1-) TEMSİL YETKİSİ KALDIRILAN YÖNETİM KURULU ÜYESİNİN BU TARİHTEN SON-
RAKİ KURUM BORÇLARI İÇİN TAKİP EDİLEMEYECEĞİ;
2-) KURUM ADINA BAŞLANILAN CEBREN TAKİP SONUÇLANMADAN YÖNETİM KURULU
ÜYESİNİN DE AYNI YOLLA TAKİP EDİLEMEYECEĞİ HK.
1987 yılında kurulan bir anonim şirketin kuruluşu sırasında yönetim ku
rulu üyesi olan ve 25.7.1988 günlü kararla temsil yetkisinin kaldırıl-
dığı Ticaret Siciline de yazılan yükümlü adına, anonim şirketin 1989
ve 1990 yıllarına ilişkin kurumlar vergisinin (geçici) tahsili amacıy-
la düzenlenen ödeme emri duyurulmuş ve dava konusu yapılmıştır.
Davayı inceleyen Vergi Mahkemesi Kararıyla; yükümlü hakkında yapılan
işlemin Vergi Usul Kanununun 10.maddesine dayandırıldığı, dosyadaki
belgelerden ise şirketten tahsil için şirket adına düzenlenen ödeme
emirlerinin tebliğ edilmesi yoluna gidilmeden davacının takip edildiği
nin anlaşıldığı, bu yüzden ve koşulları gerçekleşmeden yönetim kurulu
üyesi sıfatıyla davacı adına düzenlenen ödeme emrinin yasaya uygun gö-
rülmediği sonucuna varmış ve ödeme emrini iptal etmiştir.
Vergi Dairesi Müdürlüğünün temyiz başvurusunu inceleyen Danıştay Üçün-
cü Dairesi ise istemi reddetmiş ancak, aynı Müdürlüğün karar düzeltme
istemi sonucunda verdiği Kararında; asıl borçlu şirket adına düzenle-
nen ödeme emirlerinin şirketin bilinen adreslerinde tebliğ edilemedi-
ği, şirketin menkul ve gayrımenkul mal varlığının bulunmadığının sap-
tandığı yolundaki idare iddialarının doğruluğu araştırılmadan ödeme em
rinin iptaline karar verilmesinde isabet görülmediği, bu iddiaların
doğruluğu saptandığı takdirde şirket adına ödeme emri tanzim ve tebli-
ğine gerek kalmayacağı sonucuna varılarak düzeltme istemi kabul edil-
miş ve Vergi Mahkemesi Kararı bozulmuştur.
Bozma kararı üzerine davayı yeniden inceleyen Vergi Mahkemesi yasal
temsilcinin sorumluluğunun, alacağın şirket varlığından tahsil olanağı
nın kalmamasına bağlı bulunduğu, bunun ilk koşulunun da şirketten ala-
cağın ödeme emriyle istenmesi olduğu, gerek dava dosyası, gerekse ida-
renin belirttiği 1991/275 esas sayılı dosyanın incelenmesinden, şirket
adına düzenlenen ödeme emrinin ilanen tebliği yoluna dahi başvurulma-
dan tebliğ aşamasındayken davacı adına dava konusu ödeme emrinin düzen
lendiği, şirket hakkındaki takip sonuçlanmadan yönetim kurulu üyesinin
takip edilemeyeceği, dosyaya sunulan Ticaret Sicil Müdürlüğü yazısıyla
25.7.1988 günlü kararla temsil yetkisi de kaldırılan davacının, anonim
şirketin 1989-1990 yılları Geçici Vergilerinin ödenmesinde kişisel so-
rumluluğunun söz konusu olamayacağı, gerekçesiyle ilk kararda direnmiş
tir.
Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi kararın özet bülümünde yazılı
İzmir 3.Vergi Mahkemesinin 24.2.1993 günlü ve 1993/128 sayılı Kararı
aynı gerekçe ve nedenlerle Kurulumuzca da uygun bulunmuş ve temyiz di-
lekçesinde ileri sürülen iddialar Kararın bozulmasını gerektirecek du-
rumda görülmemiştir.
Bu nedenlerle temyiz isteminin reddine karar verildi.
BŞ/ES
|