Dairesi
Sahte veya içeriği itibarıyla yanıltıcı belge düzenledikleri sonucuna varılan kişilerden herhangi bir mal alımına dayanmadan temin edilen faturalarda yer alan ve bu kişilerce Hazine’ye intikal ettirilmeyen ya da beyannamelerine dahil edilmeyen katma değer vergisinin indirime konu edilmesi mümk
Karar No
2001/2356
Esas No
2000/8526
Karar Tarihi
25-06-2001
Danıştay Yedinci Daire

Sahte veya içeriği itibarıyla yanıltıcı belge düzenledikleri sonucuna varılan kişilerden herhangi bir mal alımına dayanmadan temin edilen faturalarda yer alan ve bu kişilerce Hazine’ye intikal ettirilmeyen ya da beyannamelerine dahil edilmeyen katma değer vergisinin indirime konu edilmesi mümkün değildir. İstemin Özeti: Davacı kurumun 1997 yılına ait işlemlerinin incelenmesi sonucu, ilgili dönemde bir kısım emtia alışlarını sahte veya içeriği itibarıyla yanıltıcı belgelerle belgelendirmek suretiyle haksız yere katma değer vergisi indiriminde bulunduğunun tespiti üzerine, 1997 yılının Kasım ve Aralık dönemleri için yapılan katma değer vergisi tarhiyatını ve kesilen kaçakçılık cezasını; olayda, davacı şirketin mal alışlarının gerçek olduğu ve mal alınan kişilerin mükellefiyet kayıtlarının bulunduğu, alış faturalarının, Vergi Usul Kanunu’nun fatura nizamına ilişkin hükümlerine uyduğu hususlarının tartışmasız olduğu; davacı şirketin indirim ve iade konusu yaptığı katma değer vergilerini yüklenmediği, alış ve satışlarının gerçek olmadığı yolunda yapılmış bir tespitin bulunmadığı; tarhiyatın, mal alınan kişilerin alımlarını sahte faturalarla belgelendirdikleri, dolayısıyla satışlarına ilişkin olarak davacı şirkete düzenledikleri belgelerin de sahte olduğu varsayımına dayandığı; ancak davacı şirket ile, sahte belge düzenlediği ileri sürülen kişiler arasında, Vergi Usul Kanunu’nun müteselsil sorumlulukla ilgili 11. maddesinde belirtilen türde bir irtibat olduğu yolunda herhangi bir saptamanın da yapılmadığı gerekçesiyle iptal eden (...) Vergi Mahkemesi Kararı’nın; inceleme raporuna dayanılarak yapılan cezalı tarhiyatın onanması gerektiği ileri sürülerek bozulması istenilmektedir. Karar: Davacı şirketin 1997 yılında yapmış olduğu bir kısım mal alımlarında sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanmak suretiyle haksız yere katma değer vergisi indiriminde bulunduğunun tespit edildiğinden bahisle, re’sen salınan katma değer vergisi ile kesilen kaçakçılık cezasını kaldıran mahkeme kararının bozulması istemine ilişkindir. 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinin 1. fıkrasında, mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu kanunda aksine hüküm olmadıkça kendilerine yapılan teslimler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri; 34. maddesinin 1. fıkrasında ise, yurt içinde sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin, alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedilmesi şartıyla indirilebileceği, hükümlerine yer verilmiştir. Dosyada bir örneği bulunan ve davacı kurumun mal aldığı (...) hakkında düzenlenen (...) tarihli vergi tekniği raporunda, adı geçenin iş yeri adresi olarak gösterdiği köyde veya çevresinde, herhangi bir akaryakıt istasyonu, depo veya sabit bir iş yerinin bulunmadığı; (...) tarihinde yapılan kaydi envanter sonucu (...) litre motorin stokunun olduğu, ancak bu miktarda akaryakıt depolayacak tanker veya deposunun olmadığı; 1997 yılının Kasım ayı sonucuna kadar (...) liralık mal satmasına karşın, bu malların bedellerinin tamamının kasadan nakden ödendiği, ancak, herhangi bir ödeme belgesinin bulunmadığı; yine aynı dönemde davacı kurumun mal aldığı (...) hakkında düzenlenen (...) tarihli vergi inceleme raporunda, davacı kurum adına düzenlenen faturaların, boş olarak kaybedilmesi nedeniyle incelemeye ibraz edilmediği; yalnızca, perakende satış yaptığını beyan ettiği hususları belirtilmiştir. Davacı kurum hakkında düzenlenen ve dosyada bir örneği bulunan (...) tarihli vergi inceleme raporunun tetkikinden ise, (...) tarafından davacı kuruma yapılan satışların tamamının toptan olduğu; bu satışlara ait faturaların, tamamının boş olarak kaybedildiği ifade edilen, dolayısıyla, (...) tarafından beyannamelerine dahil edilmeyen faturalar olduğu anlaşılmaktadır. Vergi Usul Kanunu’nun 3. maddesinin (B) bendinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu kurala bağlanmış olup, bu kuralın bir gereği olarak, yükümlülerin Katma Değer Vergisi Kanunu’nun yukarıda açıklanan 29. maddesinde yer alan indirim hakkından yararlanabilmelerinin ön şartı, kendilerine yapılan teslim ve hizmetlerle ilgili fatura ve benzeri vesikaların gerçeği yansıtması; bir başka anlatımla, yükümlü tarafından satın alınan ve vergisi indirime konu teşkil eden mallar için gerçekte katma değer vergisi ödenmiş olmasıdır. Olayda ise, yukarıda yer verilen tespitler karşısında, sahte veya içeriği itibarıyla yanıltıcı belge düzenledikleri sonucuna varılan kişilerden herhangi bir mal alımına dayanmadan temin edilen faturalarda yer alan ve adı geçen kişilerce Hazine’ye intikal ettirilmeyen ya da beyannamelerine dahil edilmeyen katma değer vergisinin indirime konu edilmesi mümkün değildir. Bu itibarla, davacı kurumun (...) ve (...)’den temin ettiği faturalarda yazılı katma değer vergilerinin indiriminin kabul edilmemesi suretiyle tarhiyat yapılması ve ceza kesilmesi yerinde olup, söz konusu tarh ve ceza kesme işlemlerinin iptali yolundaki mahkeme kararında isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüne, mahkeme kararının bozulmasına; bozma kararı üzerine mahkemece yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına oybirliği ile karar verildi . DÜŞÜNCE: Uyuşmazlık, davacı şirketin, 1997 yılında (...) ve (...) isimli kişilerden temin ettiği faturalarda yer alan katma değer vergisinin indiriminin kabul edilmemesi suretiyle, kaçakçılık cezalı katma değer vergisi tarhiyatı yapılmasından kaynaklanmıştır. 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinin 1. fıkrasında, mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu kanunda aksine hüküm olmadıkça kendilerine yapılan teslimler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri; 34. maddesinin 1. fıkrasında ise, yurt içinde sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin, alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedilmesi şartıyla indirilebileceği, hükümlerine yer verilmiştir. Dosyada bir örneği bulunan ve davacı kurumun mal aldığı (...) hakkında düzenlenen (...) tarihli Vergi Tekniği Raporunda, adı geçenin iş yeri adresi olarak gösterdiği köyde veya çevresinde, herhangi bir akaryakıt istasyonu, depo veya sabit bir iş yerinin bulunmadığı; (...) tarihinde yapılan kaydi envanter sonucu (...) litre motorin stoğunun olduğu, ancak bu miktarda akaryakıt depolayacak tanker veya deposunun olmadığı; 1997 yılının Kasım ayı sonucuna kadar (...) liralık mal satmasına karşın, bu malların bedellerinin tamamının kasadan nakden ödendiği, ancakşk, herhangi bir ödeme belgesinin ve yine bu malların taşıttırılmasına ait tanker kiralama belgesinin bulunmadığı; yine aynı dönemde davacı kurumun mal aldığı (...) hakkında düzenlenen (...) tarihli Vergi İnceleme Raporunda, davacı kurum adına düzenlenen faturaların, boş olarak kaybedilmesi nedeniyle incelemeye ibraz edilmediği; yalnızca perakende satış yaptığını beyan ettiği hususları belirtilmiştir. Davacı kurum hakkında düzenlenen ve dosyada bir örneği bulunan (...) tarihli Vergi İnceleme Raporu’nun tetkikinden ise, (...) tarafından davacı kuruma yapılan satışların tamamının toptan olduğu; bu satışlara ait faturaların tamamının boş olarak kaybedildiği ifade edilen; dolayısıyla, (...) tarafından beyannamelerine dahil edilmeyen faturalar olduğu anlaşılmaktadır. Vergi Usul Kanunu’nun 3. ve Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesi uyarınca, yükümlülerin, kendilerine yapılan teslim ve hizmetlerle ilgili fatura ve benzeri vesikalarda yer alan katma değer vergilerini indirebilmelerinin ön şartı, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması, diğer bir ifade ile, anılan belgelerde yazılı katma değer vergilerinin gerçekten ödenmiş olmasıdır. Olayda ise, gerek davacı hakkında, gerekse mal aldığı iki kişi hakkında düzenlenen vergi inceleme raporları ve eki belgelerde yer alan tespitler karşısında, davacının, sahte veya içeriği itibarıyla yanıltıcı belge düzenledikleri sonucuna varılan kişilerden, mal karşılığı olmaksızın temin ettiği faturalarda yazılı katma değer vergilerinin indirilmesinin kabulüne olanak bulunmadığından, davacı adına, kaçakçılık cezalı tarhiyat yapılmasında kanuna aykırılık görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı