ÇALINAN MAL BEDELLERİNİN KANUNEN KABUL EDİLMEYEN GİDER OLARAK DEĞER-
LENDİRİLMESİ GEREKTİĞİ AYRICA KREDİ KARTI İLE YAPILAN SATIŞLARIN,
BANKALARDAN DÖKÜMÜ ALINAN KREDİ KARTI SATIŞ TUTARLARI İLE KREDİ KARTI
SLİPLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI SONUCU GAYRİSAFİ KARLILIK ORANI DİKKATE
ALINARAK KAYIT DIŞI BIRAKILIP BIRAKILMADIĞININ TESPİT EDİLEBİLECEĞİ HK.
Mücevherat imalat ve toptan-perakende satışı işiyle uğraşan davacı
şirketin 1995 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu çalınan mal bedel-
lerinin gider kabul edilmemesi ve kredi kartı ile yapılan satışların
kayıt dışı bırakıldığının tesbiti üzerine re'sen ve ikmalen kurumlar
vergisi ve gelir (stopaj) vergisi salınmış, fon payı hesaplanmış, ka-
çakçılık cezaları ile özel usulsüzlük ve usulsüzlük cezaları kesilmiş-
tir. ... Vergi Mahkemesi'nin ... günlü ve 1998/440 sayılı kararıyla;
bir kısım kredi kartlı satışlar için fatura düzenlenmediği ve satış
hasılatının yasal defterlere kaydedilmediği ileri sürülerek bulunan
matrah farkı üzerinden re'sen tarhiyat yapılmış ise de tesbitin sadece
kredi kartı sliplerinin tarih, tutar ve miktarlarının faturalarla kar-
şılaştırılmak suretiyle yapıldığı, ancak kredi kartı slipleri ile fa-
turaların karşılaştırılmasının her zaman sağlıklı sonuç vermeyeceği,
bulunan matrah farkının yeterli tespite dayanmadığının görüldüğü, ik-
malen tarhiyata konu olan matrah farkının ise, A.B.D.'de düzenlenen
fuarda sergilenmek üzere götürülen mücevheratın çalınması sonucu, da-
vacı şirket tarafından çalınan malın herhangi bir kayıt yapılmaksızın
envanterden fiilen tenzil edildiği ve maliyet bedeli üzerinden gider
gösterildiğinin anlaşıldığı, inceleme raporunda çalınan mal bedelleri-
nin kanunen kabul edilmeyen gider olarak nitelendirilmesinin yerinde
olduğu, ancak değerlemenin rayiç bedel üzerinden değil, maliyet bedeli
üzerinden yapılması ve buna göre gelir (stopaj) vergisinin hesaplanma-
sının gerektiği gerekçesiyle re'sen tarhiyata konu olan matrah farkı-
nın kaldırılmasına, ikmalen yapılan tarhiyata ilişkin matrahın azal-
tılmasına, matrah farkının bulunuşu itibariyle kaçakçılık cezasının
kusur cezasına çevrilmesine, ikmalen ve re'sen yapılan tarhiyatlar ü-
zerinden fon payı hesaplanamayacağından kaçakçılık cezalı fon payı ile
vergi ziyaına yol açıldığından söz edilerek geçici vergi için kesilen
kaçakçılık cezası, özel usulsüzlük ve usulsüzlük cezalarının kaldırıl-
masına karar vermiştir. Davacı şirket, kaydi envanter de eksik çıkan
malların çalındığını ve bunu davalı İdareye bildirdiklerini, davalı
İdare ise inceleme raporu sonucu yapılan tarhiyatın yerinde olduğunu
ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedirler.
Uyuşmazlık, 1995 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu, davacı
şirket adına, kredi kartı ile yapılan bir kısım satışlara fatura dü-
zenlenmediğinden re'sen, diğer taraftan kaydı envanter sonucu eksik
bulunan emtianın çalındığı belirtilerek maliyet bedeli üzerinden gider
yazılması yerinde olmadığından bu emtianın rayiç bedeli dikkate alın-
mak suretiyle ikmalen yapılan tarhiyata ilişkindir.
Davacı şirket ile Vergi Dairesi Müdürlüğü'nün temyiz dilekçele-
rinde ikmalen tarhiyata yönelik ileri sürülen iddialar mahkeme kararı-
nı kusurlandıracak nitelikte görülmemiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 30 uncu maddesinde re'sen ver-
gi tarhı, "vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve bel-
gelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan
hallerde takdir edilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh
olunmasıdır" denmek suretiyle tanımlanmış, aynı maddenin altıncı ben-
dinde de vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belge-
lere veya kanuni ölçülere dayanılarak tesbitinin mümkün olmadığının
kabul edileceği hallerden biri olarak "tutulması zorunlu olan defter-
lerin veya verilen beyannamelerin gerçek durumu yansıtmadığına dair
delil bulunması" hali gösterilmiştir.
Bu hükümler, öncelikle defter kayıtları ve bunlarla ilgili ve-
sikaların incelenmesini, bu kayıt ve belgelerde vergi matrahının doğru
ve kesin olarak tesbitini engelleyen noksanlık, usulsüzlük ve karı-
şıklıklar bulunuyorsa bunların açıkca ortaya konulmasını öngörmekte-
dir.
Dosyanın incelenmesinden, kredi kartı ile yapılan satışlarda
davacı şirket yetkilisince; bir kısım hasılatın sliplerle faturaların
karşılaştırılması sonucu kayıt dışı bırakıldığının tespit edildiği,
oysa fatura malın tesliminden itibaren on günlük yasal sürede düzenle-
nebileceğinden kredi kartı slipleri ile fatura tarihleri arasında
farklılık bulunmasının doğal olduğu, ayrıca satışların bir kısmının
nakit bir kısmının kredi kartı ile ödenebileceği, kredili satışlarda
faturanın başkası adına kesilebileceği, öte yandan perakende satışlar-
da fatura düzenleme limitinin aşılmadığı hallerde ödeme kaydedici ci-
haz fişi düzenlenebileceği dikkate alındığında inceleme elemanınca ye-
tersiz incelemeye dayanılarak matrah takdir edildiği iddia edilmekte
ise de, inceleme elemanınca bankalardan dökümü alınan kredi kartı sa-
tış tutarları ile, davacı şirketin düzenlediği faturalar ve incelemeye
ibraz edilen kredi kartı sliplerinin, değer üzerinden karşılıklı ola-
rak incelenmesi sonucu bulunan farklı tutarlar için, yapılan işin ma-
hiyeti icabı ödeme kaydedici cihaz fişinin kullanılması olanağının sı-
nırlı olacağı da gözönüne alındığında, fatura düzenlenmediği, kanuni
defterlerin usulüne uygun olarak tutulmadığı sonucuna varılarak gayri
safi karlılık oranı dikkate alınıp buna göre bulunan matrah farkı üze-
rinden re'sen yapılan tarhiyatın yerinde olduğu anlaşıldığından, mah-
keme kararının bu kısmında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, vergi dairesi müdürlüğünün re'sen tarhi-
yata yönelik temyiz isteminin kabulüyle ... Vergi Mahkemesinin ...
günlü ve 1998/440 sayılı kararının bu hususa ilişkin hüküm fıkrasının
bozulmasına, Vergi Dairesi Müdürlüğü ile davacı kurumun ikmalen tarhi-
yata yönelik temyiz istemlerinin reddine karar verildi.
(MT/ES)
(DAN-DER; SAYI:102)
|