Yargıtay Onbirinci Ceza Dairesi
Sanığın, temin ettiği sahte faturalarla Katma Değer Vergisi ziyaına neden olduğu, idarece tutanakla tesbit edilip mahkemece kabul olunmasına göre, 3065 sayılı Yasa’nın 41 ve 45. maddeleri uyarınca suç tarihinin, verginin tarhı için yasada belirlenen sürenin bitim günü olduğu ve böylece vergi kaçakçılığı suçunun tamamlandığı gözetilerek, 213 sayılı Yasa’nın 359. maddesi yerine, teşebbüs kabul olunarak 360. madde uygulanarak hüküm kurulması doğru değildir. İstemin Özeti: 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’na muhalefet suçundan (A)’nın yapılan yargılanması sonunda; mahkumiyetine dair (...) Ağır Ceza Mahkemesi’nden verilen hükmün süresi içinde Yargıtay’ca incelenmesi müdahil ve sanık vekilleri tarafından istenilmiştir. Karar: Sanığın temin ettiği 11.02.1997 ve 21.02.1997 tarihli sahte faturalarla Katma Değer Vergisi ziyaına neden olduğu iddiaya uygun olarak kabul olunmasına, fiilin idarece 28.07.1997 tarihli tutanakla tespit edildiğinin anlaşılmasına göre, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 41 ve 45. maddeleri uyarınca suç tarihinin verginin tarhı için kanunda belirlenen sürenin bitimi olan 26.03.1997 olduğu ve vergi kaçakçılığı suçunun tamamlandığı gözetilerek, 4369 sayılı Kanunla değişik 213 sayılı Kanun’un 359. maddesinin (b1) bendi ile ceza tayini yerine, eylem vergi kaçakçılığına teşebbüs suçu kabul olunarak sonradan vergi suçuna iştirakin düzenlendiği 360. madde uygulanarak hüküm kurulması, Kanuna aykırı, müdahil vekili ile sanık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istemin gibi CMUK’un 321. maddesi uyarınca bozulmasına, oybirliğiyle karar verildi.