Dairesi
Aralarında akrabalık bağı ve ticari ilişki bulunmayan, çocukluk arkadaşına borç vererek karşılığında çek alınması ve vadesinde ödenmeyen borcu nedeniyle haciz uygulanması faiz elde edildiği anlamına gelmez.
Karar No
2000/712
Esas No
1999/1602
Karar Tarihi
02-03-2000

Danıştay Yedinci Daire

Aralarında akrabalık bağı ve ticari ilişki bulunmayan, çocukluk arkadaşına borç vererek karşılığında çek alınması ve vadesinde ödenmeyen borcu nedeniyle haciz uygulanması faiz elde edildiği anlamına gelmez. İstemin Özeti : Vergi inceleme raporuna dayanılarak 1996 yılı için davacı adına tarh edilen banka ve sigorta muameleleri vergisi ile kesilen kaçakçılık cezasını; 6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu'nun 28. maddesinden, olayda, 1993 yılında büyük meblağdaki paranın aralarında iş ilişkisi veya akrabalık bağı bulunmayan bir kişiye faiz verilmesinin ticari teamüllere uymadığından bahisle, paranın faiz karşılığı verildiği kabul edilmek suretiyle ek tahakkuk yapılmış ise de; inceleme raporuna ekli, davacı nezdinde düzenlenen tutanakta ve davacının borç para verdiği kimse nezdinde düzenlenen tutanakta, davacının faiz istemediği ve almadığı, borç alan kimsenin de faiz vermeyi taahhüt etmediği ve faiz ödemediği beyan edildiğinden, davacının borç verdiği para nedeniyle faiz aldığına ilişkin somut bir tespit olmaksızın yapılan tarhiyatta isabet görülmediği gerekçesiyle terkin eden Vergi Mahkemesi kararının; vergi inceleme raporuna istinaden yapılan tarhiyatın yerinde olduğu ileri sürülerek bozulması istenmektedir. Karar : 6802 sayılı Gider Vergileri Kanununun 28. maddesinin üçüncü fıkrasında; 2279 sayılı Kanuna göre ikraz işleriyle uğraşanlarla, ikinci fıkrada belirtilen muamele ve hizmetlerden herhangi birini devamlı olarak yapanların, bu kanunun uygulanmasında banker sayılacakları hükme bağlanmıştır. Günün ekonomik şartları gözönünde tutulduğunda, aralarında yakın akrabalık veya iş münasebeti bulunmayan kimseler arasında karşılıksız borç para alınıp verilmeyeceği ve bir takvim yılında birkaç kişiye veya bir kişiye birden çok yıllarda borç para verilmesinin ikrazatçılık sayılacağı ve elde edilen faizin banka ve sigorta muameleleri vergisine tabi tutulması gerekeceği hususu, Dairemizin süregelen içtihatlarındandır. Dosyanın incelenmesinden, davacının aralarında akrabalık bağı ve ticari ilişki bulunmayan, çocukluk arkadaşı ....'a 1993 yılı Eylül ayında 2.480.000.000 lira borç vererek karşılığında çek aldığı, vadesinde ödenmeyen borcu aynı yılın Aralık ayında haczen tahsil ettiği, sözkonusu bu borç nedeniyle faiz elde edildiğinden bahisle dava konusu tarhiyatın yapıldığı anlaşılmıştır. Olayda, davacı tarafından bir kişiye borç para verildiği ve 1993 yılı Eylül ayında verilen bu paranın aynı yıl içerisinde Aralık ayında tahsil edildiği hususu ihtilafsızdır. Bu durumda, yukarıda bahsi geçen Dairemiz içtihadı karşısında, davacının ikrazatçılık faaliyetinde bulunduğunun kabulü mümkün bulunmadığından, aksi görüşten hareketle davacı adına kaçakçılık cezası banka ve sigorta muameleleri vergisi salınması yolunda tesis edilen işlemi iptal eden mahkeme kararı sonucu itibariyle yerinde görülmüştür. Açıklanan nedenle, temyiz isteminin reddine, mahkeme kararının onanmasına oybirliği ile karar verildi.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı