|
PİŞMANLIKLA, MATRAHSIZ OLARAK BEYANNAME VERİLMESİ HALİNDE, USULSÜZLÜK
CEZASININ BİR KAT OLARAK KESİLMESİ GEREKTİĞİ HK.
Mayıs 1986 ayına ilişkin katma değer vergisi beyannamesini pişmanlıkla
veren yükümlünün, matrah bildirmemesi nedeniyle beyannamesinin süresin
de verilmediği kabul edilerek adına kesilen iki kat 1.derecede usulsüz
lük cezasını; Bakanlığın 25.6.1985 günlü talimatında, süresinde veril-
meyen beyannameler için mükellefine beyana davet yazısının hemen yazı-
lacağı belirtilmekte olup, idarece bu yönde yapılmış bir işlem mevcut
olmadığına göre, süresinden sonra pişmanlık talebi ile beyannamesini
veren yükümlü adına 213 sayılı Kanunun 352.maddesine göre kesilen usul
süzlük cezasında isabet görülmediği gerekçesiyle kaldıran Ankara 4.Ver
gi Mahkemesinin 30.4.1987 gün ve 1987/379 sayılı kararının bozulması
isteminden ibarettir.
213 sayılı Kanunun 371.maddesinde beyana dayanan vergilerde kaçakçı-
lık, ağır kusur ve kusur mahiyetindeki kanuna aykırı hareketlerini il-
gili makamlara kendiliğinden dilekçe ile haber veren mükelleflere ka-
çakçılık, ağır kusur ve kusur cezalarının kesilemeyeceği belirtilmiş,
aynı kanunun 351.maddesinde; usulsüzlük, "vergi kanunlarının şekle ve
usule müteallik hükümlerine riayet edilmemesi" olarak tarif edilmiş ve
352.maddesinde de, usulsüzlük fiili, re'sen takdiri gerektirirse, ceza
ların iki kat olarak kesileceği hükme bağlanmıştır.
Olayda, yükümlünün beyannamesini yasal süresinden sonra pişmanlıkla
verdiği ihtilafsız bulunduğuna göre, yükümlünün bu fiili için usulsüz-
lük cezası kesilmesi yerindedir. Cezanın bir katmı yoksa iki katmı ola
cağına gelince; 213 sayılı Kanunun 30.maddesinin 1.bendi ile, vergi be
yannamesinin kanuni süresinden sonra başlayarak 15 gün geçtiği halde
verilmemiş olması re'sen takdir sebebi sayılmıştır. Kanunda yazılı sü-
re içinde beyannamenin verilmesi halinde, yükümlüler kendilerine yükle
nen (beyanname verme) görevini zamanında yerine getirmiş olacakların-
dan, haklarında bu nedenle re'sen takdir yoluna gidilmesi mümkün değil
dir.
Öte yandan, matrah göstererek beyanname veren yükümlü ile zarar beyan
eden veya matrahsız beyanda bulunan yükümlü arasında herhangi bir fark
yoktur. Önemli olan husus, beyanname de gösterilen durumun gerçeğe uy-
gun olmasıdır.
Ayrıca, kanuni süreler içinde beyanname vererek zarar beyan eden veya
matrah göstermeyen yükümlülere sırf bu nedenle re'sen takdir hükümleri
uygulanmadığı halde, zamanında verilmemiş, ancak pişmanlık hükümleri
uyarınca zamınında verilmiş sayılan matrahsız ya da zarar gösterilen
beyannameler dolayısıyla re'sen takdire gitmek, kanun koyucunun sonra-
radan pişmanlıkla verilen beyannameleri süresi içinde verilmiş sayma-
sındaki amacına da ters düşer.
Bu sebeple pişmanlık dilekçesiyle birlikte matrahsız beyanname veren
yükümlüler hakkında diğer re'sen takdir sebepleri bulunmadıkça hem be-
yannamenin zamanında verilmiş sayılması hem de matrahın re'sen takdiri
yoluna gidilmesi olanağı yoktur.
Dolayısıyla, olaydaki usulsüzlük fiili resen takdir nedeni sayılamaya-
cağından, bir kat usulsüzlük cezası kesilmesi gerekli olup 2 kat ola-
rak kesilen cezanın mahkemece tamamen terkininde isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle yukarıda belirtilen esaslara göre yeniden bir ka-
rar verilmek üzere mahkeme kararının bozulmasına karar verildi.
BŞ/SE
|