NAKLİYECİLİK YAPAN YÜKÜMLÜNÜN ARACININ 1.3.1995 TARİHİNDEN İTİBAREN İ-
RADESİ DIŞINDA ELİNDEN ÇIKTIĞI BELGELERLE KANITLANDIĞINDAN VE BU TA-
RİHTEN SONRA ARACI YENİDEN TASARRUFU ALTINA ALARAK NAKLİYECİLİK YAPTI-
ĞI TESPİT EDİLMEDİĞİNDEN TİCARİ FAALİYETİ BULUNMADIĞININ KABULÜNÜN ZO-
RUNLU OLDUĞU HK.
... tarihinden itibaren nakliyecilik faaliyetinden dolayı gerçek usul-
de gelir vergisi mükellefi olan ancak 1996 takvim yılına ilişkin gelir
vergisi beyannamesini 1997 yılında aldığı çağrı yazısı üzerine boş o-
larak hayat standardı üzerinden ihtirazi kayıtla veren davacı adına
takdir komisyonu kararına dayanılarak salınan gelir vergisi, fon payı,
geçici gelir vergisi ile bunlara bağlı olarak kesilen ağır kusur ceza-
larına ve ayrıca hesaplanan gecikme faizine karşı açılan davayı; dos-
yanın incelenmesinden davacının ... tarihinde satın aldığı kamyonu ile
nakliyecilik faaliyetinde bulunmak üzere gerçek usulde mükellefiyet
kaydını yaptırdığı, ancak aracın ... tarihinde kaza yaparak hasara uğ-
radığı, bir süre sonra tamir ettirilerek ... tarihinde satması için
bir şahsa vekalet verildiği ancak bazı kuşkular nedeniyle aynı gün i-
çinde bu şahsın vekaletten azledildiği, fakat bu arada aracın elden
çıktığı, dolayısıyla faaliyeti olmadığı gerekçesiyle 1994 ve sonraki
dönemlere ait beyannamelerin ancak çağrı yazısı üzerine 1997 yılında
boş olarak ihtirazi kayıtla verildiği anlaşılmakta olup, dava konusu
tarhiyat süresinden sonra ihtirazi kayıtla verilen beyanname üzerine
re'sen yapıldığından ve süresinde beyanname verilmemesi re'sen takdir
nedeni olduğundan yapılan işlemde bu yönden yasaya aykırılık bulunma-
dığı, davacı herne kadar hayat standardı esasının uygulanmasının ancak
faaliyette bulunması halinde mümkün olduğunu, oysa 1994 yılında kaza
nedeniyle 1995 yılı ve sonrasında da arabasının iradesi dışında elin-
den çıkması nedeniyle nakliyecilik faaliyetinde bulunamadığını iddia
etmekte ise de, aracının ... günlü kazadan sonra ne kadar faaliyet dı-
şı kaldığını ve tamirinin ne zaman bittiğini belgeleyemediği, iddia
sahibi iddiasını isbat zorunda olduğundan aracın 1994 yılı içinde kıs-
men faal olduğunun kabul edilmesi gerektiği, geçici durumların işi bı-
rakma sayılamayacağı yasada açıklandığından ve hayat standardı esası-
nın hiç kazanç gösterilmemesi yada zarar beyanı hallerinde dahi uygu-
lanması gerekli olduğundan tarh işleminde yasaya aykırılık bulunmadı-
ğı, aracın tamirat sonunda ... günü iradesi dışında elinden çıktığı ve
halen kayıp olduğu iddiasına gelince, olayın hemen akabinde derhal
resmi mercilere başvurularak elde edilecek olumsuz sonuca göre durumun
saptanarak belgelenmesi mümkün iken bu yola gidilmediği, ayrıca davacı
tarafından aracın elinden çıktığı dolayısıyla taşımacılık işini fiilen
ve tümüyle bıraktığı beyan edilerek vergi kaydının sildirilmesi mümkün
iken bunun da yapılmadığı, sonuç olarak kaza, çalınma gibi arızi du-
rumlar tek başına işin terk edildiğini gösteremeyeceğinden mükellefin
faaliyetine devam ettiğinin kabulünün zorunlu olduğu, süresinde beyan-
name verilmemesi nedeniyle re'sen gelir vergisi tarh olunmasında yasa-
ya aykırılık görülmediği, fon payının ancak beyannameye göre yapılan
tahakkuklarda uygulanması gerektiğinden terkini gerektiği, geçmiş dö-
nemlerle ilgili geçici verginin aslının aranamayacağı ancak bu vergiye
gecikme faizi ve ceza uygulanması gerektiği, gelir vergisi ve geçici
gelir vergisine bağlı olarak kesilen ağır kusur cezalarında yasaya ay-
kırılık görülmediği gerekçesiyle kısmen kabul ederek tahakkuk eden ge-
lir vergisi ile buna uygulanan ağır kusur cezasını aynen onayan, ağır
kusur cezalı fon payı ile geçici gelir vergisi aslını kaldıran ...
Vergi Mahkemesinin ... gün ve ... sayılı kararının; vergi dairesi ta-
rafından cezalı geçici vergi ve fon payının aynen onanması gerektiği,
davacı tarafından ise aracın 1994 yılında kaza nedeniyle, 1995 ve 1996
yılında ise zorunlu olarak elinden çıkması nedeniyle nakliyecilik faa-
liyetinde kullanılamadığı, sözkonusu aracı satması için ... tarihinde
vekalet verdiği şahsı aynı gün vekaletten azletmekle birlikte aracın
geri alınamadığı, ... tarihinde ... Cumhuriyet Başsavcılığına yaptığı
şikayet başvurusu üzerine aracın başka bir şahsa satılmış olduğunun
öğrenildiği, dolayısıyla ticari faaliyeti olmaması nedeniyle hakkında
hayat standardı esasının uygulanamayacağı ileri sürülerek bozulması
istemleridir.
Davacının 1996 yılı gelir vergisi beyannamesini vermemiş olma-
sı, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 30.maddesinin 2.fıkrasının 1.ben-
dine göre re'sen takdir sebebi ise de; takdir komisyonlarınca matrah
takdiri yapılırken inceleme ve araştırma yapılarak takdirin somut da-
yanaklarının gösterilmesi de gerekmektedir.
Öte yandan Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 116.maddesinde be-
lirtilen hayat standardı esasına göre tarhiyat yapılabilmesi için mü-
kelleflerin ticari, zırai veya mesleki faaliyetleri sonucunda bir kar
elde etmeleri yada bu faaliyetleri nedeniyle zararlı bulunmaları ge-
rekmekte olup, hiçbir ticari, zirai ve mesleki faaliyette bulunmaması-
na karşın vergi dairesindeki mükellefiyet kaydı herhangi bir nedenle
silinmeyen mükellefler adına bu esasa göre tarhiyet yapılması mümkün
değildir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden, davacının 1994
yılında kaza yapan aracının tamirini müteakiben motorunun satılması
için bir şahsa ... tarihinde vekalet verdiği ancak birtakım şüpheler
nedeniyle bu şahsı aynı gün vekillikten azlettiği, fakat buna rağmen
aracını geri alamaması üzerine ... tarihinde ... Cumhuriyet Başsavcı-
lığına şikayet dilekçesi verdiği, savcılığın ... tarihli takipsizlik
kararında belirtildiği üzere sözkonusu aracın motorunun vekalet veri-
len kişi tarafından ... tarihinde noterde düzenlenen satış senediyle
satıldığı anlaşılmıştır. Bu durumda davacı tarafından, sözkonusu ara-
cın ... tarihinden itibaren iradesi dışında elinden çıktığı belgelerle
kanıtlandığından ve davalı idare tarafından davacının bu tarihten son-
ra aracı yeniden tasarrufu altına alarak nakliyecilik faaliyetine de-
vam ettiği yönünde herhangi bir tesbit yapılmadığından, davacının 1995
ve 1996 yıllarında nakliyecilikten dolayı ticari faaliyetinin bulunma-
dığının kabulü zorunludur. Bu nedenle dayanağı bulunmayan takdir ko-
misyonu kararına göre yapılan cezalı tarhiyatta yasal isabet görülme-
miştir.
Açıklanan nedenlerle davacı temyiz isteminin kabulü ile ...
Vergi Mahkemesinin ... gün ve ... sayılı kararının bozulmasına karar
verildi.
YÖ/ES
(DAN-DER; SAYI:102)
|