|
Dairesi
Kiralanan işyeri için satın alınan çimento, kiremit, tuğla, mahye, kum ve çakıl harcamalarının binanın değerini artırıcı nitelikte kullanıldığı yolunda bir tespit yapılmadan, VUK 272. maddesi kapsamında Özel Maliyet Bedeli olarak itfa edileceğinden söz etmek mümkün değildir.
|
|
Karar No
2002/647
|
|
Esas No
2001/2871
|
|
Karar Tarihi
18-02-2002
|
|
|
Danıştay Dördüncü Daire
Kiralanan işyeri için satın alınan çimento, kiremit, tuğla, mahye, kum ve çakıl harcamalarının binanın değerini artırıcı nitelikte kullanıldığı yolunda bir tespit yapılmadan, VUK 272. maddesi kapsamında Özel Maliyet Bedeli olarak itfa edileceğinden söz etmek mümkün değildir. İstemin Özeti: 1997 yılına ilişkin işlemleri incelenen davacının, kiraladığı iş yeri için yapmış olduğu özel maliyet bedelinin tamamını gider olarak kaydettiği ileri sürülerek düzenlenen rapor uyarınca ikmalen gelir vergisi ile geçici vergi salınmış, fon payı hesaplanıp, ağır kusur ile kusur cezaları kesilmiştir. (...) Vergi Mahkemesinin kararıyla; olayda, davacının kiracısı olduğu işyeri için yaptığı 1200 torba çimento, 2000 adet kiremit, 4350 adet tuğla, 200adet mahye, 200 m3 kum ve çakıl alımlarına ilişkin toplam 1.191.400.000 lirayı doğrudan gider kaydettiği, halbuki söz konusu giderlerin 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 272. maddesine göre normal bakım, tamir ve temizleme giderleri olarak nitelendirilmesine olanak bulunmadığı, bu giderler ile işyerinin önemli ölçüde yenilendiği anlaşıldığından anılan Kanun’un 327. maddesi esas alınarak bulunan matrah farkında yasaya aykırılık görülmediği, öte yandan ikmalen ve re’sen yapılan tarhiyatlarda geçici vergi salınmasına da olanak bulunmadığı gerekçesiyle ağır kusur cezalı gelir vergisiyle kusur cezalı fon payına yönelik davanın reddine, ağır kusur cezalı geçici verginin kaldırılmasına karar verilmiştir. Davacı, söz konusu giderlerin binanın kıymetini artırmaya yönelik olmayıp, normal bakım ve onarım giderleri olduğunu, tarhiyatın yasal olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir. Karar: Davacının 1997 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu ikmalen yapılan tarhiyata karşı açılan davada cezalı gelir vergisi ile fon payına yönelik davayı reddeden, geçici vergi ve cezasını kaldıran mahkeme kararı temyiz edilmiştir. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 272. maddesinin 1. fıkrasında, normal bakım, tamir ve temizleme giderleri dışında, gayrimenkulü genişletmek veya iktisadi kıymetini devamlı olarak artırmak maksadıyla yapılan giderlerin, gayrimenkulün maliyet bedeline ekleneceği belirtilmiş, maddenin 3. fıkrasında da gayrimenkul kira ile tutulmuş ise, kiracı tarafından yapılan birinci fıkradaki giderlerin bunların özel maliyet bedeli olarak ayrıca değerleneceği, kiracının faaliyetini icra için vücuda getirdiği tesisata ait giderlerin de bu hükümde olduğu açıklanmıştır. Aynı Kanun’un 327. maddesinde ise, gayrimenkullerin ve gemilerin iktisadi kıymetlerini artıran ve 272. maddesinde yazılı özel maliyet bedellerinin, kira süresine göre eşit yüzdelerle itfa edileceği hükmüne yer verilmiştir. Olayda, davacının kiraladığı işyeri için satın aldığı, çimento, kiremit, tuğla, mahye, kum ve çakıl giderlerinin anılan Kanun’un 272. maddesine göre normal bakım, tamir ve temizleme gideri olarak nitelendirilmesine olanak bulunmadığı, esasen bu harcamaların binayı önemli ölçüde yenilemeye yönelik bulunduğu belirtilerek cezalı vergi aslı ile fon payına yönelik dava mahkemece reddedilmiş ise de, inceleme elemanınca, söz konusu giderlerin kullanılan işyerini genişletmeye veya iktisadi kıymetini devamlı olarak artırmaya yönelik, binanın değerini artırıcı nitelikte kullanıldığı yolunda bir tespit yapılmadığından söz konusu giderlerin özel maliyet bedeli olarak itfa edileceğinden söz etmeye olanak bulunmamaktadır. Öte yandan, davacı tarafından söz konusu malzemelerin işyerinin akan çatısının ve tavanının onarımı için kullanıldığı, biranın iktisadi kıymetini artıcı nitelikte bir gider yapılmadığı ileri sürülmüş olup, bu türden harcamaların işyerinin normal işlevlerini yerine getirmesi için yapılması zorunlu olan normal tamir ve bakım gideri olarak kabulü gerekmektedir. Bu nedenle, söz konusu giderlerin doğrudan gider yazılmasında yasaya aykırılık görülmediğinden, tarhiyatın tamamen kaldırılması gerekirken kısmen kaldıran mahkeme kararında isabet bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, Vergi Mahkemesinin kararının bozulmasına oybirliğiyle karar verildi.
|
|