Danıştay Yedinci Daire
Stopaj yoluyla kesilen vergilerin red ve iadelerinde tahakkuk yeterli olup ödenmediğine dair belge aranmaz. İstemin Özeti: 2000 yılının Nisan dönemine ait katma değer vergisinin, 1999 yılına ait gelir vergisi beyannamesinde tahakkuk eden gelir vergisinin aynı yıl stopaj suretiyle ödenen vergi ve fon tutarından düşük çıkması nedeniyle ortaya çıkan vergi alacağından mahsubu talebinin kabul edilmemesi üzerine, söz konusu katma değer vergisinin tahsili amacıyla düzenlenerek tebliğ edilen ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davayı; mahkemelerince verilen 14.9.2000 gün ve 2000/1385 sayılı ara kararı ile, davacı adına tevkif yoluyla kesilen ve iade hakkı doğuran vergilerin, vergi sorumlusu tarafından vergi dairesine yatırıldığına dair belgenin davacıdan istenilmesine rağmen, herhangi bir belge ibraz edilmediği; buna göre, davacı tarafından, gelir vergisi beyannamesi ekinde, kesintiyi yapanların adsoyadı ile bağlı olduğu vergi dairelerinin, vergi hesap numaralarının ve kesinti miktarlarının bir liste halinde vergi dairesine bildirilmiş olmasının, davacının vergi dairesi nezdinde, ödeme emri içeriği vergi borcunu karşılayacak miktarda bir alacağı olduğunu göstermediği; zira, böyle bir iddianın, ancak hukuken geçerli olan belgelerin ibrazı ile kanıtlanabileceği, bu nedenle, vergi dairesi nezdinde, uyuşmazlık konusu dönem için tahakkuk ettirilen katma değer vergisi borcunu karşılayacak miktarda alacağı olduğu ispat edemeyen davacı adına, anılan verginin tahsili amacıyla ödeme emri tebliğinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle redden (...) Vergi Mahkemesi kararının; gelir vergisi beyannamesi ekinde vergi dairesine ibraz edilen ve kesinti yapanların adsoyadları ile bağlı oldukları vergi dairesini, vergi hesap numaralarını, stopaj matrahını, kesinti tutarını gösteren tablonun, Danıştay tarafından yeterli görüldüğü; bunun, Gelirler Genel Müdürlüğünce de benimsenerek, saymanlık belgesinin ibrazını öngören 169 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde değişiklik önerisinde bulunulduğu; nitekim, 28.2.2001 gün ve 24332 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Devlet Harcama Belgeleri Yönetmeliği değişikliği ve 241 seri no.lu Gelir Vergisi Tebliği ile de bu yönde bir düzeltme yapıldığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir. Karar: Dosyanın incelenmesinden, davacıdan 1999 yılında stopaj suretiyle tahsil edilen gelir vergisi ve fon payı tutarının, aynı yıla ait gelir vergisi beyannamesinde beyan edilen matrah üzerinden tahakkuk ettirilen gelir vergisi ve fon payı tutarından yüksek olması nedeniyle, davacı lehine vergi ve fon alacağının doğduğu, davacı adına stopaj suretiyle vergi kesenlerin ad ve soyadları ile bağlı bulundukları vergi dairesini, vergi hesap numaralarını, kesilen vergi tutarlarını ve matrahlarını gösterir bir listenin, gelir vergisi beyannamesi ekinde vergi dairesine ibraz edildiği; 2000 yılının Nisan döneminde tahakkuk ettirilen katma değer vergisinin, vergi dairesi nezdindeki söz konusu vergi alacağından mahsup edilmesi yolundaki talebin, Devlet Harcama Belgeleri Yönetmeliği ile 169 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde öngörülen ve stopaj suretiyle ödenen vergilerin, 'kesintiyi yapan sorumlu adına tahakkuk ettirildiğine ilişkin ilgili saymanlığın yazısının' ibraz edilmediğinden bahisle reddedilerek, tahakkuk eden katma değer vergisinin tahsili amacıyla ödeme emri tebliğ edildiği anlaşılmıştır. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 121. maddesinde, yıllık beyannamede gösterilen gelire dahil kazanç ve iratlardan bu Kanuna göre kesilmiş bulunan vergilerin, beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisinden mahsup edileceği, mahsubu gereken miktar gelir vergisinden fazla olduğu takdirde farkın, mükellefin müracaatı üzerine kendisine ret ve iade edileceği belirtilmiştir. Devlet harcamalarında aranılacak kanıtlayıcı belgeleri belirlemek amacıyla, 1050 sayılı MuhasebeI Umumiye Kanunu'nun 70 ve 139. maddeleri ile 178 sayılı Maliye Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 11. maddesine dayanılarak hazırlanan, 14.10.1991 gün ve 21021 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Devlet Harcama Belgeleri Yönetmeliğinin 52. maddesinin, 'Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanun'larına Göre Yapılacak İadelere İlişkin Esaslar' başlıklı 2. fıkrasının (a) bendinde, mükelleflere ret ve iadesi gereken paraların yatırıldığına ilişkin ilgili vergi dairesi yazısının, (b) bendinin 2. paragrafında da, beyannamesinde ücret ve/veya serbest meslek kazancı bulunan mükelleflere yapılacak ret ve iadelerinde ise, kesilen vergilerin, kesintiyi yapan sorumlu adına tahakkuk ettirildiğine ilişkin saymanlık yazısının ödeme belgesine bağlanması gerektiği belirtilmiş, 169 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği'nin A/1 bölümünde, paralel düzenlemelere yer verilmiştir. Yukarıda yer verilen düzenlemelerin incelenmesinden de anlaşılacağı üzere, gerek Devlet Harcama Belgesi Yönetmeliğinde, gerekse 169 seri no.lu Genel Tebliğinde, ücret ve serbest meslek kazancı ödemelerine yönelik ret ve iadelerde tahakkuk yeterli bulunmuş, vergi sorumlularının vergiyi ödediklerine dair belge aranmamıştır. Belirtilen bu hukuki durum karşısında, davacının 1999 yılına ait gelir vergisi beyannamesine eklediği ve içeriği yukarıda açıklanmış bulunan listede yer alan bilgilerin, mahsup yoluyla ret ve iadesi istenilen vergilerin tahakkukunu belgelemeye yeterli olduğu ve vergi dairesinin, bu bilgilerle, tahakkuk işlemine her zaman ulaşabileceği açık olup, davacının mahsup talebinin reddi ile, mahsubu talep edilen verginin tahsili amacıyla ödeme emri düzenlenmesinde ve ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davanın reddi yolundaki vergi mahkemesi kararında hukuka uygunluk görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüne; mahkeme kararının bozulmasına, bozma kararı üzerine mahkemece yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına, oybirliği ile karar verildi.