|
Dairesi
Para ve menkul kıymetlerden elde edilen faiz, repo geliri gibi gelirlerin işletmeler için hasılat niteliği taşıdığı da dikkate alındığında finansman gideri tutarının finansman gelirleriyle mukayese edilerek netleştirilmesi, 41?inci maddenin 8?inci bendiyle getirilen düzenlemeye uygun düşmemektedir.
|
|
Karar No
2003/5392
|
|
Esas No
2001/4741
|
|
Karar Tarihi
01-01-2000
|
|
|
T.C. DANIŞTAY
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Özet: Para ve menkul kıymetlerden elde edilen faiz, repo geliri gibi gelirlerin işletmeler için hasılat niteliği taşıdığı da dikkate alındığında finansman gideri tutarının finansman gelirleriyle mukayese edilerek netleştirilmesi, 41?inci maddenin 8?inci bendiyle getirilen düzenlemeye uygun düşmemektedir.
İstemin Özeti : 2000 takvim yılına ilişkin kurumlar vergisi beyannamesini, 55 seri nolu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde finansman giderleri ile finansman gelirlerinin netleştirilemeyeceği yönündeki düzenlemesi nedeniyle yasada netleştirmeyi öngören bir kural bulunmadığı bu yüzden netleştirme yapılması gerektiği ihtirazi kaydı ile veren ancak istemi kabul edilmeyerek tahakkuk ettirilen kurumlar vergisi ve fon payını; finansman gideri yanında finansman geliri de bulunan mükelleflerin, finansman giderlerinden finansman gelirleri düşülmeden gider kısıtlamasına tabi tutulmasının, gelir ve kurumlar vergisinde, mali güce göre vergilendirme ilkesinin sonucu olan, safi gelirin vergilendirilmesi kuralına aykırı olduğu, gider kısıtlaması uygulamasında gelir ve giderini birbiri ile mukayese ederek netleştirilmesine, Gelir Vergisi Kanunu?nun 41?inci maddesinin 8?inci bendinde öngörülen herhangi bir engel bulunmadığından davacı adına, 55 sayılı Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 8 inci bölümünde yer alan açıklamalar doğrultusunda yapılan tahakkukta hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle kaldıran ? İkinci Vergi Mahkemesinin 4.10.2001 gün ve E:2001/718, K:2001/1022 sayılı kararının; Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca verilen 12.3.1999 gün ve K:1999/153 sayılı kararla 55 sayılı Kurumlar Vergisi Genel Tebliği?nin 8?inci bölümünde hukuka aykırılık bulunmadığına karar verildiğinden tahakkukta da aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istenmiştir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir
Tetkik Hakimi ??nın Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar Vergi Mahkemesi kararının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Savcı ??nın Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp Vergi Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince işin gereği görüşülüp düşünüldü:
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 41?inci maddesine 4008 sayılı Kanunla eklenen 8?inci bentte, Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre dönem sonu stoklarını son giren ilk çıkar yöntemine göre değerleyen veya amortismana tabi iktisadi kıymetlerini yeniden değerlemeye tabi tutanların, işletmede kullandıkları yabancı kaynaklara ilişkin faiz, komisyon, vade farkı, kar payı, kur farkı ve benzeri adlar altında yaptıkları giderler ve maliyet unsurları toplamına maddede öngörülen indirim oranının uygulanması suretiyle bulunacak kısmının %25?inin gider olarak kabul edilmeyeceği, indirim oranının Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre o yıl için tespit edilmiş olan yeniden değerleme oranının, ilgili kuruluşlardan alınan bilgilere göre Maliye Bakanlığınca o yıl için hesaplanan ortalama ticari kredi faiz oranına bölünmesi suretiyle bulunacağı, bendin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığının yetkili olduğu, Kurumlar Vergisi Kanununu 15?inci maddesinin 13?üncü bendinde ise bankalar sigorta şirketleri ve finans kurumları dışında kalan kurumların da Gelir Vergisi Kanununun söz konusu bendindeki esaslar çerçevesinde hesapladıkları giderleri kurum kazancından indiremeyecekleri kurala bağlanmıştır.
Gelir Vergisi Kanununun 41?inci maddesinin 8?inci bendinin verdiği yetkiye dayanarak söz konusu kuralın uygulanması ile ilgili olarak düzenlenen 55 sayılı Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 8?inci bölümünde; finansman giderlerinin yanısıra finansman geliri de elde etmiş olan mükelleflerin gider kısıtlaması uygulamasında söz konusu gelir ve giderlerini birbiri ile mukayese etmek suretiyle netleştirmelerinin mümkün olmadığı, finansman giderleri toplamının gider kısıtlamasına konu edilmesi öngörülmüştür.
Gelir Vergisi Kanununun 41?inci maddesine 4008 sayılı Yasayla eklenen 8?inci bentte indirim oranının uygulanma amacının; nominal faiz tutarının enflasyon ve reel faize ilişkin kısmını belirlemek, ayrıştırmak olduğu, 4008 sayılı Yasanın gerekçesinden anlaşılmaktadır. Gider kısıtlaması uygulaması; işletme faaliyetlerinin yabancı kaynakla finanse edildiği durumlarda, bu finansman nedeniyle ödenen nominal faiz tutarının tümüyle ticari kazançtan indirilmesi halinde dönem sonu stoklarını son giren ilk çıkar yöntemine göre değerleyen veya amortismana tabi iktisadi kıymetlerini yeniden değerleyen mükellefler yönünden ticari kazancın ve vergi matrahının haksız yere aşındırıldığı görüşüyle getirilmiş ve faiz, vade farkı, kur farkı gibi giderler toplamına maddede öngörülen indirim oranının uygulanması suretiyle bulunan kısmının %25?inin gider yazılmaması yoluyla gerçek kazanç vergilendirilmek istenmiştir.
Para ve menkul kıymetlerden elde edilen faiz, repo geliri gibi gelirlerin işletmeler için hasılat niteliği taşıdığı da dikkate alındığında finansman gideri tutarının finansman gelirleriyle mukayese edilerek netleştirilmesi, 41?inci maddenin 8?inci bendiyle getirilen düzenlemeye uygun düşmediğinden vergi mahkemesince verilen tahakkukun kaldırılması yolundaki karar hukuka uygun görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle ? İkinci Vergi Mahkemesinin 4.10.2001 gün ve E:2001/718, K:2001/1022 sayılı kararının bozulmasına, 492 sayılı Harçlar Kanununun 13?üncü maddesinin (J) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine 24.12.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|
|