlı alacağın tahsil edilmemesinde ise yükümlülerin kasıt ve ih-
mallerinden söz etmek mümkün değildir.
Bu nedenlerden dolayı kanuni temsilcilerin sorumluluğu için 213 sayılı
Vergi Usul Kanununun 10.maddesinde öngörülen koşullar gerçekleşmediğin
den şirketin vergi borcundan dolayı yönetim kurulu üyesi olan yükümlü
hakkında haciz işleminin uygulanmasında yasal isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına, uygulanan
haciz işleminin iptaline karar verildi.
(DAN-DER; SAYI:66-67)
BŞ/YÖ
|