Dairesi
Faiz karşılığı ödünç para verdiği inceleme raporuyla saptanan davacı adına yapılan gelir vergisi tarhiyatında yasaya aykırılık yoktur.
Karar No
2003/4
Esas No
2002/219
Karar Tarihi
31-01-2003

Danıştay Vergi Daireleri Genel Kurulu

Faiz karşılığı ödünç para verdiği inceleme raporuyla saptanan davacı adına yapılan gelir vergisi tarhiyatında yasaya aykırılık yoktur. İstemin Özeti: İkrazatçılık faaliyetinden elde ettiği geliri beyan etmediğinden bahisle 1995 yılı için davacı adına ağır kusur cezalı gelir vergisi salınmış, aslı aranmayan geçici vergi için ağır kusur cezası kesilmiştir. (...) Vergi Mahkemesi; geçici vergi için kesilen ağır kusur cezasını kusura çevirmiş, cezalı gelir vergisi yönünden davayı reddetmiştir. Yükümlünün temyiz istemini inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesi; borç para aldığını belirten şahısların ifadeleri dışında faiz alınıp verildiğine ilişkin somut bir tespit bulunmadığı, belirli bir miktar paranın borç olarak veya başka bir nedenle verilmiş olmasının faiz tahsil edildiğinin kanıtı olamayacağı, hukuken geçerli tespitler olmaksızın sadece ifadelere dayanılarak yapılan tarhiyatta yasal isabet bulunmadığı gerekçesiyle kararı bozulmuştur. (...) Vergi Mahkemesi kararıyla; borç para alanlardan (...)'un ifadesinde, davacıdan 1995 yılının Haziran ayında 400.000.000, Temmuz ayında 100.000.000 lira borç para aldığını, karşılığında düzenlenen Aralık 1995 vadeli 1 milyar lira tutarındaki senedini 1.5 milyar lira ödeyerek geri aldığını beyan ettiği, davacıdan borç para alan (...) Meşrubat Sanayi ve Ticaret Kollektif Şirketinin ortaklarının verdiği ifadelerde; (...)'e olan borçlarının icra müdürlüğü dosyasındaki gibi 1.784.570.0020 lira değil, 1995 yılında borç alınan 700.000.000 liradan ibaret olduğu, borçlarını ödemeyince 1996 yılında senedi yenilediklerini, bu ifadeler esas alınarak tarhiyat yapıldığının anlaşıldığı, davacının borç alacak ilişkisinin oto alım satımından kaynaklandığını ileri sürdüğü, ancak itirazsız imzaladığı vergi inceleme raporunun eki tutanaktaki ifadesinde, birden fazla kişiye borç para verdiğini, bu kişilerle arasında bir husumet olmadığını belirttiği, önemli tutardaki paranın karşılıksız verilmesinin iktisadi icaplara aykırı olduğu, bir vergilendirme dönemi içinde ikmalen veya resen vergi tarhı halinde bu vergi tutarı üzerinden takip eden vergi dönemi için geçici vergi hesaplanması mümkün olmadığından vergi ziyaına neden olunduğundan söz edilerek ceza kesilemeyeceği, gerekçesiyle bozma kararına kısmen uyarak aslı aranmayan geçici vergiye uygulanan cezayı kaldırmış, cezalı gelir vergisi yönünden davanın reddi yolundaki kararında direnmiştir. Israr kararı yükümlü tarafından temyiz edilmiş ve verilen ödünç para karşılığında faiz alınmadığı, tarhiyatın varsayıma dayalı olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenmiştir. Karar: İkrazatçılık faaliyetinden elde ettiği geliri bayan etmediğinden bahisle 1995 yılı için yükümlü adına salınan ağır kusur cezalı gelir vergisine karşı açılan davanın reddi yolundaki vergi mahkemesi kararının ısrar hükmü yükümlü tarafından temyiz edilmiştir. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 1. maddesinde; gerçek kişilerin bir takvim yılında elde ettiği kazanç ve iratların safi tutarı gelir vergisine tabi tutulmuş, 2. maddesinde de ticari kazanç, gelire giren kazanç ve iratlar arasında sayılmıştır. Danıştay'ın yerleşik içtihatları ile yakın akrabalık bağı veya iş ilişkisi bulunmayan kişiler arasında önemli miktarlardaki paraların günün ekonomik koşullarında karşılıksız olarak alınıp verilemeyeceği kabul edilmiş, bir yılda birden çok kişiye veya aynı kişiye birden çok yılda borç para verilmesi ikrazatçılık olarak kabul edilmiş, borç para verme işlemlerinde faizin peşin alındığı, alacağın senet veya ipotek tesisi suretiyle güvenceye bağlanmasının da faiz alındığına delil teşkil edeceği belirtilmiştir. İktizatçılık faaliyetinden elde edilen ve ticari kazanç olan faizin gelir vergisine tabi olması yukarıda açıklanan hükümler gereğidir. Dosyada bir örneği bulunan ve tarhiyatın dayanağı olan vergi inceleme raporu ve eklerini oluşturan icra dairesi kayıtları ve borçluların ifadelerinden yükümlünün 1995 yılında iki ayrı şahsa senet karşılığı borç para verdiği, sözü edilen belgelerin faiz miktarını içererek şekilde düzenlendiği anlaşılmaktadır. Aralarında yakın akrabalık bağı veya iş ilişkisi bulunmayanlara karşılıksız borç para verilmesi düşünülemeyeceğinden davanın reddi yolundaki kararda hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Bu nedenle temyiz isteminin reddine, oyçokluğu ile karar verildi (*). (*) KARŞI OY: Temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının Danıştay Dördüncü Dairesinin bozma kararındaki esaslar doğrultusunda bozulması gerektiği görüşüyle karar katılmıyoruz.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı