Dairesi
İlgili dönem vergi beyannamelerine veren davacının, faaliyetinin olmadığı yolundaki iddiasının düzeltme şikayet yoluyla incelenmesine olanak yoktur.
Karar No
2003/314
Esas No
2002/483
Karar Tarihi
13-06-2003
Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu 

İlgili dönem vergi beyannamelerine veren davacının, faaliyetinin olmadığı yolundaki iddiasının düzeltme şikayet yoluyla incelenmesine olanak yoktur. İstemin Özeti: 1/3 hissesine sahip olduğu kamyon ile nakliyecilik faaliyetinde bulunan ve kamyonu haricen satıldığı halde noter satış işlemlerinin yapılmaması nedeniyle 1993 yılının Aralık ayına kadar bu faaliyetine ilişkin beyannamelerini hayali olarak verdiğini belirten davacının, gerçekte herhangi bir faaliyetinin olmaması nedeniyle 1991 yılının Ocak ayından itibaren mükellefiyet kaydının silinmesi ve bu tarihten sonra adına tahakkuk etmiş olan vergi, gecikme zammı ve faizi ile kesilen cezaların kaldırılması istemiyle düzeltme ve şikayet yoluyla yapmış olduğu başvurusunun reddine ilişkin işlemin iptali istenmiştir. (…) Vergi Mahkemesi; davacı tarafından, nakliyecilik faaliyetinde kullanılan kamyonun 1991 yılının Ocak ayında haricen (…) isimli şahsa satıldığı ve bu durumun adı geçen şahsın yargılandığı ceza davasına ilişkin (…) Asliye Ceza Mahkemesi’nin K.1993/234 sayılı kararının incelenmesinden anlaşılacağı iddia edildiğinden, Mahkemelerince getirilen söz konusu dava dosyasının incelenmesinden, (…)’nin 18.02.1991 tarihinde hırsızlık yaparken anılan kamyonu kullandığı, gerek bu şahsın, gerekse aracın 2/3 oranında maliki olan (…)’ın ifadelerinden, kamyonunun (…)’ye satıldığı, davacının Asliye Ceza Mahkemesine verdiği dilekçeyle aracın kendisine teslimini istediği ancak, mülkiyetin tartışmalı olması nedeniyle bu istemin reddedildiği, yargı kararı gereği, kamyon (…)’a iade edilmiş ise de, bu kararın temyiz incelemesi sonucu bozulduğu ve yargılamanın halen devam ettiği anlaşıldığından, söz konusu kamyonun davacı tarafından ticari faaliyette kullanılmadığı ve aksi yönde idarece herhangi bir tespit yapılmadığı gibi kamyonun kaybolduğu hususunun da tartışmasız olduğu, bu durumda, davacının vergiye tabi olmadığının açık olduğu ve olayda vergilendirme hatası bulunduğu, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 378. maddesinin son fıkrasında ’bu kanunun vergi hatalarına ait hükümleri mahfuzdur’ denildiğinden, idarenin, davacının kendi beyanına itiraz edemeyeceği yönündeki iddialarının da yerinde görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemi iptal etmiştir. Maliye Bakanlığı’nın temyiz istemini inceleyen Danıştay Üçüncü Dairesi; her ne kadar vergi yükümlülüğüne dayanan ve hakkında kesinleşmiş yargı kararları bulunan işlemlerdeki vergi hatalarının da düzeltilmesi olanaklı ise de, Vergi Usul Kanunu’nun vergi hatalarının düzeltilmesine ilişkin kurallarına göre düzeltme yapılabilmesi için düzeltme isteminin, Vergi Usul Kanunu’nun 117 ve 118. maddelerinde ayrı ayrı tanımlanan hesap veya vergilendirme hatalarından en az birini konu edinmesi gerektiği, bu nedenle vergiyi doğuran olayın ya da vergi hukuku kurallarının değerlendirilmesini gerektiren durumları konu edinen başvurular üzerine düzeltme yapılmasına olanak bulunmadığı, düzeltme istemine konu yapılan iddiaların, Vergi Usul Kanunu’nun 117 ve 118. maddelerinden tanımlanan hesap ve vergilendirme hatalarından hiçbirine girmediği açık olmasına karşın, davaya konu yapılan işlemin iptaline ilişkin kararda hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle kararı bozmuştur. Bozma kararına uymayan (…) Vergi Mahkemesi; 19911993 yılları arasında beyannamelerini veren davacının beyanlarının aksinin somut ve hukuken geçerli delillerle ispatlanabileceği, söz konusu aracın 1991 1993 yılları arasında davacı tarafından kullanılmadığının açık olduğu, idarece aksi yolda yapılmış bir tespit de mevcut olmadığından, olayda vergi hatası bulunduğu gerekçesiyle ilk kararında ısrar etmiştir. Israr kararı, Maliye Bakanlığı tarafından, davacı iddiaların vergilendirme hatası kapsamında değerlendirilemeyeceği ileri sürülerek temyiz edilmiştir. Karar: 1/3 hissesine sahip olduğu kamyon ile nakliyecilik faaliyetinde bulunan ve kamyonu haricen satıldığı halde noter satış işlemlerinin yapılmaması nedeniyle 1993 yılının Aralık ayına kadar bu faaliyetine ilişkin beyannamelerini hayali olarak verdiğini belirten davacının, gerçekte herhangi bir faaliyetinin olmaması nedeniyle 1991 yılının Ocak ayından itibaren mükellefiyet kaydının silinmesi ve bu tarihten sonra adına tahakkuk etmiş olan vergi, gecikme zammı ve faizi ile kesilen cezaların kaldırılması istemiyle düzeltme ve şikayet yoluyla yapmış olduğu başvurusunun reddine ilişkin işlemi iptal eden vergi mahkemesi ısrar kararı Maliye Bakanlığı tarafından temyiz edilmiştir. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 116. maddesinde vergi hatası; vergiye ilişkin hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik vergi istenmesi veya alınması olarak tanımlanmış, 117. maddesinde hesap hataları, 118. maddesinde de vergilendirme hataları belirtilmiştir. Bu vergilendirme işleminde vergi hatasından söz edebilmek için ortada açık biçimde vergi miktarında fazlalık veya eksikliğe veya vergi yükümlülüğünün saptanmasına neden olan yanlışlıkların mevcut olması gerekir. Olayda 1/3 hissesine sahip olduğu kamyonla adi ortaklık halinde nakliyecilik faaliyetinde bulunan davacının, 1991 yılının Ocak ayında ortağı tarafından, resmi belge olmaksızın bir üçüncü kişiye satılarak teslim edilen kamyonun, hukuken mülkiyetin bir kısmına sahip olması sebebiyle beyannamelerini vermeyi sürdürdüğünü, aracı teslim alanın bu kamyonla suç işlediğini ve ceza mahkemesinde yargılandığını, aracın kendisine teslim edilmesi yolundaki taleplerinin Mahkemece reddedildiğini, bir daha da kamyonun bulunamadığını ileri sürerek 07.10.1996 tarihinde vergi dairesine başvurup kamyonun satışından itibaren tahakkuk ettirilen vergi ve cezaların silinmesini istediği anlaşılmaktadır. Düzeltme isteminin reddi üzerine, Maliye Bakanlığınca, aracın kaybolduğunun ilgili trafik şube veya bürosundan alınacak belge ile kanıtlanması halinde yeniden değerlendirileceği, terkini istenen vergilerin davacının beyanına dayandığı ve yasal geçerliliği olan belgeye dayanmayan istemin yerine getirilemeyeceğinin duyurulduğu işlem davaya konu yapılmıştır. Düzeltme istemine konu edilen iddialar, Vergi Usul Kanunu’nun 117 ve 118. maddelerinde tanımlanan hesap ve vergilendirme hatalarından hiçbirine girmediğinden, işlemi iptal eden vergi mahkemesi ısrar kararında yasal isabet görülmemiştir. Bu nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile (…) Vergi Mahkemesinin ısrar kararının bozulmasına oyçokluğu ile karar verildi . KARŞI OY: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, ısrar kararının dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında yerinde ve istemin kabulünü gerektirecek nitelikte görülmediğinden karara katılmıyoruz.
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı