Danıştay Dördüncü Daire
Yıllara sari inşaat işiyle ilgili olarak alınan avansların bankalarda değerlendirilmesi sonucu elde edilen faiz ile döviz nedeniyle lehe oluşan kur farkı, yapılan inşaat işinden elde edilen gelirden ayrı, başka bir kaynaktan elde edilmiş gelir niteliğinde olmayıp, hakedişin bir unsuru, türevi olarak değerlendirilmesi gerekir. Dolayısıyla, bu faiz ve kur farklarının da işin bitim tarihi itibariyle beyan edilmesi ve vergilendirilmesi gerekir. İstemin Özeti: Yıllara sari inşaat işiyle uğraşan davacı şirketin işle ilgili olarak aldığı avansların bankalarda değerlendirilmesi sonucu elde ettiği faiz ve kur farkı gelirlerinin inşaat işiyle ilgilendirilerek işin bitiminde beyan edilmesi gerektiği yolunda ihtirazi kayıtla 2000 yılı için verilen kurumlar vergisi beyannamesi üzerinden davacı şirket adına kurumlar vergisi ve fon payı tahakkuk ettirilmiştir. (...) Vergi Mahkemesi; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 19. madd7esinde vergi alacağının vergi kanunlarının vergiyi bağladıkları olayın vukuu veya hukuki durumun tekemmülü ile doğacağının belirtildiği, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 42. maddesinde birden fazla takvim yılına sirayet eden inşaat ve onarma işinde kâr veya zararın işin bittiği yıl kati olarak tespit edileceği ve tamamının o yılın geliri sayılarak, mezkur yıl beyannamesinde gösterileceğinin öngörüldüğü, yıllara yaygın inşaat ve onarma işinde vergi alacağının, inşaat işinin bittiği yılda doğacağı, olayda yıllara yaygın inşaat işi nedeniyle alınan istihkaklardan sarfedilmeyerek bankalarda mevduat ve repo yoluyla değerlendirilerek elde edilen faiz geliri ile döviz nedeniyle lehe oluşan kur farkının, yapılan inşaat işinden elde edilen gelirden ayrı, başka bir kaynaktan elde edilmiş gelir niteliğinde sayılmayacağı, hakedişin bir unsuru, türevi olarak değerlendirilmesi gerektiği, hakedişler hangi hesaba kaydedilmiş ise kur farkı ve faiz gelirinin de aynı hesaba ilişkilendirilmesi ve işin bitim tarihi itibariyle vergilendirilmesi gerektiği gerekçesiyle, vergi ve fon payının kaldırılmasına, ödenen kısmın iadesine karar verilmiştir. Davalı idare, faiz ve kur farkı gelirlerinin inşaat işinden elde edilen gelirden ayrı olarak değerlendirilmesi ve yıllık dönemler itibariyle vergilendirilmesi gerektiğini iddia ederek kararın bozulmasını istemektedir. Karar: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir. Bu nedenle, temyiz isteminin reddine oybirliğiyle karar verildi.