Danıştay Dördüncü Daire
Gayrimenkul, alım satım ve inşaat işlerinin ticari kazanç sayılarak vergilendirilebilmesi için, bu muamelelerin öteden beri yapılıyor olması, yani devamlılık arz etmesi gerekir. İnşaat işinde devamlılığın birden fazla daire satılması değil, birden fazla inşaat yapılması olarak anlaşılması gerektiğinden, birden fazla daire ve dükkan satışından elde edilen kazancın ticari kazanç olarak değerlendirilerek tarhiyat yapılması yerinde değildir. İstemin Özeti: 2000 yılı işlemleri incelenen davacı adına özel inşaat işi ile ilgili kayıt dışı hasılatı olduğu ileri sürülerek re'sen gelir vergisi salınmış, fon payı hesaplanmış, vergi ziyaı ve özel usulsüzlük cezaları kesilmiştir. (...) Vergi Mahkemesi; 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 37/4. maddesinde, gayrimenkullerin alım, satım ve inşa işleriyle devamlı olarak uğraşanların bu işlerden elde ettiği kazançların ticari kazanç, Geçici 56. maddenin G bölümününde ise, arızi olarak ticari muamelelerin icrasından veya bu nitelikteki muamelelere tavassuttan elde edilen kazançların arızi kazanç olduğunun belirtildiği olayda, davacı tarafından yapılan inşaat işi ile daire ve dükkan satışları 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 37/4. maddesine göre ticari faaliyet elde edilen kazançta ticari kazanç sayılarak vergilendirilmiş ise de, anılan kanun maddeleri uyarınca gayrimenkullerin alım, satım ve inşaat işlerinin ticari faaliyet sayılıp ticari kazanç hükümlerine göre vergilendirilebilmesi için bu muamelelerin öteden beri yapılıyor olması yani devamlılık arz etmesi gerektiği, idarece, daire ve dükkan satışının birden çok olması nedeniyle olayda devamlılık olduğu iddia edilmekte ise de, arızi kazancın tanımlandığı Geçici 56. maddenin G bölümündeki 'arızi olarak ticari muamelelerin icrasından' şeklinde çoğul düzenleme yapılması, devamlılığın bir inşaatta birden fazla daire satışı olarak değil, birden fazla inşaat yapılması olarak anlaşılması gerektiği, davacı tarafından sözkonusu inşaattan başka yapılmış veya yapılmakta olan bir inşaatın bulunduğu hususunda bir tespitte de bulunulmadığından, davacı adına daire ve dükkan satışlarından elde edilen kazancın ticari kazanç olduğu ileri sürülerek yapılan tarhiyatta isabet görülmediği gerekçesiyle vergi ve cezaların kaldırılmasına karar vermiştir. Davalı idare, yapılan tarhiyatın usul ve yasaya uygun olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir. Karar: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir. Bu nedenle, temyiz isteminin reddine oybirliğiyle karar verildi.