Danıştay Dördüncü Daire
Sahte olduğu ileri sürülen faturaların et, peçete ve havlu alımlarıyla ilgili olduğu ve lokanta işletmeciliği yapan davacının bu alımlar olmadan faaliyetini sürdüremeyeceği bu alımların gerekenden fazla olduğuna ilişkin bir tespitin de bulunmadığı bu durumda, gerçek bir harcamaya ilişkin olmadığı hususunda tespit yapılmadan, ticari kazancın belirlenmesinde esas olan giderlerin kabul edilmeyerek matrah farkı olarak nazara alınmasında isabet yoktur. İstemin Özeti: Davacının 1993 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanmak suretiyle giderlerini yükselttiğinden bahisle düzenlenen vergi inceleme raporu doğrultusunda gelir vergisi salınmış, fon payı hesaplanıp, kaçakçılık cezası kesilmiştir. (...) Vergi Mahkemesi kararıyla; davacıya sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenlediği ileri sürülen mükellefler hakkında tanzim edilen vergi inceleme raporlarının ara kararıyla istenildiği bir mükellef hakkında inceleme raporu düzenlenmediği diğer inceleme raporlarında ise faturaların sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge olduğu hususunda bir beyan ve saptamanın bulunmadığı, öte yandan sahte olduğu ileri sürülen faturaların et, peçete ve havlu alımlarıyla ilgili olduğu ve lokanta işletmeciliği yapan davacının bu alımlar olmadan faaliyetini sürdüremeyeceği bu alımların gerekenden fazla olduğuna ilişkin bir tespitin de bulunmadığı bu durumda, gerçek bir harcamaya ilişkin olmadığı hususunda tespit yapılmadan, ticari kazancın belirlenmesinde esas olan giderlerin kabul edilmeyerek matrah farkı olarak nazara alınmasında isabet görülmediği gerekçesiyle, tarhiyatın kaldırılmasına karar vermiştir. Davalı İdare, tarhiyatın kanuna uygun olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir. Karar: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir. Bu nedenle, temyiz isteminin reddine oybirliğiyle karar verildi.