BİLGİ VERİLMEK ÜZERE VERGİ DAİRESİNE BAŞVURULMASI GEREKTİĞİ YOLUNDAKİ
YAZININ İZAHA DAVET YAZISI NİTELİĞİNDE OLMAYIP VERGİ DAİRESİNE ÇAĞRIL
MAYA YÖNELİK GENEL BİR YAZI NİTELİĞİNDE OLDUĞUNDAN, BU YAZIYA CEVAP
VERİLMEMESİ ÜZERİNE İZAHTA BULUNULMADIĞI KABUL EDİLEREK TARHİYAT YAPIL
MASINDA İSABET BULUNMADIĞI HK.
Uyuşmazlık; davacı adına 1984 dönemi için asgari zirai kazanç esasına
göre salınan gelir vergisi, ile kesilen ağır kusur cezasına karşı açı-
lan davayı kabul ederek, tarhiyatı tadilen onayan Vergi Mahkemesi kara
rının bozulması isteminden ibarettir.
193 sayılı Gelir Vergi Kanununun 2361 sayılı Kanunla değişik 112.mad-
desinde; zirai kazançlarını bilanço veya zirai işletme hesabı esasına
göre tesbit edenlerin beyan ettikleri hasılat ve giderler ile götürü
gider usulune göre tesbit edenlerin beyan ettikleri hasılat, Vergi U-
sul Kanunu uyarınca yapılan ekim ve sayım beyanları (Bu konuda idarece
bir inceleme yapılmışsa ayrıca bu inceleme sonuçları) dikkate alınarak
aynı konuda sözü edilen zirai kazanç ölçüleri esas tutulmak suretiyle
hesaplanacak hasılat veya giderlere göre 10.000 Liradan fazla bir fark
lılık gösterdiği ve bu farklılık mükellef tarafından haklı sebeblerle
izah edilemediği takdirde, bu hasılat ve giderler yerine vergi incele-
mesi sırasında zirai kazanç ölçülerine göre tesbit edilen hasılat ve
giderlerin ikmalen vergi tarhına esas alınacağı öngörülmüş olup, 213
sayılı Vergi Usul Kanununun 14.maddesinde de vergi muamelelerinde süre
lerin, vergi kanunları ile belli edileceği, Kanunda açıkca yazılı olmı
yan hallerde 15 günden aşağı olmamak şartıyle bu süreyi tebliği yapa-
cak idarenin belirleyeceği ve ilgiliye tebliğ edeceği hükme bağlanmış-
tır.
Bu hükümler uyarınca; Asgari zirai kazanç esasına göre tarhiyat yapıla
bilmesi için, mükelleflerin beyan ettikleri hasılat ile asgari zirai
kazanç ölçüleri esas alınarak hesaplanan hasılat veya giderler arasın-
da 10.000 liradan fazla bir fark olması ve bu farkın 15 günden az ol-
mamak üzere verilen süre içinde mükellef tarafından izah edilememiş
olması gerekmektedir.
Olayda, davacıya tebliğ edilen 4.6.1986 günlü yazı ile 1981-1982-1983-
1984 ve 1985 dönemlerine ait zirai faaliyetleri ile ilgili olarak bil-
gisine başvurulacağından 3 gün içinde vergi dairesine başvurması iste-
nilmiş olup, bu yazıya cevap verilmemesi üzerine mükellefin düşüklüğü
izah etmediği neden gösterilerek asgari zirai kazanç esasına göre ağır
kusur cezalı olarak ikmalen tarhiyat yoluna gidilmiştir.
Davacıya tebliğ edilen yazıda görüldüğü üzere ilgili dönemde beyan et-
tiği hasılatın, asgari zirai kazanç ölçülerine göre hesaplanan hasılat
tan düşük olduğu ve farkın 10.000 lirayı aştığı, bu düşüklüğünün izah
edilmesi gerektiği yolunda hiç bir açıklama yer almamış, sadece davacı
nın bilgi vermek üzere 3 gün içinde vergi dairesine içinde başvurması
istenmiştir.
Sözü edilen yazı mahiyet itibariyle düşüklüğün izahına davet yazısı
mahiyetinde olmayıp, ilgilinin vergi dairesine çağrılmaya yönelik ge-
nel bir yazı niteliği taşımaktadır.
Bu bakımdam, davacıdan 193 sayılı Kanunun 112. ve 213 sayılı Kanunun
14.maddeleri uyarınca; açık olarak 15 ggünden az olmamak üzere verilen
bir süre içinde, ilgili dönem için beyan ettiği hasılat ile asgari zi-
rai kazanç ölçülerine göre hesaplanan hasılat arasındaki farkın iza-
hı istenilmemiş olmasına karşın; mükellefin 3 gün içinde vergi Dairesi
ne başvurmasını bildiren ve düşüklüğün izahına davet yazısı niteliğin-
de olmayan yazıya cevap verilmemesi üzerine izahta bulunmadığından söz
edilerek asgari zirai kazanç esasına göre ikmalen cezalı tarhiyat ya-
pılmasında yasal isabet yoktur.
Bu itibarla temyize konu edilen kararında usul ve yasa hükümlerine u-
yarlık görülmediğinden, davacı temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mah-
kemesi kararının bozulmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanu-
nunun 49.maddesinin 2.fıkrası uyarınca, gelir vergisi salınmasına ve
ağır kusur cezası kesilmesine ilişkin işlemin iptaline, Vergi Dairesi
Müdürlüğünün temyiz isteminin reddine karar verildi.
(DAN-DER;SAYI:78-79)
(MT/YÖ)
|