Danıştay Dokuzuncu Daire 

Vergi matrahının re'sen belirlenebilmesi için idarece yükümlünün teslim ve hizmet bedeli ile hasılat elde ettiğinin saptanması gerekmekte olup bu yolda herhangi bir tespit yapılmaksızın, inceleme ve araştırmaya dayanmayan genel ifadelerle matrah takdir edilmesinde 213 sayılı Yasa'nın 31/8. maddesine uyarlık bulunmamaktadır. İstemin Özeti: Davacının 1995 yılına ilişkin katma değer vergisi beyannamelerini vermediğinden bahisle adına takdir komisyonu kararına dayanılarak 1995/OcakAralık dönemleri için tarh edilen kusur cezalı katma değer vergisinin terkini istemiyle açılan davayı; tarafların usule ilişkin iddialarının yerinde bulunmadığı, olayda yükümlüden vergisi ihtilaf konusu olan dönemlere ilişkin defter ve belgelerinin mahkemelerine ibrazı istenilmesine rağmen gereğinin yerine getirilmemesi ve hasılat elde etmediğini de hukuken geçerli delillerle kanıtlayamaması nedeniyle yapılan cezalı tarhiyatta isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle reddeden (...) Vergi Mahkemesi kararının; teslim ve hizmet yapıldığı ya da gelir elde edildiği yolunda bir tespitin olmadığı, fatura basma izninin 09.11.1995 tarihinde alındığı, bastırılan faturaların 1996 yılında kullanıldığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir. Karar: 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 30. maddesinde, re'sen vergi tarhı, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah ve matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunması şeklinde tanımlandıktan sonra 3. bendinde, bu Kanuna göre tutulması mecburi olan defterlerin hepsi veya bir kısmının tutulmamış veya tasdik ettirilmemiş olması veya vergi incelenmesi yapmaya yetkili olanlara herhangi bir sebeple ibraz edilmemesi halinde dönem matrahın re'sen takdir olunacağı kuralına yer verilmiştir. Yine aynı Yasa'nın 31. maddesinde takdir komisyonu kararında bulunacak hususlar belirtilmiş, maddenin 8. bendinde ise takdirin müstenidatı ve takdir hakkında izahatın bulunması gerektiği hükme bağlanmıştır. Re'sen vergi tarhı ile ulaşılmak istenen amaç, vergi matrahının ve mükellefler tarafından ödenecek verginin gerçek veya gerçeğe en yakın şekilde ve vergilendirme ilkeleri çerçevesinde saptanmasıdır. Bu durumda ilgili dönem beyannamelerini vermeyen yükümlünün dönem matrahının tespiti amacıyla re'sen takdire gidilmesi yerinde ise de, vergi matrahının re'sen belirlenebilmesi için idarece yükümlünün teslim ve hizmet bedeli ile hasılat elde ettiğinin saptanması gerekmekte olup bu yolda herhangi bir tespit yapılmaksızın, inceleme ve araştırmaya dayanmayan genel ifadelerle matrah takdir edilmesinde 213 sayılı Yasa'nın 31/8. maddesine uyarlık bulunmadığından, kusur cezalı katma değer vergisini onayan vergi mahkemesi kararında isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne, Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına oybirliğiyle karar verildi.