İŞYERİ BULUNMAYAN İKAMETGAHI SAPTANAMAYA KİŞİLERİN TACİR OLDUKLARI KA-
BUL EDİLEREK VERDİKLERİ FATURALARIN GERÇEK SAYILMASINA İMKAN BULUNMA-
DIĞI HK.
İnceleme raporuna müstenidan, re'sen takdir yolu ile 1985, Kasım ayı
için salınan kaçakçılık cezalı katma değer vergisini; yükümlünün ihti-
laflı dönemde ticari münasebette bulunduğu yedi kişiden beş tanesinin
yapılan incelemede ifadelerine başvurulduğu, ancak bu dönem için kul-
lanılan 411.425,855 liralık faturanın 178.943.920 liralık kısmının yü-
kümlünün defterlerinde kayıtla Yaşar Yalçın ve Mehmet Ekşi adındaki
şahıslar tarafından düzenlenmiş faturalardan oluştuğu, inceleme raporu
ve eki tutanaktan bu şahıslar nezdinde imzalı beyan ve ifadeleri içe-
ren bir tespitin yapılmadığı, bunlarla ilgili matrahın vergi dairesin-
ce yaptırılan yoklama ile köy muhtarlarının beyan ve ifadesine dayan-
dırıldığı anlaşıldığından ve somut bir tesbiti içermeyen varsayımlar-
dan hareketle matrah yaratılamayacağından Kasım 1985 dönemi matrahı
411.425.855 liradan Yaşar Yalçın ve Mehmet Ekşi ile ilgili 178.943.920
liranın tenzilinden sonra kalan 232.481.935. (411.425.855,-178.943.
920) liranın katma değer vergisi tarhiyatına konu edilmesi gerekece-
ğinden bahisle tadilen onayan Vergi Mahkemesi kararının bozulması is-
teğinden ibarettir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 29.maddesinde mükelleflerin
yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer ver-
gisinden kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak
kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak dü-
zenlenen fatura v benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini
indirebilecekleri, aynı kanunun 34.maddesinde de verginin indirim ko-
nusu yapılabilmesi için alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük
makbuzu üzerinden ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defter-
lere kaydedilmesinin şart olduğu hükme bağlanmıştır.
Öte yandan 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 2365 sayılı kanunla değişik
3.maddesinin B fıkrasında; vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu
olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, vergiyi do-
ğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin yemin
hariç her türlü delille ispatlanabileceği, şu kadar ki, vergiyi doğu-
ran olayla ilgisi tabii ve açık bulunmayan şahit ifadesinin ispatlama
vasıtası olarak kullanılamayacağı hükmüne yer verilmiştir.
İnceleme raporu ekindeki belgelerin incelenmesinden, mükellefin 1985
Kasım ayında satın aldığı fındaklarla ilgili olarak düzenlenen fatu-
ralarda imzası bulunan Yaşar Yalçın ve Mehmet Ekşi'nin adreslerinde
ayrı ayrı yapılan incelemelerde, bu kişilerin seyyar olarak fındık
alım satımı yaptıkları, işyerlerinin bulunmadığı, 1984 yılında bilinen
adreslerden ayrıldıkları ve çevreden yapılan araştırma ve soruşturmaya
rağmen adreslerinin bilinmediği köy muhtarının imzası ile Mehmet Ekşi-
nin kullandığı yerin mülk sahibi tarafından bildirilmiş bulunmaktadır.
Diğer yandan; Düzce Ticaret ve Sanayi odasının yazısında da Yaşar Yal-
çın ve Mehmet Ekşi'nin odaya kayıtlı olmadığı anlaşılmıştır. Düzce
Vergi Dairesi Müdürlüğüise bu şahısların 1984 ve 1981 yıllarında üre-
ticiden fındık alışları olmadığı ve beyannamelerinin verilmediğini
bildirmiştir.
Bu durumda işyeri bulunmayan ve ikametgahı da saptanamayan bu kişile-
rin tacir oldukları kabul edilerek verdikleri faturaların gerçek sa-
yılmasına imkan bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle Vergi Dairesi Müdürlüğünün temyiz isteminin kabu-
lü ile Ordu Vergi Mahkemesinin 31.5.1988 gün ve 1988/358 sayılı kara-
rının bozulmasına karar verildi.
(MT/NÇ)
|