KURUMLAR VERGİSİ MÜKELLEFİ OLMADIĞI AÇIK OLAN DAVACI KOOPERATİFİN NET
AKTİF VERGİSİNDEN DE MUAF OLDUĞU, BEYANNAME VERMEK ZORUNDA OLMADIĞIN-
DAN SALINAN NET AKTİF VERGİSİ VE KESİLEN USULSÜZLÜK CEZASINDA YASAL İ-
SABET GÖRÜLMEDİĞİ HK.
Yükümlü kooperatifin net aktif vergisi, ekonomik denge vergisi ile
1993, 1994, 1995 yıllarına ait kurumlar vergisi beyannamelerini verme-
mesi nedeniyle kesilen birinci derece usulsüzlük cezaları ile salınan
net aktif vergisi ve bu vergiye bağlı olarak kesilen kaçakçılık ceza-
sına karşı açılan davayı; Kurumlar Vergisi Kanununun 7/16.maddesindeki
kayıt ve şartları taşıyan kooperatifin üst birliğe üye olup olmadığına
bakılmaksızın kurumlar vergisinden muaf olduğu, ancak, bu durum kurum-
lar vergisi mükellefiyet kaydını ortadan kaldırmayacağı için boş dahi
olsa beyanname verme yükümlülüğü olduğundan, kurumlar vergisi beyanna-
mesi verilmemesi nedeniyle kesilen 1.derece usulsüzlük cezalarında ve
tarh olunan 10 milyon lira asgari net aktif vergisinde yasaya aykırı-
lık görülmediği, olayın özelliği gereği net aktif vergisine uygulanan
kaçakçılık cezasının kusur cezasına çevrilmesi gerektiği gerekçesiyle
kısmen kabul ederek net aktif vergisi ve usulsüzlük cezalarını onayan,
kesilen kaçakçılık cezasını kusur cezasına çeviren Aydın Vergi Mahke-
mesinin 13.5.1997 gün ve 1997/181 sayılı kararının; 10.8.1993 tarihli
dilekçe ile idareye müracaat ederek 1990 yılından beri faaliyetlerinin
olmadığını ve faaliyetin durdurulduğunun bildirildiği, dava konusu
vergi ve cezaların yasal olmadığı ileri sürülerek bozulması istemidir.
3986 sayılı Kanunun 5 inci maddesi, net aktif vergisi yükümlü-
lüğü için "bilanço veya işletme hesabı esasına göre defter tutmak" ve
"gelir veya kurumlar vergisi mükellefi olmak" şeklinde belirtilen iki
koşul öngörmüştür.
Türk Ticaret Kanunu ve Kooperatifler Kanunu hükümleri nedeniyle
kooperatifler, bilanço esasına göre defter tutmak zorundadırlar. An-
cak, 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 7 nci maddesinin 16 ncı
bendinde yazılı muafiyet koşullarını taşıyan kooperatifler, kurumlar
vergisi yükümlüsü olmadıklarından, net aktif vergisi yükümlülüğü için
3986 sayılı Kanunun 5 inci maddesinde öngörülen ilk koşulu taşımakla
birlikte ikinci koşulu taşımamaktadırlar.
Kurumlar Vergisi Kanununun 7 nci maddesinin 16 ncı bendinde,
fiilen de bu şartlara uymak koşuluyla anasözleşmelerinde; sermaye üze-
rinden kazanç dağıtılmaması, idare meclisi başkan ve üyelerine kazanç
üzerinden pay verilmemesi, ihtiyat akçelerinin ortaklara dağıtılmaması
ve münhasıran ortaklarla iş görülmesine ilişkin hükümler bulunan koo-
peratifler, kurumlar vergisinden muaf tutulmuştur.
1163 sayılı Kooperatifler Kanununun "Muafiyetler" başlığını ta-
şıyan 93 üncü maddesinde ise kooperatifler, kooperatif birlikleri,
kooperatif merkez birlikleri ve Türkiye Milli Kooperatifler Birliği-
nin, kurumlar Vergisi Kanununun 7 nci maddesinin 16 ncı bendindeki e-
saslar uyarınca kurumlar vergisi muafiyetinden yararlanacakları kurala
bağlandıktan sonra dördüncü fıkrada, kooperatifler, bunların birlikle-
riyle merkez birliklerinin, faaliyete geçen üst kuruluşlara girmedik-
leri takdirde, maddede öngörülen bazı muafiyetlerden, bu arada Kurum-
lar Vergisi Kanununun 7 nci maddesinin 16 ncı bendinde yazılı muafi-
yetten yararlanamayacakları kabul edilmiştir. Kurumlar vergisi muafi-
yetinden yararlanılmasını, üst birliğe girme koşuluna bağlayan dördün-
cü fıkra, kooperatifçiliği güçlendirmek amacıyla geçici komisyonda
madde metnine eklenmiştir. 1163 sayılı Yasada kooperatiflerin, üst
birliğe üye olmaları zorunlu tutulmamıştır. Üst birliğe üyeliğin zo-
runlu bir koşul olmaması karşısında, 93 üncü maddenin dördüncü fıkra-
sının, kurumlar vergisi muafiyeti yönünden biçimsel bir koşul olduğu,
muafiyet için temel koşulun, 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 7
nci maddesinin 16 ncı bendinde yer alan şartlardan oluştuğu anlaşıl-
maktadır. Esasen, sadece ortakları ile iş gören, sermaye üzerinden ka-
zanç dağıtmayan, yönetim kurulu başkan ve üyelerine kazanç üzerinden
pay vermeyen, ihtiyat akçelerini ortaklarına dağıtmayan ve anasözleş-
mesinde bunlara ilişkin kural bulunan kooperatifler, ortaklarını en
kısa sürede ve en düşük maliyetle kuruluş amacına ulaştırmayı hedefle-
yerek faaliyet göstereceklerinden, vergilendirilebilir kurum kazancı
da elde edemeyeceklerdir. Bu durumda, Kurumlar Vergisi Kanununun 7 nci
maddesinin 16 ncı bendinde öngörülen koşulları ihlal etmeyen koopera-
tiflerin, salt faaliyete geçmiş üst kuruluşa üye olmadıkları neden
gösterilerek ve vergiye tabi kazanç elde ettikleri de saptanmaksızın
kurumlar vergisi mükellefi sayılmalarına olanak bulunmamaktadır.
Kurumlar vergisi mükellefi olmayan kooperatiflerin net aktif
vergisinin mükellefi olmaları da söz konusu değildir. Maliye Bakanlığı
da net aktif vergisine ilişkin (1) sayılı Genel Tebliğde, kurumlar
vergisi beyannamesi vermek zorunda bulunmayan kooperatiflerin net ak-
tif vergisi ödemeyeceklerini, (2) sayılı Genel Tebliğde ise ilgili ya-
salardaki muafiyet şartlarını taşımadıkları için kurumlar vergisi mü-
kellefi olan kooperatiflerin net aktif vergisine tabi olacaklarını du-
yurduğundan, kurumlar vergisi muafiyeti için öngörülen şartları taşı-
dığı anlaşılan davacı kooperatifin kurumlar vergisi ve net aktif ver-
gisinden muaf olması nedeniyle beyanname vermek zorunda olmadığı bu
nedenle salınan cezalı net aktif vergisinde ve kesilen usulsüzlük ce-
zalarında da hukuka uyarlık görülmediğinden aksi yolda verilen mahkeme
kararında yasal isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile ... Vergi Mah-
kemesinin 1997/181 sayılı kararının bozulmasına, karar verildi.
(MT/ES)
|