|
Dairesi
Yapılan işlemin ya mevcut bir tesisatın tamamen yenilenmesi, ya da olan tesisatın nitelik ve fonksiyonlarının değiştirilmesi suretiyle eskisinden çok farklı özelliklere sahip yeni bir tesisat meydana getirildiği ve eskiden var olmayan yeni bir tesisat yapıldığının anlaşılması nedeniyle yapılan işler
|
|
Karar No
2003/847
|
|
Esas No
2002/1876
|
|
Karar Tarihi
07-04-2003
|
|
|
Danıştay Dördüncü Daire
Yapılan işlemin ya mevcut bir tesisatın tamamen yenilenmesi, ya da olan tesisatın nitelik ve fonksiyonlarının değiştirilmesi suretiyle eskisinden çok farklı özelliklere sahip yeni bir tesisat meydana getirildiği ve eskiden var olmayan yeni bir tesisat yapıldığının anlaşılması nedeniyle yapılan işlerin normal tamir ve bakım harcamaları olmayıp gayrimenkulün ekonomik değerini artıran, ekonomik ömrünü uzatan, yükümlünün faaliyetinin ircası için yapılan harcamalar olduğu, dolayısıyla yapılan bu harcamaların doğrudan gider olarak yazılması mümkün olmayıp özel maliyet bedeli olarak dikkate alınması gerektiği, ancak ’HasılatKira’ sözleşmesine göre kira bedeli hasılatın % 85’i olarak kararlaştırıldığından bu dönemde yapılan harcamaların bu orana isabet eden kısmı kira olarak gider teşkil edeceğinden bulunan matrah farkının bu tutara isabet eden kısmın indirilmesi gerektiği. İstemin Özeti: Davacının 1995 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu, T.C. Emekli Sandığı Genel Müdürlüğünden ’HasılatKira’ sözleşmesiyle kiraladığı otel binasında ve müştemilatında yaptırdığı modernizasyon harcamalarının özel maliyet bedeli olarak aktifleştirilip itfa edilmesi gerekirken doğrudan gider yazmak suretiyle bir kısım hasılatının kayıt dışı bırakıldığının tespit edildiği ileri sürülerek düzenlenen inceleme raporuna göre adına ikmalen kurumlar vergisi salınıp fon payı hesaplanmış, ağır kusur cezası kesilmiştir. (...) Vergi Mahkemesi; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 272. maddesinin 1. fıkrasında, normal bakım, tamir ve temizleme giderleri dışında, gayrimenkulü genişletmek veya iktisadi kıymetini devamlı olarak artırmak maksadıyla yapılan giderlerin, gayrimenkulün maliyet bedeline ekleneceği belirtilmiş olup, maddenin 3. fıkrasında da gayrimenkul kira ile tutulmuş ise, kiracı tarafından yapılan birinci fıkradaki giderlerin bunların özel maliyet bedeli olarak ayrıca değerleneceği, kiracının faaliyetini icra için vücuda getirdiği tesisata ait giderlerin de bu hükümde olduğunun öngörüldüğü, maddenin son fıkrasında ise, gayrimenkuller için yapılan giderlerden maliyet bedeline eklenecek olan kısmı ayrı göstermek mecburiyetinde olduğunun ifade edildiği, dosya içeriğinden, matrah farkını oluşturan harcama kalemlerinin birbiriyle ilgili olduğu, bütünlük arzettiği, yapılan işlemin ya mevcut bir tesisatın tamamen yenilenmesi, ya da olan tesisatın nitelik ve fonksiyonlarının değiştirilmesi suretiyle eskisinden çok farklı özelliklere sahip yeni bir tesisat meydana getirildiği ve eskiden var olmayan yeni bir tesisat yapıldığının anlaşılması nedeniyle yapılan işlerin normal tamir ve bakım harcamaları olmayıp gayrimenkulün ekonomik değerini artıran, ekonomik ömrünü uzatan, yükümlünün faaliyetinin ircası için yapılan harcamalar olduğu, dolayısıyla yapılan bu harcamaların doğrudan gider olarak yazılması mümkün olmayıp özel maliyet bedeli olarak dikkate alınması gerektiği, ancak ’HasılatKira’ sözleşmesine göre kira bedeli hasılatın % 85’i olarak kararlaştırıldığından bu dönemde yapılan harcamaların bu orana isabet eden kısmı kira olarak gider teşkil edeceğinden bulunan matrah farkının bu tutara isabet eden kısmı indirildikten sonra kalan 43.618.553.767 TL’lik kısmının yasal olduğu, matrah farkına kusur cezası