Danıştay Dördüncü Daire
Dünya Bankası tarafından Türkiye’de uygulanan proje kapsamında T.C. Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı bünyesinde çalıştırılan kişiye yapılan ödemelerden sözkonusu kurum tarafından tevkifat yapılacağı. İstemin Özeti : 29.9.2000 tarihli 1996/MartAralık, 1997/OcakAralık, 1998/OcakAralık dönemlerine ilişkin gecikme faizinin tahsili amacıyla davacı kurum adına ödeme emri düzenlenip, tebliğ edilmiştir. (...) Vergi Mahkemesi; T.C. Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı’nca, Ulusal Çevre Stratejisi ve Eylem Planı Projesinin yürütülmesinde (...) ile 1996 –1998 yılları için çeşitli tarihlerde yapılan sözleşmeler gereği adı geçen kişiye bu yıllar içinde verilen hizmet karşılığı Amerikan Doları olarak yapılan ödemelerin tevkifata tabi tutulmadığı, buna ilişkin muhtasar beyannamenin verilmediği ileri sürülerek davacı kurum adına yapılan tarhiyatlarla ilgili olarak davacı müsteşarlık tarafından uzlaşma istenildiği ve uzlaşılan vergilerin ödendiği, bu durumda 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 112. maddesinin 3. fıkrasının a bendi uyarınca uzlaşılan vergiye uygulanan gecikme faizinin yasaya uygun olduğu, davacı uygulanan faizin borçlusu olmadığını ileri sürmekte ise de; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 8. maddesinde vergi sorumlusunun, verginin ödenmesi bakımından alacaklı vergi dairesine karşı muhatap olan kişi olduğunun belirtildiği, Dünya Bankası tarafından Türkiye’de uygulanan projenin T.C. Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı’nın koordinesi ile uygulandığı, projenin uygulanmasında sözleşmede yazılı görevler için çalıştırılan (...)’un ücretinin Amerikan Doları olarak Dünya Bankası tarafından karşılanmasına karşın sözleşmelerin (...) ile müsteşarlık arasında imzalandığı, (..)’un müsteşarlıkta kendisine ayrılan yerde çalıştığı, proje uygulama süresince ücretini müsteşarlığın teklifi üzerine Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasından Amerikan Doları olarak aldığı, bu durumda davacı kurumun işveren ve vergi sorumlusu konumunda olduğu, tarhiyatın davacı kurum adına yapıldığı uzlaşma tutanaklarının davacı kurum tarafından imzalandığı ve ödemelerin yapıldığı 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun Ek 6. maddesi uyarınca uzlaşılan vergilerin davacı adına kesinleştiği gecikme faizi tahsili için düzenlenen ödeme emrinin yasal olduğu gerekçesiyle davayı reddetmiştir. Davacı, uzlaşmanın (...) adına yapıldığını ve uzlaşılan vergi ve cezaların bu şahıs tarafından ödendiğini, dolayısıyla gecikme faizinin de bu şahıs taraından ödenmesi gerektiğini ileri sürmekte, kararın bozulmasını istemektedir. Karar : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir. Bu nedenle, temyiz isteminin reddine, oybirliğiyle karar verildi.