|
Dairesi
İndirimli orana tabi temel gıda maddesi teslimleri dolayısıyla yüklenilen ancak, indirimli vergi oranı uygulaması nedeniyle indirim yoluyla giderilemeyen katma değer vergilerinin, 3065 sayılı Kanun’un 29. maddesinin 2. fıkrası uyarınca iade konusu yapılabilmesi için öncelikle, katma değer verg
|
|
Karar No
2003/4257
|
|
Esas No
2000/7733
|
|
Karar Tarihi
13-10-2003
|
|
|
Danıştay Yedinci Daire
İndirimli orana tabi temel gıda maddesi teslimleri dolayısıyla yüklenilen ancak, indirimli vergi oranı uygulaması nedeniyle indirim yoluyla giderilemeyen katma değer vergilerinin, 3065 sayılı Kanun’un 29. maddesinin 2. fıkrası uyarınca iade konusu yapılabilmesi için öncelikle, katma değer vergisi yüklenilen emtianın, vergi nispeti indirilen mamulün imalatında kullanılması gerektiği; ilgili dönemde imal edilen ekmekle ilgilendirilemeyen giderler ile dönem içerisinde imal edilen mamulün bünyesinde kullanılmayan, stoklarda yer alan girdiler dolayısıyla yüklenilen vergilerin iade konusu yapılması mümkün değildir. İstemin Özeti: Fırın işletmeciliği yapan davacının, indirimli orana tabi temel gıda maddesi teslimleri dolayısıyla yüklendiği, ancak, indirim yoluyla gideremediği katma değer vergilerinin iadesi sırasında hatalı hesap sonucu haksız yere katma değer vergisi iadesi aldığından bahisle, inceleme raporuna dayanılarak, 1997/Aralık dönemi için, re’sen salınan katma değer vergisi ile kesilen ağır kusur cezasına ve usulsüzlük cezasına ilişkin işlemleri; 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinin 2. fıkrasına göre, temel gıda maddeleri imali için yapılan giderler dolayısıyla yüklenilen, ancak, temel gıda teslimlerindeki vergi nispetinin, 28. madde uyarınca, Bakanlar Kurulu tarafından indirilmesi nedeniyle indirim yoluyla giderilmeyen, stoklarda yer alan girdilere ait vergiler de dahil olmak üzere tamamının iadesinin gerektiği; olayda ise, ilgili dönemde alınan ilk madde ve malzemelere ilişkin olarak yüklenilen vergilerden aynı dönemde imal edilen temel gıda maddesinin bünyesinde kullanılmayan stoklarda yer alan mallara ait verginin, haksız yere iade edildiğinden bahisle geri istenmesi yolunda tesis edilen tarh ve ceza kesme işlemi ile usulsüzlük cezasına ilişkin işlemlerde yasal isabet görülmediği gerekçesiyle iptal eden (…) Vergi Mahkemesinin kararının; ilgili dönemde iade hakkı doğuran temel gıda maddesi tesliminin bünyesine girmeyen stoklarda yer alan maddeler dolayısıyla yüklenilen verginin indirim konusu yapılabileceği; iade edilemeyeceği ileri sürülerek bozulması istenilmektedir. Karar: Dosyanın incelenmesinden; ekmek imali ve satışı ile uğraşılan davacının, ilgili dönemde ekmek imali sırasında yaptığı giderler dolayısıyla yüklenilen; ancak, temel gıda maddesi teslimlerindeki indirimli vergi uygulaması nedeniyle indirim yoluyla giderilemediği için iade hakkı tanınan vergilerle, aynı dönemde stokta yer alan imale edilen ekmekle ilgilendirilemeyen girdiler dolayısıyla yüklenilen ve sadece indirim konusu yapılabilecek nitelikte olan vergilerini ayrı ayrı hesaplamaması sonucunda, imal edilen ekmekle ilgisi bulunmayan giderler ile stoklarda yer aldığından dönem içerisinde kullanılmayan girdiler dolayısıyla yüklenilen vergilerin haksız yere iadesine sebep olduğundan bahisle, davacının beyanları ile (…) Ticaret ve Sanayi Odasınca gönderilen verilerden hareketle, vergilendirme dönemleri itibarıyla iade edilebilecek vergilerin hesaplanması suretiyle haksız yere iade edilen verginin geri alınması için tesis edilen dava konusu tarh ve ceza kesme işlemi ile beyannamelerin hatalı olduğundan bahisle kesilen usulsüzlük cezasına ilişkin işlemlerin ise Mahkemece, istemin özeti bölümünde yazılı gerekçeyle iptal edildiği anlaşılmıştır. 27.02.2003 tarih 25033 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4811 sayılı Vergi Barışı Kanunu’nun, ’Kesinleşmemiş veya dava safhasında bulunan kamu alacakları’ başlıklı 3. maddesin 3. fıkrası uyarınca, vergi aslına bağlı olmaksızın kesilen cezaların herhangi bir şart aranılmaksızın tahsilinden vazgeçileceği hükme bağlandığından usulsüzlük cezası yönünden temyiz isteminin konusu kalmamıştır. Mahkeme kararının, vergi aslı ile buna bağlı cezanın iptaline ilişkin hüküm fıkrasına yönelik temyiz istemine gelince: 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 28. