Danıştay Yedinci Daire
Yıllık faaliyet bildirim formu verilmesine ilişkin 285 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde, istenilen bilgilerin verilmemesi durumunda, VUK'un 355. maddesi uyarınca gerekli işlemlerin yapılacağı duyurulduğundan, kesilen özel usulsüzlük cezası hukuka aykırı değildir. İstemin Özeti: Davacı adına, 2000 yılına ait yıllık faaliyetlerine ilişkin bildirim formlarını vermediğinden bahisle kesilen özel usulsüzlük cezasına ilişkin işlem ile bu işlemin dayanağı olan 285 sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nin iptali istenilmektedir. Karar: Dosyanın incelenmesinden; dava konusu olan ve 07.04.2000 tarih ve 24013 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 285 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile davalı Maliye Bakanlığı'nca oluşturulan Vergi İstihbarat Merkezi için bilgi toplamak amacıyla katma değer vergisi beyannamelerine ilişkin 'yıllık bildirim' vermek yükümlülüğünde olanlarla ilgili olarak, 256 sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nde belirlenen bilgi verme ve bilgi verme zamanına ilişkin sürelerin yeniden belirlendiği; anılan Tebliğ'de bir şahıstan satın alınan mal ve hizmetlerin tutarlarının toplamının (KDV hariç) 1.000.000.000 TL'yi aşması durumunda, bu alımlara ilişkin bilgilerin bildirim formuna yazılması istenilmiş iken, dava konusu Tebliğ ile bu haddin 10.000.000.000 TL'ye yükseltildiği; ayrıca, verme zorunluluğu getirilen bildirimleri belirlenen sürelerde vermeyenler, eksik veya yanıltıcı olarak verenler hakkında, aynı Kanun'un mükerrer 355. maddesi gereğince gerekli işlemlerin yapılacağının duyurulduğu; davanın da, anılan bu Tebliğ ile bu Tebliğ uyarınca 2000 yılına ait yıllık faaliyetlerine ilişkin bildirim formlarını vermeyen davacı adına kesilen özel usulsüzlük cezasının iptali istemiyle açıldığı anlaşılmıştır. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 'Bilgi verme' başlıklı 148. maddesinde, kamu idare ve müesseselerinin mükellefler veya mükelleflerle muamelelerde bulunan diğer gerçek ve tüzel kişilerin, Maliye Bakanlığı'nın veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanların isteyecekleri bilgileri vermeye mecbur oldukları belirtilmiş; aynı Kanun'un 'Devamlı bilgi verme' başlıklı 149. maddesinde ise, kamu idare ve müesseseleri (kamu hizmeti ifa eden kurumlar ve kuruluşlar dahil) ile gerçek ve tüzel kişilerin vergilendirmeye ilişkin olaylarla ilgili olarak Maliye Bakanlığı ve vergi dairesince kendilerinden yazı ile istenecek bilgileri belli fasıllarla ve devamlı olarak yazı ile vermeye mecbur oldukları hükme bağlanmış; ayrıca, Kanun'un mükerrer 257. maddesinin 3 ve 4. fıkralarında, tutulması ve düzenlenmesi zorunlu defter, kayıt ve belgelerin mikrofilm, mikro fiş veya elektronik bilgi ve kayıt araçlarıyla yapılması veya bu kayıt ortamlarında saklanması hususunda izin vermeye veya zorunluluk getirmeye, bu şekilde tutulacak defter ve kayıtların kopyalarının Maliye Bakanlığı'nda veya muhafaza etmekle görevlendireceği kurumda saklanması zorunluluğu getirmeye, bu konuda uygulanan usul ve esasları belirlemeye, vergi beyannameleri ile bu Kanun'un 149. maddesine göre devamlı bilgi vermek zorunda olanlardan istenilen bilgilerin yazı yerine, mikro fiş, mikro film, manyetik kayıtlı ortam ve araçla ve benzeri vasıtalarla verilmesine izin vermeye veya zorunluluk getirmeye Maliye Bakanlığı'nın yetkili olduğu açıklanmış; Kanun'un mükerrer 355. maddesinin 11. fıkrasında ise, bu Kanun'un 148, 149 ve mükerrer 257. maddesinde yer alan zorunluluklara uymayanlara özel usulsüzlük cezası kesileceği belirtilmiştir. Yukarıda yer alan maddelerle, kamu idare ve müesseseleri, mükellefler ve mükelleflerle muamelede bulunacak gerçek ve tüzel kişilerden bilgi istenilmesi konusunda Maliye Bakanlığı'na yetki verilmiştir. Kendilerinden bilgi istenilen kişi veya kuruluşların sayısal çokluğu nedeniyle bilginin yazı ile bu mükelleften ayrıca istenilmesinin olanaksızlığı karşısında; anılan yetkinin Resmi Gazete'de yayımlanmak suretiyle genel tebliğ ile kullanılmasında açıklanan yasa hükümlerine aykırılık bulunmamaktadır. Öte yandan; davacının dava konusu Tebliğ ile getirilen bildirim formu verme yükümlülüğünü yerine getirmediği açıktır. Davacı tarafından, ceza kesme yetkisinin, sözkonusu bilgi formlarının istenildiğine dair yazıda anılan yükümlülüğün yerine getirilmemesi durumunda ceza kesileceği uyarısında bulunulması koşuluyla kullanılabileceği iddia edilmekte ise de; dava konusu Tebliğ'de istenilen bilgilerin verilmemesi durumunda, Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 355. maddesi uyarınca gerekli işlemlerin yapılacağı duyurulduğundan, kesilen özel usulsüzlük cezası da hukuka aykırı değildir. Açıklanan nedenle, davanın reddine oybirliğiyle karar verildi . DÜŞÜNCE: Dava konusu tebliğ ile bu tebliğ uyarınca özel usulsüzlük cezası kesilmesine ilişkin işlem 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 149 mükerrer 257 ve mükerrer 355. maddelerine aykırılık taşımadığından; davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.