T.C.
DANIŞTAY
VERGİ DAVA DAİRELERİ GENEL KURULU
o SAHTE FATURA (Şirket Temsilcisinin İşlerin Fiilen Başkası Tarafından Yürütüldüğü Faturaların Para Karşılığı Satılmış Olabileceği İfadesi - KDV. İndirimine Konu Edilemeyeceği)
o KDV İNDİRİMİ (Şirket Temsilcisinin İşlerin Fiilen Başkası Tarafından Yürütüldüğü Faturaların Para Karşılığı Satılmış Olabileceği İfadesi - Konu Edilemeyeceği)
o FATURA (Şirket Temsilcisinin İşlerin Fiilen Başkası Tarafından Yürütüldüğü Faturaların Para Karşılığı Satılmış Olabileceği İfadesi - KDV. İndirimine Konu Edilemeyeceği)
Özet : Davacının indirim konusu yaptığı vergiye ait faturaları düzenleyen ... (...) hakkında yapılan karşıt incelemede; adı geçenin, şirketin resmi işlemlerinin kendi adına yapılmasına karşın, işlerin fiilen ... tarafından yürütüldüğünü, incelenmek üzere istenilen defter ve belgelerin de kendisinde olmadığını, adı geçen şahısta olabileceğini, işletmede bir miktar tiner satışı dışında başka bir emtia satışının bulunmadığını, faturaların para karşılığı satılmış olabileceğini ifade ettiği görülmüştür.
Gerçek bir emtia alımına dayanmaksızın düzenlenen faturada gösterilen katma değer vergisi indirime konu edilemeyeceğinden, yapılan tarhiyatın kaldırılması yolundaki karar hukuka aykırıdır.
İstemin Özeti : Yükümlünün içeriği itibarıyla yanıltıcı belge kullanarak haksız katma değer vergisi indiriminde bulunduğundan bahisle adına 1996 yılının 1...6 dönemleri için kaçakçılık cezalı katma değer vergisi salınmıştır.
Tekirdağ Vergi Mahkemesi 20.5.1999 günlü ve E: 1998/145, K: 1999/117 sayılı kararıyla tarhiyatı kaldırmıştır.
Temyiz istemini inceleyen Danıştay Yedinci Dairesi 31.1.2002 günlü ve E: 2000/5916, K: 2002/361 sayılı kararıyla; davacı Şirket adına fatura düzenleyen ... nezdinde karşıt inceleme yapıldığı, inceleme neticesi davacı tarafından indirime konu edilen faturaların içeriği itibarıyla yanıltıcı belge olup, herhangi bir mal alımına dayanmadığı, bir başka deyişle faturalarda yer alan katma değer vergisinin hazineye intikal etmediği sonucuna varıldığı, bu bakımdan, anılan faturalarda yazılı katma değer vergilerinin indiriminin kabul edilmemesi suretiyle cezalı tarhiyat yapılması yerinde olduğundan, tarhiyatın kaldırılması yolundaki mahkeme kararında isabet görülmediği gerekçesiyle kararı bozmuştur.
Bozma kararına uymayan Tekirdağ Vergi Mahkemesi 21.8.2002 günlü ve E: 2002/326, K: 2002/311 sayılı kararıyla; deri alım-satımı işi ile uğraşan davacının 1996 yılı defter ve belgelerinin, ...'dan (...) emtia alışları nedeniyle incelenmesi sonucunda düzenlenen inceleme raporu ile, adı geçen kişinin defter ve belgelerini ibraz etmemesi ve bu kişinin ifadelerine dayanılarak, davacının 1996 takvim yılı içerisinde toplam 1.041.644.000 lira tutarındaki faturalı alışlarının gerçek olmadığı, faturalarda yer alan katma değer vergilerinin gerçekte yüklenilmediğinden bahisle cezalı tarhiyat yapıldığının anlaşıldığı, ... hakkında düzenlenen 21.2.1997 gün ve 1997/9-6-59 sayılı vergi inceleme raporu eki tutanağın incelenmesinden, ... Deri adını taşıyan işletmenin tüm resmi muamelelerinin ... adına yapıldığı, fakat işlerin ... tarafından yürütüldüğü sonucuna varıldığı, olayda, işletmenin faaliyetleri konusunda ...'ın çelişkili ifadelerde bulunması, ...'ün kendisi adına mükellefiyet tesis ettirdiğini ve işletmeye ait defter ve belgelerin ...'de olabileceğini belirtmesi karşısında, bu hususların doğru olup olmadığı, ...'ün deri alım-satımı faaliyeti sonucunda elde ettiği kazancı düşük göstermek amacıyla mı, yoksa sahte fatura ticareti yapmak amacıyla mı başkası adına mükellefiyet tesis ettirdiği, dava konusu fatura muhteviyatı emtianın davacıya satışının gerçekleşip gerçekleşmediği, incelemeye ibraz edilecek defter ve belgelerin mevcut olup olmadığının belirlenmesi açısından ... nezdinde herhangi bir araştırma yapılmadığı, ifadesine başvurulmadığı, diğer taraftan, davacının beyan ettiği hasılat tutarına inceleme elemanınca herhangi bir eleştiri getirilmediğine göre, söz konusu faturalar muhteviyatı emtia alışlarının kabul edilmemesi halinde, aynı hasılata ulaşılıp ulaşılamayacağı yönünde herhangi bir irdelemede bulunulmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde, olayın gerçek mahiyetinin ve resen tarh nedeninin varlığının açık, kesin ve kuşkuya yer bırakmayacak ölçüde ortaya konulmadığı sonuç ve kanaatine varıldığından yapılan dava konusu tarhiyatta ve kesilen cezalarda hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle kararında direnmiştir.
Direnme kararı vergi idaresince temyiz edilmiş ve inceleme raporuna dayalı tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenmiştir.
Savunmanın Özeti: İstemin reddi gerektiği yolundadır.
Danıştay Tetkik Hakimi Ali Alpan'ın Düşüncesi: 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3 üncü maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu belirtilmiş, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 29 uncu maddesinde de indirimle ilgili düzenlemelere yer verilmiştir.
Bir faturada yazılı katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için fatura içeriğinin gerçeği yansıtması zorunludur. Yükümlünün emtia almış göründüğü şahsın düzenlemiş oldukları faturaların gerçek bir alım satımı içermediği yapılan karşıt incelemelerle saptanmıştır.
Bu nedenle, temyiz isteminin kabulü ile tarhiyatın kaldırılması yolundaki ısrar kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Nurten Karaçay'ın Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp Vergi Mahkemesince verilen ısrar kararının dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddi ile Vergi Mahkemesi ısrar kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Yükümlünün içeriği itibarıyla yanıltıcı belge kullanarak haksız katma değer vergisi indiriminde bulunduğundan bahisle adına 1996 yılının 1...6 dönemleri için salınan kaçakçılık cezalı katma değer vergisini kaldıran vergi mahkemesi ısrar kararı temyiz edilmiştir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 29 uncu maddesinde mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak, düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri belirtilmiş, 34 üncü maddesinin 1 inci bendinde ise yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmek ve bu vesikalar kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirilebileceği kurala bağlanmıştır. Öngörülen bu koşullarla, vergilendirmede belge düzeninin yerleştirilmesi amaçlanmıştır.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3 üncü maddesinin (B) bendinde vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu kuralına yer verilmiştir.
Yükümlülerin 3065 sayılı Yasanın 29 uncu maddesinde öngörülen indirimi yapabilmeleri için, vergisi indirim konusu yapılabilecek işlemlerle ilgili fatura ve benzeri vesikaların gerçeği yansıtması ve kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla düzenlenen fatura ve benzeri belgeler üzerinde gösterilen katma değer vergisinin gerçekten ödenmiş olması gerekmektedir.
Davacının indirim konusu yaptığı vergiye ait faturaları düzenleyen ... (...) hakkında yapılan karşıt incelemede; adı geçenin, şirketin resmi işlemlerinin kendi adına yapılmasına karşın, işlerin fiilen ... tarafından yürütüldüğünü, incelenmek üzere istenilen defter ve belgelerin de kendisinde olmadığını, adı geçen şahısta olabileceğini, işletmede bir miktar tiner satışı dışında başka bir emtia satışının bulunmadığını, faturaların para karşılığı satılmış olabileceğini ifade ettiği görülmüştür.
Bu tespitlere göre, davacı adına düzenlenen faturaların gerçek bir emtia hareketine dayanmadığı ve faturalarda yer alan katma değer vergisinin Hazineye intikal etmediği sonucuna varıldığından, bu faturalarda yer alan katma değer vergilerinin indirimlerinin kabul edilememesi suretiyle yapılan cezalı tarhiyatın kaldırılması yolundaki ısrar kararı hukuka uygun görülmemiştir.
SONUÇ : Bu nedenlerle temyiz isteminin kabulüne Tekirdağ Vergi Mahkemesinin 21.8.2002 günlü ve E: 2002/326, K: 2002/311 sayılı ısrar kararının bozulmasına, yeniden verilecek kararda karşılanacağından yargılama giderleri hakkında hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına 13.6.2003 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar ısrar kararının bozulmasını sağlayacak durumda görülmediğinden temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle karara katılmıyoruz.