Dairesi
Bakanlar Kurulunca kanunla verilen yetkiye dayanılarak istisna kazançlara uygulanacak stopaj oranının belirlenmesine ilişkin düzenleme de yürürlükte olduğundan, olay Vergi Usul Kanunu’nun vergilendirme hatası ile ilgili 118. maddesi dışında kalmakta ve hukuki bir ihtilaf şeklinde ortaya çıkmak
Karar No
2003/46
Esas No
2001/1878
Karar Tarihi
15-01-2003
Danıştay Dördüncü Daire

Bakanlar Kurulunca kanunla verilen yetkiye dayanılarak istisna kazançlara uygulanacak stopaj oranının belirlenmesine ilişkin düzenleme de yürürlükte olduğundan, olay Vergi Usul Kanunu’nun vergilendirme hatası ile ilgili 118. maddesi dışında kalmakta ve hukuki bir ihtilaf şeklinde ortaya çıkmakta, hukuki ihtilafların ise düzeltme hükümlerine göre çözümü mümkün bulunmamaktadır. İstemin özeti: Davacı şirket tarafından 2000/5. aya ait muhtasar beyanname üzerinden tahakkuk eden gelir (stopaj) vergisi ve fon payının kaldırılması istemiyle Maliye Bakanlığı’na yapılan düzeltme şikayet başvurusuna cevap verilmemek suretiyle kurulan olumsuz işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır. (…) Vergi Mahkemesi’nin 08.01.2001 tarih ve E.2000/1798, K.2001/20 sayılı Kararıyla; davalı idare tarafından davacının düzeltme talebinin 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun vergi hataları kapsamında incelenmesine yasal olanak bulunmadığı ileri sürülmekte ise de, 193 sayılı Gelir Vergisi ve 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunlarında yatırım indirimi ile ilgili tevkifatı gerektiren bir hüküm bulunmadığı halde Anayasa ve Kanunlarla tanınmış bulunan yetki çerçevesinde oranları belirleme yetkisi bulunan Bakanlar Kurulu’nun 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 94/6bii bendinde, ’yatırım indirimi dahil’ ibaresinin eklenmesinin yasal olmadığı gerekçesiyle verilen düzeltme talebinin vergi hataları kapsamında değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varılarak işin esasına geçildiği, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesinin 4369 sayılı Kanunla değiştirilen 6. fıkrasının bii alt bendinde; dağıtılsın dağıtılmasın kurumlar vergisine tabi kurumların, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 8. maddesinin 1 numaralı bendi dışında kalan kurumlar vergisinden müstesna kazanç ve iratlarından gelir vergisi tevkifatı yapılacağının öngörüldüğü, yatırım indiriminin ise bir kazanç ve irat olamadığı gibi Gelir Vergisi Kanunu ve Kurumlar Vergisi Kanununun yürürlükte bulunan hükümleri dikkate alındığında yatırım indiriminden tevkifat yapılacağına dair açık bir düzenlemenin de bulunmadığı, sadece daha önceden yasa ile ihdas edilmiş bulunan vergilerin oranlarını belirme yetkisini haiz olan Bakanlar Kurulunun anılan hükme 99/13230 salılı Karar ile eklediği ’yatırım indirimi dahil’ ibaresinin de Danıştay Dördüncü Dairesince iptal edildiği gerekçesiyle tahakkuk ettirilen vergi ve fon payının kaldırılmasına karar vermiştir. Davalı İdare, tavkifatın kurumlar vergisinden istisna edilmiş kazanç ve iratlara ilişkin olduğunu, yatırım indiriminin de bir istisna niteliği taşıdığını ileri sürmekte, kararın bozulmasını istemektedir. Karar: 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 116. maddesinde, vergiye müteallik hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzenden haksız yere fazla veya eksik vergi istenmesi veya alınması vergi hatası olarak tanımlanmış, aynı Kanun’un 117. maddesinde matrah hataları, vergi miktarında hatalar ve verginin mükerrer olması ’hesap hataları’ olarak, 118. maddesinde ise, mükellefin şahsında hata, mükellefiyette hata, mevzuda hata ve vergilendirme ve muafiyet döneminde hatalar vergilendirme hataları olarak açıklanmıştır. Davacı şirket beyanı