RE'SEN TARH NEDENİNİN VAR OLUP OLMADIĞI HUSUSUNUN DÖNEM HESAPLARI KA-
PANMADAN SAPTANABİLECEĞİ VE GÖTÜRÜLÜK ŞARTLARI KAYBEDİLDİĞİ HALDE DEF-
TER TUTULMAMASI 2 KAT USULSÜZLÜK CEZASI, GÖTÜRÜ USULDEN GERÇEK USULE
GEÇEN MÜKELLEFİN PERAKENDE SATIŞ FİŞİ DÜZENLEMEMESİ HALİNDE İSE ÖZEL
USULSÜZLÜK CEZASI KESİLECEĞİ HK.
Uyuşmazlık, götürü usulde gelir vergisi mükellefi olan davacı adına,
götürülük şartlarını kaybettiği halde defter tasdik ettirilip tutulma-
ması nedeniyle kesilen iki kat usulsüzlük cezası ile, perakende satış
fişi kullanılmaması nedeniyle kesilen özel usulsüzlük cezasına karşı
açılan davayı kısmen kabul eden Vergi Mahkemesi kararının temyizen bo-
zulması istemine ilişkindir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 352.maddesinin 1.derece usulsüzlükler-
le ilgili 2 numaralı fıkrasında, bu kanuna göre tutulması mecburi olan
defterlerden herhangi birinin tutulmamış olması birinci derece usulsüz
lük olarak sayılmış, aynı maddenin ilk fıkrasında da, usulsüzlük fiili
nin re'sen takdiri gerektirmesi halinde bağlı cetvelde yazılı cezala-
rın iki kat olarak kesileceği belirtilmiş, sözü edilen kanunun 30.mad-
desinin 3.fıkrasında ise; bu kanuna göre tutulması mecburi olan defter
lerin hepsi veya bir kısmının tutulmamış veya tasdik ettirilmemiş olma
sı halinde vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belge
lere veya kanuni ölçülere dayanılarak tesbitinin mümkün olmadığı kabul
edilerek takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi ince-
leme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden re'sen
vergi tarh olunacağı hükme bağlanmıştır.
Madde hükümlerinden anlaşılacağı üzere, re'sen tarha ilişkin dönem mat
rahının kesin miktarının saptanabilmesi ilgili dönemin kapanmış olması
ile mümkün olmakla beraber, re'sen tarh nedeninin varolup olmadığı dö-
nem hesapları kapanmadanda saptanabilir. Nitekim yasa koyucu usulsüz-
lük cezasının iki kat kesilebilmesi için usulsüzlük fiilinin re'sen
takdiri gerektirmesini yeterli görmüştür. Olayda da, götürülük koşul-
ları kaybedildiği halde defter tutulmak suretiyle re'sen takdir neden-
lerinin bulunduğu açık olduğundan usulsüzlük cezasının iki olarak ke-
silmesinde yasaya aykırılık bulunmamaktadır.
Kesilen Özel Usulsüzlük Cezasına gelince;
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3239 sayılı kanunla değişik 353.madde-
sinin 2.bendinde, bu kanunun 233.maddesinde yazılı perakende satış ve-
sikalarını kullanmak mecburiyetinde olanların bu belgeleri kullanmadık
larının tesbiti halinde; kullanmadıkları herbir belge için 5000 lira
özel usulsüzlük cezası kesileceği, ancak bir takvim yılı içinde herbir
belge nevine ilişkin olarak kesilecek özel usulsüzlük cezasının topla-
mının, herbir tesbit için 250.000 lirayı aşmamak üzere 2.500.000 lira-
yı geçemiyeceği hükme bağlanmıştır.
Olayda, 1984 takvim yılında götürü usulde vergilendirmenin koşullarını
kaybederek gerçek usulde mükellefiyete geçtiği ihtilafsız olan davacı-
nın bu durumu iktisap ettiği tarihten itibaren 213 sayılı Vergi Usul
Kanununun 233.maddesi hükmü uyarınca perakende satış vesikası düzenle-
me yükümlülüğü doğacağından aksine Vergi Mahkemesince, davacının ancak
inceleme raporunun tebliği üzerine defter tutmak zorunda olduğunu öğ-
rendiği ve perakende satış vesikası kullanılmamasının defter tutmama-
nın tabii bir sonucu olduğu gerekçesiyle özel usulsüzlük cezasının ter
kin edilmesinde isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kara-
rının bozulmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.mad-
desinin 2.fıkrası uyarınca davanın reddine karar verildi.
(MT/EK)
|