Danıştay Dördüncü Daire
Vergi borcunun şirketten tahsil olanağının kalmadığı anlaşılmadan kanuni temsilci adına ödeme emri çıkarılamaz. İstemin Özeti: (...) Tekstil Sanayi Ticaret Limited Şirketinin vadesinde ödenmeyen vergi borçlarının tahsili amacıyla şirket müdürü olan davacı adına Vergi Usul Kanunu'nun 10. maddesi uyarınca 13.06.1996 tarih ve 96/8727, 08.11.1997 tarih ve 97/13992, 13993, 23.07.1998 tarih ve 98/2819128194 sayılı ödeme emirleri tebliğ edilmiştir. (...) Vergi Mahkemesi kararıyla; davacıdan ödeme emriyle istenilen vergi ve buna bağlı alacakların, borçlu şirket tarafından beyan edildiği halde ödenmeyen ve yargı kararlarıyla kesinleşen fakat tahsil edilemeyen alacaklar olduğu, davacının söz konusu alacakların şirketten tahsil edilebileceği ve ilgili dönemlerde şirket müdürü olmadığı, şirketin tasfiyeye girdiği şeklinde bir iddiasının bulunmadığı, davacının yasal ödevlerini yerine getirmediği ve alacağın şirketten de tahsil imkanı kalmadığının açık bulunduğu bu durumda 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 10. maddesi uyarınca düzenlenen ödeme emrinin yasal olduğu gerekçesiyle davayı reddetmiştir. Davacı kanuni temsilcinin sorumluluğuna gidilebilmesi için kasıt ve ihmalin bulunması gerektiğini, şirketin ticari faaliyetinin bulunmadığını, dolayısıyla vergi borcunun doğmadığını ileri sürmekte, kararın bozulmasını istemektedir. Karar: Vergi Usul Kanunu'nun 10. maddesinde; tüzel kişilerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde, bunlara düşen ödevlerin kanuni temsilcileri tarafından yerine getirileceği, kanuni temsilcilerin bu ödevleri yerine getirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi alacaklarının kanuni ödevleri yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınacağı öngörülmüştür. Bu madde uyarınca tüzel kişilerin tahsil edilemeyen vergi alacakları dolayısıyla kanuni temsilcilerin sorumlu tutulup takibat yapılabilmesi için amme alacağının tüzel kişilerin varlığından tamamen veya kısmen alınamadığı hususunun açıkça ve yasal prosedür uygulanmak suretiyle kesin olarak ortaya konulması gereklidir. Olayda davacının kanuni temsilcisi bulunduğu (...) Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin vergi borçlarının tahsili amacıyla davacı adına ödeme emri düzenlenmiştir. Ödeme emrine konu vergi borçlarının sözü edilen şirket tarafından beyan edilen, ödenmeyen ve yargı kararlarıyla kesinleşen alacaklar olması, bu alacakların şirketten tahsil olanağı kalmadığı hususunun ortaya konulmasına engel değildir. Dosyada bulunan belgelerden şirket hakkında icrai takibe başlanıldığı, ödeme emri ve haciz varakalarının düzenlendiği rastlanılmadığı ya da haczedilen malların paraya çevrilmesine karşın borcu karşılamaya yeterli olmadığı konusunda bir bilgi yer almamaktadır. Bu durumda vergi borcunun şirketten tahsil olanağı kalmadığı açık ve kesin olarak ortaya konulmadan kanuni temsilci sıfatıyla davacı adına düzenlenen ödeme emrinde isabet görülmemiştir. Bu nedenle, Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına, oyçokluğuyla karar verildi.