Yargıtay Onbirinci Ceza Dairesi
İstenen defter ve belgelerin ibrazı sağlanarak kaybolup kaybolmadıklarının kesin olarak belirlenmesi, kaybolduklarının tespiti halinde, Ceza Genel Kurulu kararlarına göre usulüne uygun tebligat aranmayacağı gözetilip, suç ve suçlu arasındaki illiyet bağı ile temsil yetkisinin bölüşümündeki sınırlar araştırılarak sonucuna göre cezai sorumluluğun taktiri gerekir. İstemin Özeti: 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'na muhalefet suçundan sanık (H)'nin yapılan yargılanması sonunda; 213 sayılı Kanun'un 359/1. maddesi gereğince 3.189.375.000 lira ağır para cezasıyla mahkumiyetine dair (...) Ceza Mahkemesi'nden verilen Kararın, süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanık vekili tarafından istenilmiştir. Karar: Vergi İnceleme Raporu ekindeki 19.02.1998 tarihli tutanakta, istenilen defter ve belgelerin sanıklar tarafından kaybedildiği için ibraz edilemediğinin yazılı olmasına, duruşmada ise sonradan bulunduğu savunulmasına göre, istenen defter ve belgelerin ibrazı sağlanarak kaybolup kaybolmadıklarının kesin olarak belirlenmesi, kaybolduklarının tespiti halinde ayrıntıları Ceza Genel Kurulu'nun 23.11.1999 tarih ve 11/73288 sayılı Kararı'nda açıklandığı üzere usulüne uygun tebligat aranmayacağı gözetilip ve hakkında verilen hükmü temyiz etmeyen diğer sanıkla birlikte şirket temsilcisi olarak yetkili kılındığı anlaşılan sanığın, Ceza Genel Kurulu'nun 17.12.1990 tarih ve 312/340 sayılı Kararı'nda açıklandığı gibi suç ve suçlu arasındaki illiyet bağı ile temsil yetkisinin bölüşümündeki ağırlık ve sınırlar araştırılarak, sonucuna göre cezai sorumluluğunun taktiri ve tayini gerekirken, eksik soruşturmayla mahkumiyetine karar verilmesi, Kanuna aykırı ve sanık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi CMUK'nı 321. maddesi uyarınca bozulmasına, oybirliğiyle karar verildi.