üzerine yapılan vergileme işleminin o tarihte yürürlükte bulunan 20.08.1999 tarihli ve 99/13230 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı hükümlerine göre yapıldığı, söz konusu kararnamenin ’yatırım indirimi dahil’ ibaresinin Danıştay Dördüncü Dairesince iptali üzerine 1999 yılı kurum kazancından indirim konusu yapılan yatırım indirimi tutarı üzerinden ödenen gelir (stopaj) vergisinin konusunda vergilendirmede hata bulunduğundan bahsedilerek Maliye Bakanlığı’na yapılan düzeltme şikayet başvurusuna cevap verilmemek suretiyle kurulan olumsuz işlemin iptali istenilmektedir. Davacının beyannamesini verdiği tarihte, yatırım indirimi tutarının gelir stopaj vergisine tabi olmadığına dair kanunda açık bir hüküm bulunmadığı gibi Bakanlar Kurulunca kanunla verilen yetkiye dayanılarak istisna kazançlara uygulanacak stopaj oranının belirlenmesine ilişkin düzenleme de yürürlükte olduğundan, olay Vergi Usul Kanunu’nun vergilendirme hatası ile ilgili 118. maddesi dışında kalmakta ve hukuki bir ihtilaf şeklinde ortaya çıkmakta, hukuki ihtilafların ise düzeltme hükümlerine göre çözümü mümkün bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle (…) Vergi Mahkemesinin kararının bozulmasına oyçokluğuyla karar verildi. AZINLIK OYU: 2575 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 11. maddesinin 1 no.lu bendinde, ilgililer tarafından idari dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılmasını üst makamdan üst makam yok ise işlemi yapmış olan makamdan idari dava açma süresi içinde istenebileceği, bu başvurmanın işlemeye başlanılmış olan idari dava açma süresini durduracağı belirtilmiş, 1994 yılında yapılan değişiklikle vergilendirme hatalarının düzeltilmesi ile ilgili başvurular da madde kapsamına alınmıştır. Dolayısıyla ihbarname tebliği ya da ihtirazi kayıt kabul edilmeyerek tesis edilen vergilendirme işleminin bir idari işlem niteliği taşıdığı, yasa koyucu tarafından kabul edilmiştir. Buna göre, ihbarnamenin tebliği ya da ihtirazi kayıtla verilen beyannamede bildirilen matrah üzerinden tahakkuk yapılması üzerine ilgililerin isterse idari dava açmadan önce, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 116 ve izleyen maddelerinde yazılı vergi hatalarının bulunduğundan bahisle, yine aynı Yasa’nın 120. maddesiyle açıkça vergi hatalarını düzeltmekle yetkili kılınan (İdari işlemi tesis eden) Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne başvurmaları halinde dava açma süresinin duracağının kabulü gerekir. Vergi Usul Kanunu’nun ’şikayet yolu ile müracaat’ başlıklı 124. maddesinde, dava açma süresi geçtikten sonra yaptıkları düzeltme talepleri reddolunanların Maliye Bakanlığı’na başvurabilecekleri açıklanmış olup, dava açma süresi içinde yapılan düzeltme talebi aşamasında Maliye Bakanlığı’nın üst makam durumunda bulunmadığı, bu hükümle süreyi geçirmiş mükelleflere açık bir vergilendirme hatası varsa bu hatanın bir kez daha düzeltilmesini isteyebilme hakkı tanınmıştır. Yani bu hükmün, aslında açık vergilendirme hatalarını düzeltme yetkisinin yalnızca Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne ait olma durumunu ortadan kaldırdığı şeklinde yorumlanamaz. Olayda, davayı süresinde açılmış kabul ederek, 1999 yılı için gelir (stopaj) vergisi tahakkuk ettirilmesine ilişkin işlemi iptal eden Vergi Mahkemesi kararının 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesinde yatırım indirimi miktarı üzerinden gelir vergisi stopaj yapılacağına ilişkin bir hüküm bulunmamasının, açık vergilendirme hatası kapsamında irdelenerek verilmiş bir karar olduğu sonucuna varıldığından temyiz isteminin reddi gerekeceği oyu ile karara karşıyım.
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı