Dairesi
ORTALAMA KAR HADLERİ CETVELİNDE AYRI AYRI BELİRLENEN ORTALAMA KAR...
Karar No
2334
Esas No
3774
Karar Tarihi
12-06-1996
 
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar Tarihi
ÜÇÜNCÜ DAİRE
1996
2334
1995
3774
12/06/1996
 
KARAR METNİ

ORTALAMA KAR HADLERİ CETVELİNDE AYRI AYRI BELİRLENEN ORTALAMA KAR ORA-
NININ KENDİ GRUBUNA AİT EMTİANIN MALİYET BEDELİNE UYGULANMASININ ESAS
OLDUĞU BAZI EMTİA GRUPLARI İÇİN BEYAN EDİLEN GAYRİSAFİ KAZANÇTAKİ FAZ-
LALIKLARIN DİĞER EMTİA GRUPLARINDAKİ DÜŞÜKLÜĞÜN İZAH SEBEBİ OLARAK KA-
BUL EDİLEMİYECEĞİ HK.

Halı, battaniye, züccaciye ve dayanıklı tüketim malları ticareti ile
uğraşan davacı adına 1993 takvim yılı için ortalama kar haddi esasına
göre ikmalen salınan Gelir ve Ekonomik Denge Vergilerine karşı açılan
davayı; ortalama kar haddi cetvelinde farklı kar oranına tabi malların
birlikte ticaretinin yapılması durumunda, her grup malın maliyetine
ortalama kar haddi cetvelinde gösterilen oranın uygulanması gerektiği,
ancak gruplar arasında karışmalar olması nedeniyle maliyet
bedellerinin net olarak hesaplanamaması sebebiyle, bir kısmı için
beyan edilen kazanç düşük olurken, diğer gruplarda fazlalıklar olduğu,
olayda ortalama kar haddi bildirim föyünün incelenmesinde,
televizyon-videa, beyaz eşya, makina halısı gruplarında fazlalık,
battaniye, avize, oyuncak ve züccaciye grubu için beyan edilen
gayrisafi kazancın düşük görüldüğü, alım-satıma konu malların maliyet
bedellerinin net olarak hesaplanamamasından kaynaklanan bu durumun bir
bütün olarak değerlendirilmesinde, beyan edilen gayrisafi kazançta
düşüklükten söz edilemiyeceği yolundaki davacı izahının kabulünün
gerektiği, bu durumda, ortalama kar haddi esasına göre belirlenen
matrah farkı üzerinden davacı adına yapılan tarhiyatta yasal isabet
görülmediği gerekçesiyle kabul ederek ikmalen salınan vergileri
kaldıran Vergi Mahkemesinin 1995/262 sayılı kararının, farklı ortalama
kar haddi oranına tabi emtia ticareti yapan davacı adına her emtia
grubu için Ortalama Kar Haddi Cetvelinde belirlenen kar oranının
uygulanması sonucu saptanan gayrisafi kazançtan beyan edilen gayrisafi
kazancın düşülmesiyle bulunan matrah farkı üzerinden ikmalen yapılan
tarhiyatta kanuna aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek bozulması
istemidir.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 2772 sayılı kanunun
14.maddesiyle değişen 111.maddesinde; kısmen veya tamamen perakende
satış yapan ticaret erbabı ile imalatçıların gösterdikleri gayrisafi
kazançlar Vergi Usul Kanununa göre tesbit olunan ortalama kar
hadlerinin perakende satılan emtianın maliyet bedeline uygulanması
suretiyle bulunacak miktarlara göre düşük olduğu takdirde, beyan
edilen gayrisafi kazanç yerine, bu suretle bulunan miktarların ikmalen
vergi tarhına esas alınacağı hükmü öngörülmüştür.

1991-1993 takvim yılları kazançlarına uygulanmak üzere Ortalama
Kar Hadleri Komisyonunca takdir olunan ve 213 sayılı Vergi Usul
Kanununun 43.maddesi uyarınca Maliye Bakanlığınca Resmi Gazetede
yayımlanan her bir grup için ayrı ayrı belirlenen ortalama kar haddi
oranlarının kendi grubuna ait emtianın maliyet bedeline uygulanması
esas olup, bazı emtia grupları için beyan edilen gayrisafi kazançtaki
fazlalıkların diğer emtia gruplarındaki düşüklüklerin sebebi olarak
kabul edilmesi olanaksızdır.

Ortalama kar hadleri cetvelinde farklı kar oranına tabi tutulan
televizyon-video, beyaz eşya, halı, battaniye, yatak ve mutfak eşyası,
oyuncak-avize ve züccaciye ticaretine ilişkin olarak davacı tarafından
Ortalama Kar Hadleri Bildirim Föyünde beyan edilen yıl içinde satışa
konu mal maliyetine, cetvelde belirlenen kar oranının uygulanmasında;
halı, battaniye, züccaciye, oyuncak ve avize grupları için belirlenen
kar oranının, bu malların maliyet bedeline uygulanması sonucu bulunan
gayrisafi kazancın beyan edilen gayrisafi kazançtan düşük bulunduğu
çekişmesiz olup, maliyet bedellerindeki kaymalar ve karışıklık
bulunduğu yolundaki iddiaların davacı tarafından ispat edilememiş
olması nedeniyle, beyaz eşya, televizyon, mutfak aletleri, makine
halısı grupları için beyan edilen gayrisafi kazançtaki fazlalığın
tarhiyata konu emtia gruplarındaki düşüklüğün izah nedeni olarak
kabul edilmemesi sonucu davacı adına ikmalen yapılan tarhiyatta yasaya
aykırılık bulunmadığından aksi gerekçe ile davanın kabulü ve
tarhiyatın kaldırılması yolunda verilen mahkeme kararında hukuka
uygunluk görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile Vergi
Mahkemesinin 1995/262 sayılı kararının bozulmasına karar verildi.

(MT/ES)



 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı