DAVACI ŞİRKET TARAFINDAN ÖDENEN TEŞHİR VE TANITIM BEDELLERİNİN EMSAL-
LERİNE NAZARAN YÜKSEK VE BU NEDENLE FAZLADAN YAPILAN ÖDEMENİN ÖRTÜLÜ
KAZANÇ DAĞITIMI NİTELİĞİNDE OLMASI VE DAVACI KURUM YÖNÜNDEN GİDER OLA-
RAK KABUL EDİLMEMESİ, YÜRÜTÜLEN BU İŞLEMLERİN VERGİ KAÇIRMA KASTIYLA
HAREKET EDİLDİĞİNİ GÖSTERMEYE YETERLİ OLMADIĞINDAN, OLAYDA VERGİ ZİYAI
BULUNDUĞU NEDENİYLE KUSUR CEZASI UYGULANMASI GEREKTİĞİ HK.
Eczacıbaşı Holding A.Ş. bünyesinde faliyet gösteren ve her türlü sıhhi
tesisat malzemelerinin dağıtım ve pazarlama işi ile uğraşan şirketin
İntema A.Ş. ne teşhir-tanıtım hizmeti karşılığı olarak yaptığı ödeme-
ler yönünden 1989 takvim yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu örtülü
kazanç dağıtımının tesbiti hususunda düzenlenen rapora dayanılarak da-
vacı kurum adına re'sen takdir yoluyla kurumlar vergisi salınmış ve
kaçakçılık cezası kesilmiştir. İstanbul 9.Vergi Mahkemesi 1.11.1993
gün ve 1993/1544 sayılı kararıyla; 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanu-
nunun 17.maddesinin 1.bendinde, şirket kendi ortakları ortaklıklarının
ilgili bulunduğu gerçek ve tüzel kişiler ile idaresi, mürakebesi veya
sermayesi bakımlarından vasıtalı vasıtasız olarak bağlı bulunduğu veya
nüfusu altında bulundurulduğu gerçek ve tüzel kişiler ile olan münase-
betlerinde emsalına göre göze çarpacak derecede yüksek veya düşük fi-
yat veya bedeller üzerinden yahut bedelsiz olarak alım, satım imaalat,
inşaat muamelelerinde ve hizmet ilişkilerinde bulunursa, kazancın ta-
mamen veya kısmen örtülü olarak dağıtılmış sayılacağının hükme bağlan-
dığı, yükümlü şirketin pazarlamasını yaptığı ve Eczacıbaşı Holding
tarafından üretimi yapılan malların, halding bünyesine tabi ve yönetim
ilişkisi açısından hem halding, hem de davacı şirketle bağı bulunan
İntema A.Ş.ne yaptırılan teşhir-tanıtım hizmeti karşılığı ödenen be-
dellerin, emsali işletmeler nazara alındığında, örtülü olarak kazanç
dağıtımına yönelik olmadığının söylenemiyeceği, ilk etapta davacı şir-
ket ile hizmet veren İntema A.Ş. arasında bir ortaklık ilişkisi olma-
masına rağmen, 1989 yılında düşük oranda da olsa bir ortaklığın bulun-
duğu, ancak ortaklık ilişkisi 1989 yılında düşük olmasına rağmen hiz-
meti veren ve alan şirketlerin aynı şirketler topluluğuna dahil şir-
ketlerden olması, yönetim ve idare açısından holding-İntema ve davacı
şirketin irtibat halinde bulunması izlenilen yol ve hizmet ilişkile-
rinde Eczacıbaşı Holding tek söz sahibi olması durumları karşısında
iki şirket arasındaki hizmet akdinden doğan ilişkinin örtülü kazanç
dağıtımına yönelik ve iradelerin bu yönde olduğunu gösterdiği, gerek
hizmet içi olarak emsal alınan Tatarlılar A.Ş.nin teşhir ve tanıtım
hizmeti karşılığı olarak aldığı ücretin İntema A.Ş.nin aldığı ücretin
çok altınd olduğu, gerekse rapora ekli tutanakta isimleri yazılmayan
ancak, isimleri inceleme elemanınca saklı olan Holding dışı üç şirket
tarafından intema A.Ş.ne ödenen ücretlerle mukayese kabul etmeyecek
şekilde farlılık göstermiş olması davacı şirket ile intema A.Ş. ara-
sındaki ilişkinin örtülü kaazanç dağıtımına yönelik olduğunda kuşku
bırakmadığı, öte yandan İntema A.Ş.nin kuruluşundan beri devamlı ola-
rak zarar etmesi, davacı şirket tarafından da, bu şirkete teşhir ve
tanıtım giderlerini emsallerine nazaran yüksek miktarlarda ödenmiş
olması olayda örtülü kazanç dağıtımının varlığını gösterdiği gerek-
çesiyle davanın reddine karar vermiştir. Davacı kurum olayda örtülü
kazanç dağıtımı olduğu yolundaki tüm yorum ve iddiaların somut bir
belgeye dayandırılmadığından yapılan cezalı tarhiyatın kanuna aykırı
olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir.
Temyiz dilekçesinde vergi aslına ilişkin olarak ileri sürülen iddialar
bozulması istenilen mahkeme kararının dayandığı gerekçeler karşısında
kararı kusurlandırıcı nitelikte bulunmamaktadır.
Eczacıbaşı Holdinge bağlı ve yönetimlerinde etkili olduğu iki şirket
arasında teşhir tanıtım sözleşmesi yapılarak bu sözleşme uyarınca da-
vacı şirketin pazarlıyacağı ürünlerin teşhir ve tanıtımı İntema A.Ş.
tarafından yapılmıştır. Bu teşhir ve tanıtım karşılığı, İntema A.Ş.ne
ödenen hizmet bedeli her iki şirket defter kayıtlarına girmiş olmasıy-
la adı geçen şirket tarafından da gelir olarak gösterilmek suretiyle
vergilendirilmiş olduğu anlaşılmıştır. Davacı şirket tarafından ödenen
teşhir ve tanıtım bedellerinin emsallerine nazaran yüksek ve bu neden-
le fazladan yapılan ödemenin örtülü kazanç dağıtımı niteliğinde olması
ve davacı kurum yönünden gider olarak kabul edilmemesi, yürütülen bu
işlemlerin vergi kaçırma kastıyla hareket edildiğini göstermeye yeter-
li görülmemiştir. Olayda, yapılan tarhiyata uygulanan cezanın vergi
ziyaı nedeniyle kusur cezasına çevrilmesi gerekirken kaçakçılık ceza-
sının aynen onanmasında isabet bulunmamaktadır.
Bu nedenlerle davacı kurumun vergi aslına yönelik temyiz isteminin
reddine, kaçakçılık cezasına yönelik isteminin kabulü ile Vergi Mahke-
mesi 1993/1544 sayılı kararının kaçakçılık cezasına ilişkin hüküm fık-
rasının bozulmasına karar verildi.
AZLIK OYU:
5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 17.maddesinin 1.numaralı ben-
dinde, bentte sayılanlar arasındaki alım, satım, imalat, inşaat muame-
leleri ile hizmet ilişkileri nedeniyle, kazancın tamamen veya kısmen
örtülü olarak dağıtılmış sayılabilmesi için, bu muamele veya hizmetle-
rin "emsaline göre göze çarpacak derecede yüksek veya düşük fiyat ve
bedeller üzerinden" yapılmış olması şartı, bu işlemlerin taraflarının
karşılıklı olarak borçlarının değeri eşit olduğu sürece örtülü kazanç
dağıtımından söz edilemeyeceğini göstermektedir. Başka bir ifadeyle,
örtülü kazanç dağıtımı, kurumun belli ilişkiler içinde bulunduğu kim-
selere, kendi varlığından bedelsiz kıymet aktarması veya bunlarla olan
mal ve hizmet alım satımlarında, emsalinden farklı fiyat uygulaması
suretiyle menfaat sağlaması halinde mümkün olabilir. Bu konuda emsal
kıyaslaması önem taşımaktadır. Sağlıklı bir sonuca varılabilmek için
bu kıyaslamanın, aynı hizmeti aynı verimle sağlayan üçüncü kişiye ve-
rilecek bedelle yapılması gerekir. Kurumun kazanç beklentisi ile kuru-
ma sağlanan yararın diğer tarafa maliyetinin hizmet bedelinin tesbi-
tindeki doğrudan etkisi de söz konusu kıyaslamada herhalde gözden uzak
tutulmamak gerekir.
Holdinge dahil şirketlerin mamullerinin dağıtımını üstlenen davacı
şirket, dağıtımını yaptığı mamullerin teşhir ve tanıtımını yapmak üze-
re, aynı holdinge dahil İntema A.Ş. ile sözleşme yapmış ve söz konusu
şirket bu iş için yeni teşhir salonları ve standlar tesis etmiştir.
Sözleşme gereği intema sadece davacı şirketin malını teşhir etmekte
karşılığında taraflarca belirlenen ücreti almaktadır. İnceleme rapo-
runda emsal olarak gösterilen kuruluşların, söz konusu malların satı-
şını yapan bayiler olduğu, malların teşhirinin satış mağzalarının bir
bölümünde yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu kuruluşlara teşhir hizmeti
karşılığı bir ödemede bulunulmadığı, ancak teşhir için gönderilen mal-
ların, iadesi istenmeden bayie terkedildiğinden, hizmetin bedelini
teşkil ettiği görülmektedir. Davacı kuruma İntema tarafından sağlanan
hizmetin niteliği, verimliliği ve maliyeti itibariyle bu işletmelerden
farklı olduğu görülmektedir. Bu nedenle söz konusu hizmet karşılığı
ödenecek ücret de farklı olacaktır. Buna rağmen, söz konusu işletmele-
re yapılan ödemeler kıyaslamaya esas alınarak, olayda emsaline göre
göze çarpacak derecede yüksek bedel üzerinden hizmet ilişkisi bulundu-
ğu görüşüyle örtülü kazanç dağıtıldığının kabulünde isabet yoktur.
Bu nedenle mahkeme kararının bozulması gerektiği görüşüyle karara kar-
şıyız.
(MT/ES)
|