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak Bakanlar Kurulu kararı ile ekmek teslimlerinde katma değer vergisi oranı % 1’e indirilmiş olup, 3065 sayılı Yasa’nın 29. maddesinin 2. fıkrasında da, bir vergilendirme döneminde indirilecek katma değer vergisi toplamı, mükellefin vergiye tabi işlemleri dolayısıyla hesaplanan katma değer vergisi toplamından fazla olduğu takdirde, aradaki farkın sonraki dönemlere devrolunacağı ve iade edilmeyeceği; şu kadar ki, 28. madde uyarınca Bakanlar Kurulu tarafından vergi nispeti indirilen sadece temel gıda maddeleri ile ilgili olup indirilmeyen verginin iade olunacağı ve bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esasların tespitine Maliye Bakanlığı’nın yetkili olduğu belirtilmiştir. Maliye Bakanlığınca, anılan fıkrada verilen yetkiye dayanılarak konuyla ilgili olarak yayımlanan 39 seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği’nin (D) Bölümü’nün son paragrafında da, mükelleflerin hesaplanan toplam katma değer vergisinden , toplam indirilebilir vergisinin düşüleceği, indirilmeyen kısım kalmazsa iade yapılmayacağı, indirilmeyen bir kısım kalır ve miktar, bildirimde beyan edilen iade hakkı doğuran işlemin bünyesine giren vergiden büyük olursa, bünyeye giren verginin tamamının iade edileceği, hesaplanan vergiden yapılan indirimin, stoktaki malların vergisine ait olduğu gibi gerekçelerin, iadenin yapılmasına engel olmadığı açıklanmıştır. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemede, indirilemeyen katma değer vergisinin iade hakkı doğurabilmesi için, bu verginin, Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 28. maddesi uyarınca Bakanlar Kurulu tarafından vergi nispeti indirilen teslim ve hizmetlerle ilgili olması, ilk koşul olarak aranmıştır. Ortada, bu anlamda teslim ve hizmetten söz edilebilmesi için de, öncelikle katma değer vergisi yüklenilen emtianın vergi nispeti indirilen mamulün imalatında kullanılması gerekmektedir. Fırıncılık faaliyetinde, un ve yardımcı maddelerin imalatında kullanılması gerekmektedir. Fırıncılık faaliyetinde, un ve diğer yardımcı maddelerin imalata sevk edilmesi sonucu ekmek imal edilmedikçe, açıklanan anlamda bir teslimin gerçekleşmesi olanaksızdır. Bu bakımdan; stokta bulunan ve imalata girip girmeyeceği henüz bilinemeyen hem madde dolayısıyla yüklenilen katma değer vergisinin, anılan hüküm uyarınca iade hakkı vermesine hukuken imkan yoktur. Nitekim; Kanun’un vermiş olduğu yetkiye dayanılarak, Maliye Bakanlığınca yayımlanan Genel Tebliği’nin yukarıda verilen paragrafında da, aynı yolda düzenleme yapılmıştır. Her ne kadar, söz konusu paragrafın son cümlesinde, ’hesaplanan vergiden yapılan indirimin, stoktaki malların vergisine ait olduğu gibi gerekçeler, iadenin yapılmasına engel olmaz’ şeklinde hüküm yer almışsa da; önceki açıklamalar bağlamında ele alınması gereken idari düzenlemedeki bu hüküm imal edilen, yani mamulün stokta bulunması halinde uygulanma kabiliyetini haiz bulunduğundan, hammadde stoğu dolayısıyla davacıya iade hakkı sağlayacak nitelikte değildir. Olayda, ilgili dönemde imal edilen ekmekle ilgilendirilmeyen giderler ile dönem içerisinde imal edilen ekmeğin bünyesinde kullanılmayan stoklarda yer alan girdiler dolayısıyla yüklenilen vergilerin, inceleme elemanınca davacı ile birlikte tespit edilen miktarının, iade konusu yapılması, yukarıda anılan Yasa ve Tebliğ hükümlerine göre mümkün olmadığından; haksız yere iade edilen söz konusu miktar üzerinden tesis edilen tarh ve ceza kesme işleminde hukuka aykırılık görülmemiştir. Bu bakımdan; Mahkemece, hukuki durumun yanlış nitelendirilmesi sonucu, davacının yüklendiği vergilerin tamamının iadesi gerektiği gerekçesiyle işlemin iptali yolunda verilen mahkeme kararında isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, mahkeme kararının usulsüzlük cezasının iptaline ilişkin hüküm fıkrasına yönelik temyiz istemi hakkında konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına; katma değer vergisi ile kesilen ağır kusur cezasına ilişkin hüküm fıkrasına yönelik temyiz isteminin kabulünü ve mahkeme kararının bu hüküm fıkrasının bozulmasına; usulsüzlük cezası yönünden oybirliği ile katma değer vergisi ile ağır kusur cezası yönünden oyçokluğu ile karar verildi . AYRIŞIK OY: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, mahkeme kararının vergi aslı ve buna bağlı cezasının iptaline ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından bu hüküm fıkrasının onanması gerektiği oyu ile aksi yoldaki karara katılmıyorum.
|
|