Danıştay Dokuzuncu Daire
Gayrimenkul alım satımı işiyle sürekli olarak uğraşmayan yükümlünün, veraseten intikal eden arsa üzerine inşa ettirerek sattığı konut ve işyerleri nedeniyle katma değer vergisine tabi olmayacağı. İstemin Özeti : Davacının veraseten babasından kendisine intikal eden arsa üzerine inşa ettirerek satışını yaptığı konut ve büroları, mükellefiyet tesis ettirmeyerek kayıt ve beyan etmediğinin vergi inceleme raporuyla tespit edilmesi üzerine 1998/Ocak, Şubat, Mart, Ağustos, Kasım dönemleri için salınan ağır kusur ve kusur cezalı katma değer vergisi ile Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Eylül, Ekim, Aralık dönemleri için kesilen usulsüzlük cezalarının terkini istemiyle açılan davayı; dosyanın incelenmesinden davacıya babası (...)'den veraset yoluyla 1993 yılında intikal eden iki parsel birleştirilerek 28.12.1994 tarihinde yapı ruhsatı alındığının, inşa edilen binadaki 29 bağımsız bölümün oturma izni alınmadan yani henüz tamamlanmadan 19962000 yılları arasında satıldığının, bu faaliyetin şahsi olarak yapılan ticari bir organizasyon olarak değerlendirilmesi sonucu işe başlama olarak kabul edilen 1995 yılından itibaren bağımsız bölümlerinin satış bedelleri gözönüne alınarak saptanan matrah üzerinden cezalı katma değer vergisi tarhiyatı yapıldığının anlaşıldığı, olayda davacının üzerine konut ve işyeri inşa ettirdiği gayrimenkulü veraset yoluyla iktisap ettiğinin, bunun dışında gayrimenkul alım, satım ve inşa işleriyle sürekli olarak uğraşmadığı, devamlılık taşımayan bu faaliyetin Gelir Vergisi Kanunu'nun 37. maddesinin 1. fıkrasının 4. bendinde yeralan hüküm gereğince vergiye tabi tutulması olanağının bulunmadığı, ticari amaç bulunmadan veraseten iktisap edilen arsa üzerine servetin değerlendirilmesi amacıyla inşaat yaptırıldığı, servetin bu yolla biçim değiştirdiği, ticari nitelik taşımayan bu faaliyetin arızi olarak yapılan bir faaliyet olarak kabul edilmesi gerektiği ve sonuç olarak ticari kazanç elde ettiğinden bahisle yapılan cezalı tarhiyatta yasal isabet bulunmadığı gerekçesiyle kabul eden (...) Vergi Mahkemesinin kararının faaliyetinin ticari kazanca ilişkin hükümler çerçevesinde değerlendirilerek vergilendirilmesi gerektiği ileri sürülerek bozulması istenilmektedir. Karar : Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanan Vergi Mahkemesi kararı, aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup, temyiz istemine ilişkin dilekçede ileri sürülen iddialar, sözü geçen kararın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına oybirliği ile karar verildi.