Danıştay Yedinci Daire
Ödeme emrinin mükellefe tebliğ edilmiş olması, ihbarnamelerin ilanen tebliğini geçersiz kılmaz. İstemin Özeti: Davacı adına, 1995 yılının Haziran ila Kasım dönemleri için salınan katma değer vergisi ile kesilen vergi cezası ve gecikme faizinin tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emirlerini; ilanen tebliğ yolunun yükümlünün adresinin bilenmediği durumlara ilişkin tebliğ şekli olduğu, ödeme emirleri davacının bilinen adresine tebliğ edilebildiğine göre, ihbarnamelerin de bu adrese tebliği gerektiği, ihbarname tebliği usulsüz olduğundan kamu alacağının usulüne uygun gerçekleşmediği gerekçesiyle iptal eden (...) Vergi Mahkemesi kararının; davacının bilinen adreslerinde bulunmaması nedeniyle 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 103. maddesi uyarınca ilanen yapılan tebligat üzerine tahsil edilebilir duruma gelen kamu alacağı için düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir. Karar: Temyiz istemi; davacı adına, 1995 yılının Haziran ila Kasım dönemleri için salınan katma değer vergisi ile kesilen vergi cezası ve hesaplanan gecikme faizinin tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emirlerini iptal eden mahkeme kararının bozulmasına ilişkindir. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 103. maddesinde, muhatabın adresinin hiç bilinmemesi, bilinen adresinin yanlış veya değişmiş olması ve bu yüzden gönderilmiş olan mektubun geri dönmesi, başkaca sebeplerden dolayı posta ile tebliğe imkan bulunmaması, yabancı memlekette bulunanlara tebligat yapılmasına imkan bulunmaması durumlarda tebligatın ilan yoluyla yapılacağı hükme bağlanmıştır. Dosyanın incelenmesinden; dava konusu ödeme emirleri ile istenen kamu alacağına ilişkin vergi ve ceza ihbarnamelerinin davacının tarh dosyasında gösterilen '.... Bulvarı....' adreslerine tebliğ edilmek üzere gönderildiği; ancak muhatabın adreste bulunamaması nedeniyle tebligat yapılamadığından, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 103. maddesi uyarınca ilanen tebliğ yoluna gidildikten sonra ödeme emirleri düzenlendiği; ödeme emirlerinin tahakkuk aşamasından sonra bildirilen adrese tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Bu durumda; ilanen tebligatta herhangi bir usulsüzlük bulunmadığından, tahsil edilebilir hale gelen vergi ve cezaların tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emirlerini iptal eden mahkeme kararında yasal isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenle, temyiz istemin kabulüne, mahkeme kararının bozulmasına, oybirliğiyle karar verildi (*). (*) DÜŞÜNCE: 213 sayılı Kanun'un 103. maddesinde öngörülen ilanen tebliğ üzerine, kesinleşen kamu alacağının tahsili için düzenlenen ödeme emirlerini iptal eden mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.