uygulanması gerektiği ancak, davacının mahsubu gereken vergileri gözönünde bulundurulduğunda ödenecek vergi çıkmadığından tarhiyatın kaldırılmasına karar vermiştir. Davalı İdare, düzenlenen inceleme raporuna dayanılarak yapılan tarhiyatın kanun ve usule uygun olduğunu, davacı, eksik incelemeye dayalı matrah farkının yasal olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir. Karar: Davacının temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü iddialar ile davalı idarenin cezanın ağır kusur olması gerektiği yolundaki iddiaları bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmamıştır. Uyuşmazlık, davacının 1995 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu T.C. Emekli Sandığı Genel Müdürlüğünden ’HasılatKira’ sözleşmesiyle kiraladığı otel binasında ve müştemilata yaptığı modernizasyon harcamalarının kayıtlara özel maliyet bedeli olarak mı yoksa doğrudan gider olarak mı kayıt edilmesi gerektiğine ilişkindir. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 272. maddesinin 1. fıkrasında, normal bakım, tamir ve temizleme giderleri dışında, gayrimenkulü genişletmek veya iktisadi kıymetini devamlı olarak artırmak maksadıyla yapılan giderlerin, gayrimenkulün maliyet bedeline ekleneceği belirtilmiş, maddenin 3. fıkrasında da gayrimenkul kira ile tutulmuş ise, kiracı tarafından yapılan birinci fıkradaki giderlerin bunların özel maliyet bedeli olarak ayrıca değerleneceği, kiracının faaliyetini icra için vücuda getirdiği tesisata ait giderlerin de bu hükümde olduğu açıklanmıştır. Aynı Kanun’un 327. maddesinde ise, gayrimenkullerin ve gemilerin iktisadi kıymetlerini artıran ve 272. maddede yazılı özel maliyet bedellerinin, kira süresine göre eşit yüzdelerle itfa edileceği hükmüne yer verilmiştir. Dosyanın incelenmesinden; uyuşmazlık konusu tarhiyata esas teşkil eden matrah farkını oluşturan harcama kalemlerinin, birbirleriyle ilgili olduğu ve bütünlük arzettiği, yapılan işlerin; mevcut bir tesisatın tamamen yenilenmesi, tesisatın nitelik ve fonksiyonlarının değiştirilmesi suretiyle eskisinden çok farklı özelliklere sahip niteliği ve kaletisi farklı yeni bir tesisat meydana getirilerek gayrimenkulün ekonomik ömrünü uzattığı, ekonomik değerini artırdığı anlaşıldığından bu harcamaları normal bir tamir ve bakım gideri olarak kabul edilemeyeceği özel maliyet bedeli olarak itfa edilmesi gerektiğinden söz edilerek doğrudan gider yazılmasında isabet görmeyen mahkeme kararı yerindedir. Ancak yukarıda anılan Kanun hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, özel maliyet bedeli olarak itfa edilmesi öngörülen harcamaların, kira süresine göre eşit yüzdelerle itfa edilmesi gerekeceğinden, kira bedelinin hasılatın % 84’ü olarak kararlaştırıldığından yola çıkılarak bu orana tekabül eden kısmının tamamının şirketin gideri olacağı belirtilerek bu tutarın matrahtan indirilmesinde isabet görülmemiştir. Zira kira bedeli kiralayana ilgili yılda elde edilen gayri safi hasılatın % 84’ü olarak ödenmiş olacağına ve inceleme sonucu fazladan gider yazdığı tespit edilen miktardan dolayı değişmeyeceğine göre sonuçta uyuşmazlık konusu meblağın kira bedeli olarak ödeneceğinden söz edilerek matrahtan indirilmesi mümkün değildir. Açıklanan nedenlerle, idarenin temyiz isteminin kısmen kabulüyle (...) Vergi Mahkemesi kararının, vergi aslı ve fon payına ilişkin kısmının bozulmasına oyçokluğuyla, tarafların diğer temyiz istemlerinin ise reddine oybirliğiyle karar verildi. AZLIK OYU: Tarafların temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, temyize konu kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından tarafların temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle karara karşıyız.
|
|