Dairesi
Hırsızlık olayı 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 13. maddesinin 3. fıkrası kapsamında mücbir sebep olarak kabul edilmiş; 373. maddesinde de, kanunda yazılı mücbir sebeplerden herhangi birinin vukua geldiğinin malum olması veya tevsik ve ispat olunması halinde vergi cezası kesilemeyeceği hükme bağlan
Karar No
2001/3406 /3
Esas No
2000/7728
Karar Tarihi
05-11-2001

Danıştay Yedinci Daire

Hırsızlık olayı 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 13. maddesinin 3. fıkrası kapsamında mücbir sebep olarak kabul edilmiş; 373. maddesinde de, kanunda yazılı mücbir sebeplerden herhangi birinin vukua geldiğinin malum olması veya tevsik ve ispat olunması halinde vergi cezası kesilemeyeceği hükme bağlanmış olup, bu bağlamda hırsızlık olayının mücbir sebep olarak kabul edilebilmesi için hukuken geçerli belgelerle kanıtlanması gerektiği açıktır. İstemin Özeti : Davacı şirketçe, bazı alım ve satımların sahte faturalarla belgelendirilmek suretiyle bir kısım hasılatın kayıt dışı bırakıldığının; ayrıca çalınma nedeniyle zayi olan mallara ilişkin katma değer vergisinin indirim konusu yapıldığının tespit edildiğinden bahisle, 1997 yılının Haziran dönemine ilişkin olarak katma değer vergisi salınması ve kaçakçılık cezası kesilmesi yolunda tesis edilen işlemin iptali istemiyle açılan davada; olayda, sahte faturalarla satın alınan malların bir kısmının maliyet fiyatından, bir kısmının ise maliyetinden daha düşük fiyatla satıldığının ve bu suretle bir kısım satış hasılatının kayıt dışı bırakıldığının saptanması üzerine dönem matrahının re'sen belirlenmesinin yerinde olduğu; ayrıca dönem sonunda mevcut olması gereken emtianın çalındığı ileri sürüldüğü halde bu malların alımlarında yüklenilen katma değer vergisinin indirim konusu yapıldığı açık olup, hırsızlık dolayısıyla zayi olan mallara ilişkin katma değer vergisinin indiriminin kabul edilmemesinde hukuka aykırılık görülmediği, cezaya gelince; sahte faturalarla satın alınan malların maliyetinden daha düşük fiyatla satıldığı defter ve belgeler üzerinde yapılan inceleme sonucu tespit edildiğinden, bu suretle bulunan matrah farkına isabet eden vergiye kusur cezası uygulanması icap ettiği; öte yandan, hırsızlık olayı 213 sayılı Yasanın 13. maddesine göre mücbir sebep sayıldığından, aynı Yasa'nın 373. maddesi uyarınca, indirimi kabul edilmeyen katma değer vergisi için ceza uygulanamayacağı gerekçesiyle, dava konusu işlemin; çalınan emtia dolayısıyla yüklenilen ve indirimi kabul edilmeyen katma değer vergisine uygulanan kaçakçılık cezası ile, kayıt dışı bırakıldığı saptanan matrah farkına ilişkin olarak kesilen kaçakçılık cezasının, aynı tutar üzerinden hesaplanacak kusur cezası tutarını aşan kısmının iptaline; davanın vergi aslı ile re'sen saptanan matrah farkına ilişkin olarak hesaplanacak kusur cezası tutarına yönelik kısmının reddine dair Vergi Mahkemesi kararının, davanın kısmen kabulüne ilişkin hüküm fıkralarının; inceleme raporu doğrultusunda yapılan cezalı tarhiyatın hukuka uygun olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir. Karar : Dosyanın incelenmesinden; davacı şirketin 1997 takvim yılı defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme sonucu (...) ve (...) adlı şahıslardan aldığı faturaların sahte olduğunun; sahte faturalarla alınan malların bir kısmının maliyet fiyatından, bir kısmının ise maliyet fiyatının altında satıldığının saptanması üzerine, sahte faturalarla alınan malların alış bedelleri üzerine % 10 kâr ilavesi suretiyle satış bedelleri hesaplanarak ilgili dönem matrahının re'sen takdir edildiği; ayrıca 31.12.1997 tarihli bilançoya göre mevcut olması gereken emtia stokunun çalındığı ileri sürülmüşse de; 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 30. maddesinin (c ) bendi uyarınca, zayi olan malların alış vesikalarında gösterilen katma değer vergisi indirilemeyeceğinden, çalınan mallar dolayısıyla yapılan katma değer vergisi indiriminin reddinin icap ettiğinden bahisle kaçakçılık cezalı tarhiyat önerildiği; inceleme raporuna dayanılarak kaçakçılık cezalı katma değer vergisi salınması yolunda tesis edilen işleme karşı açılan davada da Mahkemece; sahte faturalarla alındığı saptanan mallardan kaynaklanan matrah farkının, defter ve belgelerin incelenmesi sonucu tespit edildiği; bu suretle hesaplanan vergiye kusur cezası uygulanması gerektiği; öte yandan, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 13. maddesinde hırsızlık olayı mücbir sebep sayıldığından, zayi olan mallar dolayısıyla indirimi kabul edilmeyen katma değer vergisine ceza uygulanamayacağı gerekçesiyle dava konusu işlemin; kayıt dışı bırakılan matrah farkına ilişkin olarak kesilen kaçakçılık cezasının; aynı tutar üzerinden hesaplanacak kusur cezası tutarını aşan kısmı ile çalınan emtia dolayısıyla yüklenilen ve indirimi kabul edilmeyen katma değer vergisine uygulanan kaçakçılık cezasına ilişkin kısmının iptaline karar verildiği anlaşılmıştır. Yasal defterlerindeki kayıtları ve bu kayıtların dayanağı olan faturalarının büyük bir kısmının sahte olması, davacının vergi idaresinin denetiminden kaçırmak istediği kimi işlemlerinin olduğunun göstergesidir. Dolayısıyla, olayda, vergi kaçırma kastı açık bulunan davacı hakkında, sahte faturalara konu emtialar yönünden re'sen yapılan tarhiyat dolayısıyla kaçakçılık cezası kesilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığından, Vergi Mahkemesi kararının aksi yolda verilen hüküm fıkrasında isabet görülmemiştir. Çalındığı ileri sürülen mallara ilişkin olarak indirimi kabul edilmeyen katma değer vergisine uygulanan kaçakçılık cezasına gelince; Hırsızlık olayı 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 13. maddesinin 3. fıkrası kapsamında mücbir sebep olarak kabul edilmiş; 373. maddesinde de, kanunda yazılı mücbir sebeplerden herhangi birinin vukua geldiğinin malum olması veya tevsik ve ispat olunması halinde vergi cezası kesilemeyeceği hükme bağlanmış olup, bu bağlamda hırsızlık olayının mücbir sebep olarak kabul edilebilmesi için hukuken geçerli belgelerle kanıtlanması gerektiği açıktır. Olayda, davacı tarafından, 31.12.1997 tarihli bilançoya göre mevcut olması gereken emtia stokunun çalındığı ileri sürülerek emniyet yetkililerince düzenlenen 14.09.1997 tarihli 'Hırsızlık Müracaat ve Görgü Tespit Tutanağı' ibraz edilmişse de; dosyanın incelenmesinden; çalınan malların sigortalı olduğunun; ancak, sigorta şirketinin hırsızlık olayını kabul etmemesi ve tazminat ödemekten kaçınması nedeniyle davacı şirket ile aralarında (...) Asliye Ticaret Mahkemesine intikal eden uyuşmazlığın çıktığının anlaşılması karşısında, Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan davanın sigorta şirketi lehine sonuçlanması halinde, olayda, hırsızlık olayından, dolayısıyla mücbir sebebin varlığından söz edilemeyeceğinden, kararın, Mahkemece bu husus araştırılmadan, olayda mücbir sebep bulunduğunun kabulü ile verilen hüküm fıkrasında da isabet bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının temyiz istemine konu hüküm fıkrasının bozulmasına, bozma kararı üzerine yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına oybirliğiyle karar verildi.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı